İnan Güney: Aziz İhsan Aktaş'a iş vermediğim için gözaltına alındım
Tutuklanan Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, ifadesinde "Aziz İhsan Aktaş'a iş vermediğim için gözaltına alındım" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne dönük operasyonlar kapsamında tutuklanan Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, “Aziz İhsan Aktaş’a iş vermediğim için gözaltına alındım” dedi. Güney, 16 yaşından beri CHP’ye üye olduğunu söyledi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) dönük operasyonlar kapsamında “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık” ve “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” iddiasıyla tutuklanan Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, hâkimlik sorgusunda, suç örgütü üyeliğini reddetti.
“16 yaşından beri sadece bir örgüte üyeyim, o da onurla, gururla, başı dik siyaset yaptığım Cumhuriyet Halk Partisi’dir” diyen Güney, "Sevk yazısında yer aldığı iddia edilen HTS kayıtları ve mali raporlar, avukatlarımın da ifade ettiği üzere ne emniyet ne de savcılık sorgusunda bizlere sorulmamıştır. İçeriğini bilmediğimiz bu konular hakkında savunma yapma imkânı tanınmadan verilecek bir kararın kamu vicdanını yaralayacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Aziz İhsan Aktaş ile ilgili Mustafa Mutlu detayı
İBB soruşturmasında 'etkin pişmanlık' kapsamında tahliye olan Aziz İhsan Aktaş'ın ifadelerine de değinen Güney, "Aziz İhsan Aktaş’a iş vermediğim için gözaltına alınıp karşınızda ifade vermekteyim" dedi.
Güney sorgusunda şunları söyledi:
“Beyoğlu Belediye Başkanı seçildiğimde, Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı Ali Can Abacı tarafından bana hukuki danışmanlık yapmak üzere Mustafa Mutlu isimli bir kişi yönlendirilmiştir. Yaklaşık iki ay birlikte çalıştığım Mustafa Mutlu’nun asıl amacının hukuki danışmanlık değil, Aziz İhsan Aktaş’a iş aldırmak olduğunu ısrarlarından anladım. Araç ihalesi sırasında mevcut firmaya gidip ‘İnan Başkan sizin ihaleye girmenizi istemiyor’ şeklinde yalan söylediğini öğrendikten sonra, belediyedeki odasını çilingir marifetiyle açtırarak şahsi eşyalarını paketleyip kendisini belediyeden uzaklaştırdım.
Aziz İhsan Aktaş
Mustafa Mutlu’yu göndermem üzerine, Aziz İhsan Aktaş’ın Beyoğlu’ndan iş alamayacağını anlayan Ali Can Abacı tarafından bana husumet beslenmeye başlandı. Dolayısıyla hakkımızda iftira atan kişilerin Ali Can Abacı, Mustafa Mutlu ve Aziz İhsan Aktaş olduğunu görüyoruz.
“Görev sürem boyunca Murat Kapki iş almadı”
Yine tarafıma iftiralarda bulunan Murat Kapki, BELTAŞ Yönetim Kurulu Başkanlığım döneminde Ali Can Abacı ile birlikte makamıma gelmiş, kendisine iş verilmesini talep etmiştir. Ancak görev sürem boyunca Murat Kapki BELTAŞ’tan hiçbir iş alamamıştır.
Bir diğer iftiracı Durmuş Yıldırım, Belediye Başkanı olduktan sonra seyahatlerde bilet ayarlaması için Ali Can Abacı tarafından yönlendirilmiştir. Daha sonra bu kişinin, şizofren davranışları sebebiyle THY’den atıldığını ve aslında acente sahibi değil çalışanı olduğunu öğrendik.
Tüm bu ilişkiler incelendiğinde görülmektedir ki; Ali Can Abacı, BELTAŞ’tan ve Beyoğlu Belediyesi’nden iş alamamış olmasının husumetiyle Mustafa Mutlu, Aziz İhsan Aktaş, Murat Kapki ve Durmuş Yıldırım üzerinden bana iftiralar yöneltmiştir. Bahsi geçen iftiracıların tutuklu oldukları göz önünde bulundurulduğunda, tutukluluklarını sona erdirebilmek amacıyla bana iftira atarak lehlerine sonuç almaya çalıştıkları anlaşılmaktadır.
“Yakınları adına şirket kurduğu” iddiası
Bir diğer iddia, yakınlarım adına şirket kurdurduğum yönündedir. Ancak abimle birlikte ortağı olduğum, 25 yıllık geçmişe sahip yalnızca iki şirketim vardır. Bunun dışında ne yakınlarım adına şirket kurdurdum ne de resmi/gayri resmi bir ortaklık yaptım.
Görev sürem boyunca Beyoğlu Belediyesi’nde hiçbir pano kiraya verilmemiş, panolar kamusal amaçlı kullanılmıştır. Serkan Öztürk’e veya herhangi bir kişiye iş yönlendirmedim, aracılık yapmadım. BELTAŞ’ta her zaman yasal şartları taşıyan ve en uygun fiyatı veren firmalarla çalıştım.
Ayrıca dönemimde yaptığım pano kiralamalarında mülkiyet hakkı maddesini sözleşmeye koyarak BELTAŞ’ın panoların sahibi olmasını sağladım. Böylece kurum ciddi bir kâr elde etmiş ve sonraki dönem için güçlü bir altyapı bırakılmıştır.
Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle pandemi döneminde kira alınmaması mümkünken, biz 8-9 ay boyunca kiraları eksiksiz tahsil ettik. Eğer sektörden çıkar beklentim olsaydı, kararnameyi dayanak gösterip kiraları almamayı tercih ederdim”