Kılıçdaroğlu Erzincan’da: Asla ayrımcılık yapmayacağım
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, büyük İstanbul mitingi öncesinde Erzincan’da “değişim” için destek istedi.
Kılıçdaroğlu’nun Edirne’de düzenlenen mitingine, kendisini desteğini açıklayan ve daha sonra CHP listelerinden milletvekili adayı olarak gösterilen Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı (TDP) Mustafa Sarıgül de Cumhuriyet Meydanı’nda yerini aldı.
İttifak dışında yer alan Türkiye İşçi Partililer ise Genel Başkanları Erkan Baş ve Kılıçdaroğlu’nun yan yana yer aldığı “Bir oy Kemal’e, bir oy TİP’e” yazılı pankartlar açtılar.
Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Ayrımcılık yapmayacağım. 'Oy verdi, vermedi' diye insanları bölmeyeceğim. Kimliklerinden, inançlarından, yaşam tarzlarından ötürü hiç kimseyi ayrıştırmayacağım." dedi.
Mitingte, siyasette asla sert bir dil kullanamayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, siyasetin kirli olmaktan çıkarılmasına vurgu yaparak, halka hizmetin öneminden bahsettiği, ‘’Siyaset, halka hizmet edecek. Siyaset, zenginleşme ve köşeyi dönme aracı değildir. Siyaset, halka hizmet etmektir. Siyasete girdiğim gün mal varlığımı kendi internet siteme koydum. 'Bakın benim mal varlığım budur, alın teriyle kazandığım budur' dedim. Eşimin yüzüğüne kadar koydum.’’ sözlerini kullandı.
‘İNSANLARI BÖLMEYECEĞİM’
Kimliklerinden, inançlarından veya yaşam tarzlarından dolayı ayrım yapmayacağının altını çizen Kılıçdaroğlu, ‘oy vermedi’ diye de kimseyi ayırmayacağını dile getirdi.
Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ayrımcılık yapmayacağım. 'Oy verdi, vermedi' diye insanları bölmeyeceğim. Kimliklerinden, inançlarından, yaşam tarzlarından ötürü hiç kimseyi ayrıştırmayacağım. İnsan insandır ve başımın üstünde yeri vardır. Anadolu'nun her köşesinde fabrikalar olacak. Anadolu'da insanlar çalışacak. Söz veriyorum söz. Erzincan'ı, Trabzon Limanı'na demir ağlarla ulaştıracağım. Burada bir ara Sümerbank'ın iplik ve dokuma fabrikası vardı. O Sümerbank'ın, Erzincan için ne olduğunu ben çok iyi biliyorum. Binlerce insan çalışırdı orda. Evlerine huzur içinde ekmek götürürlerdi. Niye, neden kapatıldı? Hiç kendi vicdanına sorudun mu Erzincan? O fabrikaların tamamını yeniden yapacağız. Erzincan Şeker Fabrikası özelleştirildi. 6 bin Erzincanlı çalışıyordu orada. 6 bin Erzincanlı evine ekmek götürüyordu. Alın terinin karşılığını götürüyordu. Helal ekmek yiyordu hepsi. Neden şeker fabrikası özelleştirildi? Şimdi 250 kişi çalışıyor."
‘VATANDAŞINA HİZMET ETMEYEN BİR SİYASET, SİYASET DEĞİLDİR’
Siyasetin vatandaşa hizmet olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Onlar yandaşları için çalışıyorlar. Söz verdim söz, onlar yandaşları, bu kardeşiniz vatandaş için çalışacak. Vatandaşına hizmet etmeyen bir siyaset, siyaset değildir. Siyaset, vatandaşına hizmet edecek. Siyaset, halka hizmet edecek. Siyaset, zenginleşme ve köşeyi dönme aracı değildir. Siyaset, halka hizmet etmektir. Siyasete girdiğim gün mal varlığımı kendi internet siteme koydum. 'Bakın benim mal varlığım budur, alın teriyle kazandığım budur' dedim. Eşimin yüzüğüne kadar koydum. Eğer siyaset zenginleşme aracı olsaydı biz de olurduk. Yok öyle bir şey. Kul hakkı yemiyorsanız olmaz bu zaten. Kul hakkı yiyen, sizin ödediğiniz vergileri yiyenler, köşeyi döndüler." diye konuştu.
Seçildiği takdirde kendisini seçmeyen kitleye yönelik asla ayrımcılık yapmayacağını 85 milyonun Cumhurbaşkanı olacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, depremlerde evi yıkılanların konutlarını ücretsiz yapacağını vadetti.
Kılıçdaroğlu, kendi yönetiminde milliyetçiliğinin de tartışma konusu olmayacağını savunan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bizim iki kırmızı çizgimiz var. Vatanımız ve bayrağımız, nokta. Biz onlar gibi değiliz. Ankara'nın göbeğinde ülkücü hareketin en dürüst ve düzgün bir akademisyenini katlettiler. Günlerce sesi çıkmadı ama 'Bay Kemal' ne demiş. 'Adaletten yanayım' 'hukuktan yanayım' diyor. Şimdi dosyasını seçimden sonraya bıraktılar. Sinan Ateş'in katillerini bulacağım, kulaklarından tutacağım ve yargıya teslim edeceğim. Bizim milliyetçilik anlayışımız vatanseverliktir. Sadece o değil tank palet fabrikasını Katar ordusuna sattılar. O tank palet fabrikasını Katar ordusundan alacağım ve ordumuza teslim edeceğim. Bu fabrika sizindir diye. Hiç endişe etmeyin, hiç endişe, o kadar, o kadar güzel şeyler yapacağız ki o kadar güzel ve insanımız mutlu olacak, huzurlu olacak. Hep birlikte bunu yapacağız. Son bir şey, bunlar diyorlar ya biz milliyetçiyiz, hikaye tabi bunlarınki mevsimlik milliyetçilik. Ben onların çocukları gibi de evladımı askere göndermedim. Paralı askerlik yaptırmadım. Garibanın evladı nasıl askere gittiyse, parasız. Ben de evladımı öyle gönderim. Bunu da herkesin bilmesini isterim. Öyle milliyetçilik edebiyatı yapacaksın oğlunu göndereceksin paralı, ondan çıkacaksın bana milliyetçilik edebiyatı yapacaksın, yemezler."