Kılıçdaroğlu: Belirli periyodlarla Türkiye'nin krize girmesi doğru değil
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Sürekli belirli periyodlarla Türkiye’nin krize girmesi doğru değil. Kurumların güçlü olması lazım” dedi.
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Turgut Özal Müzesi Açılış Töreni’nde konuştu.
Kılıçdaroğlu, "Rahmetli Özal, başbakanlığı döneminde Türkiye'nin içine girdiği krizden süratli bir şekilde sağlıklı kararlar alarak çıkarmasını bildi ve bunu yaptı. Türkiye ekonomisiyle birlikte bir atılım sürecine girdi. Buna ihtiyacımız var. Sürekli belirli periyodlarla Türkiye'nin krize girmesi doğru değil. Kurumların güçlü olması lazım, devlette liyakat olması lazım. Devleti yönetenlerin partiyle devleti karıştırmaması lazım" dedi.
Özal’ın siyasi kişiliğinden bahseden Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
“Özal gecenin geç saatlerinde bürokratları davet edip onlarla uzun uzun konuşur tartışırdı. Eğer bir kanun teklifi geliyorsa, gider başbakanlık konutunda anlatırdık. Ciddi tartışmalar da olurdu. Arada bir Adnan Kahveci müdahale etmek isterdi Sayın Başbakan'a karşı dikkatli konuşun diye ama rahmetli Özal hayır sen karışma derdi, onları benim dinlemeye ihtiyacım var derdi. Ve biz neye itiraz ediyorsak büyük bir sabırla dinlerdi. Tabii devletin rakamlarına da bilgilerine de hakimdi. Gecenin ilerleyen saatlerinde bir ara döndü Altan Tufan'a bu tarım stopajında ne kadar vergi alıyorsunuz diye sordu... Tabii o zaman elimizde veriler yok ancak illere yazacağız illerden gelecek, hepimizde bir suskunluk oldu cevap veremiyoruz Sayın Başbakan'a. Bir arkadaşımız sonra bir rakam söyledi hepimiz rahatladık. Konuşmaya devam ettik bir süre sonra Özal döndü o arkadaşımıza sizin verdiğiniz rakam doğru değil dedi. Etraf buz gibi oldu. Bakın dedi neden doğru değil, Devlet Malzeme Ofisi şu kadar buğday aldı, kaç lira ödendiğini yazdı. Hepsini tek tek saydı. Rakamlar tutmuyor dedi. Oradan anlıyorsunuz ki devleti tanımak, planlamanın ne olduğunu bilmek, rakamlara hakim olmanın ne kadar değerli olduğunu bilmek devleti yöneten birisi için son derece değerli. Buna bizzat tanık olduğum için rahmetli Özal'ın bu ülkeye yaptığı büyük katkıları saygıyla anlattım.
"ATILIMA İHTİYACIMIZ VAR"
Devleti tanımayanlar devleti sağlıklı yönetemezler, devletin kurumlarını bilmeyenler devleti sağlıklı yönetemezler. Tartışmaya açıktı, bizi sonuna kadar dinlerdi. Neden itiraz ediyorlar diye merakını bizi dinleyerek gidermeye çalışırdı. Rahmetli Özal, başbakanlığı döneminde Türkiye'nin içine girdiği krizden süratli bir şekilde sağlıklı kararlar alarak çıkarmasını bildi ve bunu yaptı. Türkiye ekonomisiyle birlikte bir atılım sürecine girdi. Buna ihtiyacımız var.
Sürekli belirli periyodlarla Türkiye'nin krize girmesi doğru değil. Kurumların güçlü olması lazım, devlette liyakat olması lazım. Devleti yönetenlerin partiyle devleti karıştırmaması lazım. Devletin kurumlarıyla beraber, o kurumların devlete hizmet ettiğini, elbette siyasi iktidarın hedef perspektif doğrultusunda çalışmaları gerektiğini de biliyoruz. Bunların yeniden Türkiye'de oluşturulması lazım. Siyasetçilere büyük görev düşüyor.
Dört eylemi birleştirdi Özal. Biz şimdi Türkiye'nin içinde bulunduğu zort şartlar ve bu krizden çıkması için 6 siyasi parti bir araya geldik. Temel hedefimiz demokrasi, düşünce özgürlüğü, siyasetçinin eleştiriye tahammülü... Bunları yeniden Türkiye'ye getirdiğimizde büyük bir ülke olacağız. Bunları yapmaya kararlıyız. Liderler burada, kendilerine şükran borçluyum. Birlikte mücadele edeceğiz, birlikte kazanacağız ve Türkiye kazanacak. Ayrımcılık bitecek. Bu güzel ülkede hep beraber yaşayacağız. İşte o zaman Özal'ın hedef koyduğu gelişen Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz.
Buranın yapımında emeği geçen Ekrem İmamoğlu'na da teşekkürlerimi sunuyorum”