Kara harekatı sonrası Orta Doğu’da neler olabilir? / Al Ain Türkçe Özel
İsrail Lübnan’a yönelik kara harekatını dün gece başlattı. Peki İsrail’in harekatı ‘Sınırlı’ olacak mı? Sonraki hedef Suriye mi olacak? Kara harekatı sonrası Orta Doğu’da neler olabilir? Orta Doğu Uzmanı Haydar Oruç Al Ain Türkçe’ye anlattı.
İsrail’in Lübnan’a yönelik Kuzey Okları isimli kara harekatını başlatmasıyla bölgedeki çatışmalar yeni bir boyut kazandı. Kara harekatı yeni soruları da beraberinde getirdi. Kara harekatı sonrası Orta Doğu’da neler olacak? İsrail’in kara harekatı, Lübnan’ın güneyiyle sınırlı kalacak mı? Sonraki hedef Suriye mi olacak? Tüm bu soruların cevapları merak ediliyor. Al Ain Türkçe bu soruları Orta Doğu Uzmanı Haydar Oruç’a sordu...
KARA HAREKATI NASIL GELDİ?
İsrail aslında kara harekatının sinyallerini uzun süredir veriyordu. Planını da Hizbullah’ı zayıflatıp sonrasında kara harekatı yapma üzerine yapmıştı. Haydar Oruç, kara harekatına giden süreci şöyle anlattı;
“İsrail’in kara harekatı sürpriz olmadı. 7 Ekim’den sonra İsrail’in bölgeye yönelik vizyonunun bir parçası olarak değerlendiriliyordu. Gazze’den sonra yönünü Hizbullah’a çevireceği beklenen bir şeydi. Son aylarda bunun işaretlerini de veriyordu. Netanyahu’nun BM kürsüsünden sarfettiği “Orta Doğu’daki her yere ulaşırız” sözlerinin hemen ardından kara saldırısı başladı.
Hizbullah’a yönelik İsrail’in operasyonu, çağrı cihazı saldırılarıyla, suikastlerle zaten başlamıştı. 4-5 bine yakın Hizbullah üyesi çağrı cihazı saldırısında savaşamaz hale getirildi. Hizbullah iyice zayıflatıldı. Sonrasında Nasrallah öldürüldü. Ardından kara saldırısı geldi.”
--------------------------------------------------------
GÜNEY LÜBNAN'DA ŞİDDETLİ ÇATIŞMALAR...
--------------------------------------------------------
İSRAİL’İN KARA HAREKATI “SINIRLI” OLUR MU?
“Yapılan açıklamalarda kara saldırısının sınırlı ve yerel olacağı, belli hedefleri içereceği belirtildi. Ancak İsrail’in hava saldırılarının daha üst bölgeleri de hedef aldığı görüldü. Şam saldırısını da gördük. Yemen’i de vurmuştu. Dolayısıyla İsrail’in ‘Vekil örgütlere’ karşı topyekün bir saldırı başlattığını görüyoruz. Dün itibariyle Lübnan’daki can kaybı 1200’e yaklaştı. Yaklaşık 200 bin Lübnanlı da yerlerinden oldu.
İsrail’in başlattığı kara saldırısının Litani nehriyle sınırlı olup olmayacağı sahada görülecek. Daha önce benzer operasyonların, çizilen sınırlar içinde kalmadığını gördük. Gazze’de de bu böyle oldu. Lübnan’da da bunu görebiliriz. İsrail, daha önce Hizbullah’ın Litani nehrinin kuzeyine çekilmesini istemişti. Dün başlayan kara saldırısının ardından BM barış gücünün geri çekildiğini gördük. Lübnan ordusunun çok müdahil olmadığın gördük. Sahada Hizbullah kaldı. Hizbullah’ın İsrail’e karşı direnip direnmeyeceği sahadaki gelişmelerle belli olacak. Şu ana kadar Hizbullah mevzilerinden İsrail’e yönelik cılız saldırılar gördük. Bu saldırılar İsrail’i durduracak nitelikte değil. Israil mukavemetle karşılaşmadı şu ana kadar. Operasyonun geleceği İsrail’in Litani nehrine varmasından sonra netleşecektir. İsrail nehir sınırında kalırsa gerilim az da olsa yatışabilir. Orada kalıp kalmayacağı sahadaki duruma göre belli olacaktır diye düşünüyorum.
Hizbullah’ın nasıl cevap vereceği, Lübnan içindeki grupların tavrına bakılacak. Sahadaki gelişmeleri gördükçe daha net yorumlar yapmak mümkün olur.”
İSRAİL SURİYE’Yİ DE VURUR MU?
Lübnan’da kara harekatı başlatılmasının ardından Suriye’de de bazı hedefler vuruldu. Bu da yeni hedef Suriye mi olacak sorusunu akıllara getirdi. Haydar Oruç, İsrail saldırılarının Suriye’ye genişleyip genişlemeyeceği konusunda şunları söyledi;
“Suriye ile ilgili kısmı, İsrail’in Litani nehriyle sınırlı kalıp kalmayacağıyla ilgili. Burada, Hizbullah’ın sadece Lübnan’da olmadığını hatırlatmak lazım. Başka ülkelerde de kolları var. İsrail Lübnan’da durdurulamazsa sonraki hedefi Suriye olabilir. Suriye’nin İsrail’i durdurma gücü yok. İran'dan da vekillerin mücadelelerini tek başına yürütmesi gerektiğine dair açıklamalar duyduk. Bundan sonra ne olacak sorusuna net bir cevap vermek zor. Ama şunu söyleyebiliriz, bundan sonra ne olacağını, sahadaki gelişmeler belirleyecektir.”
