Kentsel dönüşümde İstanbul ne kadar yol aldı?
Türkiye’de deprem, gündemin bir numarasındaki yerini korurken, 1999 yılında meydana gelen Marmara depreminden buyana yeteri kadar yol alınamayan “kentsel dönüşüm” konusu muhtemel bir depremde kayıpların önüne geçecek en önemli etken olarak karşımıza çıkıy
Marmara depreminden 23 yıl geçmesine rağmen semtlerdeki eski binaların yıkılarak modern ve depreme dayanaklı olarak yeniden inşası konusunda çalışmalar kısmi olarak devam ediyor.
Uzmanların uyarılarına göre “beklenen büyük İstanbul depremi” için süre giderek daralırken, 1999 Marmara depreminin üzerinden 23 yıl geçmiş olmasına rağmen Türkiye hala, yeterli yol alınamayan “kentsel dönüşüm”ü konuşuyor.
“YETERİ KADAR YOL ALINAMADI”
17 Ağustos 1999'da Gölcük merkezli 7,4 şiddetli deprem İstanbul ve çevre illerinde büyük yıkıma yol açmış, 2010 yılında yayımlanan Meclis Araştırması Raporu'na göre 18 bin 373 kişi yaşamını yitirmiş, 48 bin 901 kişi ise yaralanmış, çok sayıda kişi engelli duruma gelmiş, 285 bin 211 ev, 42 bin 902 iş yeri hasar görmüş, çöken 133 bin 683 bina nedeniyle yaklaşık 600.000 kişi evsiz kalmıştı.
11 ilde büyük yıkıma yol açan son depremlerin ardından, İstanbul ve çevresinde beklenen asıl büyük deprem için yeniden farkındalık oluşurken, çeşitli uzman ve kuruluşlar, bunun her an yaşanabileceği ve şiddetinin 7’nin üzerinde olacağı konusunda görüş birliğinde.
Hazırlıkların yetişmemesi durumunda büyük depremin tüm çevre iller ve genel olarak ülke açısından büyük ekonomik ve sosyal yıkıma yol açacağı uyarısı yapılıyor. Çeşitli kamu kuruluşlarınca 1999’dan bugüne fiziki yenilenme ve diğer deprem önlemleri kapsamında yapılan çalışmalarda belli bir yol alınmakla birlikte, İstanbul ve Türkiye’nin, başta kentsel dönüşümde olmak üzere beklenen yeni büyük depreme tam hazırlıklı olmanın gerisinde kaldığı görülüyor.
İSTANBUL 23 YILDIR DÖNÜŞEMEDİ!
TÜİK verilerine göre 2021 itibarıyla İstanbul’da 5 milyona yakın hanenin bulunduğu binaların yarından fazlasının yapım tarihi, 1999 depremi sonrası yeni deprem yönetmeliğinin hazırlandığı 2000 yılı öncesine uzanıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 2018 yılında gerçekleştirilen revizyon çalışmasında beş farklı yöntemle yapılan deprem tehlike ve risk senaryoları ile İstanbul'da deprem riski ölçülen toplam bina sayısı 1.166.330 olarak açıklanmış, bunlardan ağır hasar görecek bina sayısının 194 bin olduğu ve buralarda oturan 3 milyon dolayında kişinin evsiz kalacağı belirtilmişti.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın en son verilerine göre ise İstanbul’da hayata geçirilen kentsel dönüşüm kapsamında bugüne kadar 39 ilçede toplam 695 bin konut yenilendi, 93 bin konutun ise dönüşümü devam ediyor. İstanbul’da Fikirtepe, Esenler, Gaziosmanpaşa, Kağıthane Yahya Kemal, Zeytinburnu Telsiz ve Beştelsiz, Bağcılar Demirkapı, Güngören Tozkoparan, Kartal Orhantepe, Üsküdar Mehmet Akif Ersoy, Ferah ve Kirazlıtepe, Ataşehir Şerifali, Sultanbeyli Mimar Sinan Mahallesi’nde dönüşümü yapılan konutların teslim edildiği, Beykoz Tokatköy ve Beyoğlu Okmeydanı’nda temellerin atıldığı belirtiliyor. Büyük depremin ne zaman vuracağı bilinemezken Bakanlık, ülke genelinde kentsel dönüşüm çalışmalarının 2035’te tamamlanmasını hedefliyor.
