İklim değişikliğinin alerjik rinit ve astıma etkisi!

Küresel ısınma ve iklim değişiklikleri, alerjik hastalıkların seyrini ve sıklığını etkileyerek insan sağlığı üzerinde ciddi sonuçlara yol açıyor.
Küresel ısınma ve iklim değişiklikleri sadece Dünya’nın fiziksel manzarasını etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda hastalıkların seyrini ve insan sağlığını da önemli ölçüde etkiliyor. Özellikle alerjik hastalıklar bu durumdan büyük ölçüde etkilenmekte ve birçok hastalığın görülme dönemi ve sıklığı değişiklik göstermekte.
İnsan kaynaklı faaliyetler nedeniyle karbondioksit emisyonları artarken, bu durum ısınmayı tetikliyor ve mevsim döngülerini etkiliyor. Sıcaklıkta görülen artış, iklim değişikliğinin en önemli etkilerinden biri. Ancak bu durum, küresel ısınmanın yarattığı olumsuzlukların sadece başlangıcı.
Aşırı hava olayları, yükselen deniz seviyeleri, okyanus ve deniz suyundaki asit oranlarının artması, buzulların erimesi gibi faktörler tüm canlıları tehdit ediyor. Küresel ısınmanın bir diğer korkutucu yüzü ise hastalıklar üzerindeki etkisi. Dünya'nın ekolojik dengesinin bozulması, ekosistemlerde olumsuz etkilere yol açıyor ve bu durum, insan sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Doç. Dr. Sözener, özellikle alerjik hastalıkların iklim değişikliğinden nasıl etkilendiğini örneklendiriyor. Sözener'e göre, ısı artışı atmosferde nem tutulmasını sağlıyor ve bu durum, solunum yoluyla alınan alerjenlerin atmosferde daha yoğun bulunmasına yol açıyor. Örneğin, ev tozu akarları, küf mantarı, polenler gibi alerjenler bu durumdan etkileniyor ve alerjenlere duyarlı olan hastaların astım ve alerjik rinit gibi solunum yolu hastalıklarının sıklığı ve şiddeti artıyor.
Ayrıca, sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi bitkilerin normalden daha erken tozlaşmasına, bu durum da polenlerin çok daha erken görülmesine neden oluyor. Havanın daha erken ısınması ve daha geç soğuması polen mevsimlerinin daha öne gelmesine ve daha uzun sürmesine yol açıyor. Bu durum, polen alerjisi olan bireylerde alerjik rinit semptomlarının önceki yıllara göre daha erken başladığı, daha şiddetli seyrettiği ve daha uzun sürdüğü anlamına geliyor.
İklim değişikliği ve küresel ısınmanın bir başka etkisi de aşırı hava olaylarının sıklığının artması. Haftalarca süren orman yangınları, geniş yeşil alanları yok ederken, vahşi hayvanların yaşam alanlarını da tehdit ediyor. Ayrıca, bu yangınların insan sağlığı üzerinde de ciddi etkileri oluyor. Örneğin, ABD'deki 2017 Kaliforniya yangınlarında, günlük 300'den fazla solunum sistemi ve kardiyovasküler sistemle ilişkili, astım ataklarıyla ilişkili hastane başvuruları bildirilmiş. Benzer şekilde, Amazon ormanı yangınlarında hava kirliliğine bağlı solunum şikayetleri ile ilgili hastane başvurularında yüzde 23'lük bir artış gözlemlenmiş.
Değişen iklim koşulları, hastalıkların coğrafi yayılımını da değiştiriyor. Sözener'e göre, ısı artışları ve diğer faktörler, böceklerle, kenelerle, sineklerle bulaşan bazı hastalıkların da artmasına ve daha önce görülmedikleri bölgelerde görülmelerine neden oluyor. Bu durum, sıcaklık ve nem artışı, sel felaketleri ve kuraklık etkisiyle böceklerin, sineklerin yaşam döngülerini etkiliyor. Sonuç olarak, küresel ısınma ve iklim değişiklikleri, doğrudan ve dolaylı yollarla insan sağlığını etkiliyor ve bu durum, önlem alınmadığı takdirde daha da kötüleşeceğe benziyor.