Kızıldeniz'de seyrüsefer tehdidi: Mısır'dan güçlü mesaj
Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Shoukry perşembe günü yaptığı açıklamada, seyrüsefer özgürlüğüne yönelik saldırılar ışığında Kızıldeniz'e bakan ülkelerin onu koruma sorumluluğunu taşıdığını söyledi.
Shoukry, İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron ile Kahire'de düzenlediği basın toplantısında, Mısır’ın, Kızıldeniz'de seyrüsefer serbestisi için uygun koşulları sağlamak amacıyla birçok ortağıyla iş birliği yapmaya devam ettiğini açıkladı.
İki gün önce ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, onlarca ülkeyi Kızıldeniz'deki gemilere yönelik Husi saldırılarına karşı önlem almaya çağırmıştı.
Bakan, su yolundaki ticareti güvence altına almak amacıyla yeni bir askeri operasyonu teşvik etmek adına savunma bakanlarının katıldığı bir toplantıda açıklamalarda bulunmuştu.
Austin, "Hepimiz buradayız çünkü pek çok ülke stratejik su yollarını güvende tutmaya yönelik ortak çabalarımıza doğrudan katkıda bulunabilir" dedi.
"Husilerin bu pervasız saldırıları ciddi bir uluslararası sorunu temsil ediyor ve sert bir uluslararası tepki gerektiriyor” diye konuştu.
Austin bugün erken saatlerde Kızıldeniz'de ortak devriyeleri de içerecek ABD öncülüğünde bir operasyonun başlatıldığını duyurdu.
Yemen'de İran yanlısı Husilerin gerçekleştirdiği bir dizi füze ve insansız hava aracı saldırısının ardından ticareti korumayı amaçladıklarını belirtti.
Austin, katılımcı ülkelerin arasında İngiltere, Bahreyn, Kanada, Fransa, İtalya, Hollanda, Norveç, Seyşeller ve İspanya'nın yer aldığını söyledi.
Kızıldeniz'in güneyi ve Aden Körfezi'nde ortak devriyeler yürüteceklerini sözlerine ekledi.
Husilerin deniz saldırıları, küresel deniz ticareti hareketinde büyük zarara uğrattı. Saldırılar, büyük denizcilik şirketlerini genellikle Süveyş Kanalı'ndan geçen sevkiyatların rotasını değiştirerek Ümit Burnu'nu dolaşmaya zorladı; bu da zaman ve maliyetleri artırdı.