1999 DEPREMİNDEN SONRA İSTANBUL’DA NÜFUS ARTTI!
Büyük Marmara depreminin yaşandığı 1999 yılında İstanbul’un nüfusu 10 milyon 786 bin 300 kişi idi. Aradan geçen 23 yılda yeni büyük deprem riski dolayısıyla nüfusun azaltılması ya da en azından artışının durdurulması gerekirken, il nüfusuna 5 milyon 121 bin 651 kişi daha eklendi. Ancak bu gelişme aldığı net göçten çok nüfus artışından kaynaklandı. 2022 sonunda 15 milyon 907 bin 951’e ulaşan İstanbul nüfusu, 1999 yılına göre yüzde 47,5’lik artış kaydetti. Aynı dönemde Türkiye’nin toplam nüfusu ise yüzde 37 arttı. Toplam ülke nüfusu içinde İstanbul’un payı yüzde 18,7’ye kadar çıktı. Başka deyişle ülke nüfusunun yaklaşık beşte biri İstanbul’da yaşıyor.
YAPILAŞMA SÜRÜYOR!
İstanbul’da 1999 depreminden sonra da artmaya devam eden nüfus paralelinde yapılaşma da sürdü. Özellikle 2011- 2019 döneminde kentte adeta bir inşaat patlaması yaşandığı dikkati çekiyor. Kahramanmaraş depreminde yıkılan çok sayıda yeni bina dikkate alındığında İstanbul’dakilerin, yeni deprem yönetmeliği sonrası inşa edilmiş olsa da ne oranda depreme dayanıklı olduğu bilinmiyor.
TÜİK veri tabanından yapılan hesaplamaya göre 2000 yılı başından 2022 yılının Eylül sonuna kadar olan dönemde İstanbul’da müteahhitler konut ve diğer amaçlarla kullanılacak, 522,6 milyon metrekare yüzölçümlü ve 2 milyon 719 bin 180 konutun yer alacağı toplam 304 bin 964 bina yapımı için inşaat ruhsatı aldı. Aynı dönemde toplam yüzölçümü 330,9 milyon metrekare olan ve 1 milyon 731 bin 157 dairenin bulunduğu 183 bin 483 bina için yapı kullanım izni verildi.
İSTANBUL’DA KONUT SAYISI İKİYE KATLANDI!
TÜİK’in Bina ve Konut Nitelikleri Araştırması’na göre 2021 itibariyle İstanbul’daki binalarda 4 milyon 755 bin 86 hane halkı yer alıyor. Bunlardan 493 bin 276 hanenin bulunduğu binalar 1980 ve öncesinde, 1 milyon 750 bin 833 hanenin binaları 1981- 2000 döneminde, 2 milyon 173 bin 468 hanenin binaları 2001-2021 döneminde yapılmış, 337 bin 508 haneyi barındıran binaların yapım tarihi ise bilinmiyor.
Bu istatistikte sadece hane (mesken) sayıları yer alıyor. Bunların yanında ayrıca halka açık ikamet yeri, ofis/işyeri, otel, toptan ve perakende ticaret yeri, trafik ve iletişim binaları, sanayi binaları, kamu binaları ve eğlence, eğitim, hastane, bakımevi gibi ikamet amaçlı olmayan diğer binalardan oluşan on binlerce yapı bulunuyor.
SANAYİ TESİSLERİ RİSK ALTINDA!
Ağır sanayi tesislerinin İstanbul ve çevre illerde yoğunlaşması nedeniyle, bölgede beklenen yeni büyük depremin riski katlanıyor. 17 Ağustos 1999 depremi sonrası Kocaeli'nde, 200 ton susuz amonyak maddesinin havaya dağılması, 1.200 ton kriyojenik sıvı oksijenin serbest kalması, TÜPRAŞ petrol rafinerisinde çıkan yangınlar, sıvı petrol gazı sızıntısı ve petrol dökülmesi gibi sonuçlara yol açan birçok kimyasal kaza meydana gelmişti.
TMMOB, yerleşim alanlarının içinde kalmış kimyasal üretim, depolama vb. tesislerinin kent dışına taşınması, büyük endüstriyel kazalara yönelik acil durum planları hazırlanması, kaza senaryoları modellemelerinin yapılması, İstanbul'da kimyasal maddelerin envanterinin çıkarılarak olası bir depremde bu kimyasalların ve bunlardan kaynaklanabilecek sorunların nasıl bertaraf edileceğinin belirlenmesini talep ediyor.
