'Kıyamet Saati' güncellendi: Tehlike artıyor
Albert Einstein ve Robert Oppenheimer tarafından kurulan Atom Bilimcileri Bülteni, ‘Kıyamet Saati’ni gece yarısına daha yakın bir noktaya 89 saniye öncesine ayarladı. Bu geçtiğimiz yıl 90 saniyede sabitlenmişti.
Albert Einstein ve J. Robert Oppenheimer gibi bilim insanları tarafından 1945'te kurulan ABD merkezli Atom Bilimcileri Bülteni Bilim ve Güvenlik Kurulu, 'Kıyamet Saati'ni gece yarısına her zamankinden daha yakın bir noktaya 89 saniye öncesine ayarladı. İnsanlığın olası yok oluşunu simgeleyen Kıyamet Saati, geçen sene bu 90 saniyeye sabitlenmişti.
Euronews’in haberine göre bu karar, Rusya'nın Ukrayna işgalinde nükleer tehditlerde bulunması, diğer küresel gerilimler, yapay zekanın askeri amaçlarla kullanımı ve iklim değişikliği gibi faktörlere dayandırıldı.
“OLUMSUZ ETKİLER ARTTI”
İlk kez 1947’de İkinci Dünya Savaşı sonrası Soğuk Savaş gerilimlerine karşı halkı uyarmak amacıyla oluşturulan Kıyamet Saati, bu yıl 11 Nobel ödüllü kişinin de yer aldığı bir kurul tarafından belirlendi. Kuruluşun yöneticisi Daniel Holz, "Nükleer riskler, iklim değişikliği, biyolojik bilimlerdeki gelişmelerin kötüye kullanılması ve yapay zeka gibi yeni teknolojiler bu yılki kararı şekillendiren faktörler arasında. 2024'te bu temel zorlukların çözümünde yeterli ilerleme sağlanamadı ve birçok durumda bu durum olumsuz etkilerin artmasına yol açtı” dedi.
'Kıyamet Saati’nin 89 saniyeye ayarlanmasının dünya liderlerine bir uyarı olduğunu belirten Holz, "Ukrayna'daki savaş, nükleer risklerin büyük bir kaynağı olarak kalmaya devam ediyor. Bu çatışma, bir anlık yanlış karar, kaza veya yanlış hesaplama ile nükleer silahların devreye girmesiyle tırmanabilir” ifadelerini kullandı.
GAZZE’DE ATEŞKES VURGUSU
Holz, "Gazze'deki ateşkesin sürmesini umuyoruz. Ancak İran ile olan gerilimler de dahil olmak üzere Ortadoğu hala tehlikeli şekilde istikrarsız. Tayvan ve Kuzey Kore gibi potansiyel gerilim noktaları da var ve bunların herhangi biri nükleer güçlerin dahil olacağı öngörülemeyen ve yıkıcı sonuçlara yol açabilecek bir çatışmaya dönüşebilir” dedi.
Holz, “Yapay zekanın savaş alanında belirmesi endişe verici bir gelişme. Özellikle nükleer silahlara uygulanma ihtimali büyük bir tehdit. Ayrıca yapay zeka kaynaklı dezenformasyon, dünyanın bilgi ekosistemini daha da bozacak.
Rüzgar ve güneş enerjisinde etkileyici bir büyüme görülse de iklim değişikliğinin en kötü etkilerini önlemek için hala yetersiz kalıyoruz” diye konuştu.