TMMOB, ayrıca I. ve II. Sınıf Gayri Sıhhi Müesseseler kapsamında yer alan sanayi tesislerinin ve doğalgaz boru hatlarının, LPG boru hatlarının, yerleşim alanları içerisinde kurulan ve işletilen akaryakıt istasyonlarının ve tüp gaz satış bayilerinin taşımakta olduğu yangın ve endüstri kazaları olasılıklarının kentleri patlamaya hazır birer bomba haline getirme ve yaşam güvenliğini ortadan kaldırma potansiyelinin yüksek olduğuna işaret ediyor.
KAMU BİNALARI RİSK BARINDIRIYOR!
İstanbul Valiliği bünyesinde yer alan İstanbul Proje Koordinasyon Birimi (İSMEP) İstanbul Deprem Riski Azaltma ve Acil Durum Hazırlık Projesi için altı uluslararası bankadan temin ettiği 2,4 milyar Euro'luk kredi ile 2006 yılından bugüne kadar depreme hazırlık amacıyla öncelikle kamu binalarını güçlendirme, yenileme ve afet eğitimi projeleri yürütüyor. İstanbul'da deprem dayanıklılığı sağlanması gereken kamu binası sayısı 4.000 dolayında olduğu belirtiliyor. Bu çerçevede okullar, hastaneler, yurtlar, sosyal hizmet binaları ve idari binalardan oluşan 1.545 kamu binasının proje kapsamında güçlendirildiği veya yıkılarak yeniden yapıldığı belirtiliyor.
İSTANBUL’DA YENİLEME ÇALIŞMALARI!
Platformu İBB Şehircilik Grubu şirketleri tarafından kentsel yenileme, iyileştirme ve yaşanabilir mekânlar oluşturma amacıyla 5 Temmuz 2021'de İstanbul Yenileniyor Platformu kuruldu. Platform, bugüne kadar 38 ilçe ve 584 mahalleden, 468 bin 904 kişiyi kapsayan 5 bin 452 dönüşüm başvurusu aldı. Alınan tüm başvurular, yaklaşık olarak 117.226 konut ve 10 bin 770 ticari olmak üzere toplam 127 bin 996 bağımsız birimi kapsıyor.
Riskli yapıların tespit çalışmalarını yapan platforma, 1999 ve öncesinde yapılmış özel mülkiyetteki konutlar için hem yurttaşlar hem vatandaşlar internet üzerinden bu platforma başvurabiliyor, çağrı merkezinden bilgi alabiliyor. Başvuru üzerine hazırlanan taslak çalışmalar ücretsiz hazırlanıyor.
İSTANBUL HEM GÖÇ ALIYOR HEM DE GÖÇ VERİYOR!
Öte yandan İstanbul’un en çok göç alan il olmaya devam ederken, aynı zamanda en çok göç veren il de olduğu belirlendi. Özellikle son yıllarda aldığından daha fazla göç verdiği ve az da olsa “net” göç verir hale geldiği dikkati çekiyor.
TÜİK’in iç göç verilerine göre İstanbul, 2008-2021’i kapsayan 14 yılda diğer illerden toplam 5 milyon 752 bin 444 kişilik göç alırken, aynı dönemde diğer illere de 5 milyon 543 bin 350 kişilik göç verdi. Böylece ilin nüfusunda, 14 yılda göçler kaynaklı net artış 209 bin 94 kişi oldu. 2016 yılına kadar net göç almaya devam eden İstanbul’un anılan yıldan itibaren izleyen dönemde ise 2019 hariç net göç verdiği belirlendi. İstanbul’dan en büyük net göç 210 bin 321 kişi ile 2018 yılında verildi.
2019’da yeniden net göç alan il, pandemi dönemi olan 2020 ve 2021’de net göç vermeye devam etti. İstanbul’un son 14 yılda en fazla göç aldığı il 256 bin 594 kişi ile Ankara. Bu ili 254 bin 626 kişi ile Tokat, 213 bin 736 kişi ile Kocaeli, 200 bin 82 kişi ile Ordu ve 198 bin 880 kişi ile İzmir izliyor. Aynı dönemde İstanbul’dan en fazla göç edilen il ise 313 bin 519 kişi ile Kocaeli oldu. Bu dönemde İstanbul’dan 275 bin 246 kişi Tekirdağ’a, 243 bin 669 kişi Ankara’ya, 232 bin 169 kişi Tokat’a, 209 bin 617 kişi Ordu’ya göç etti.