İmamoğlu Eyüp'te | Bu seçime yalan ve montajla damga vurdular
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 100’üncü halk buluşmasını gerçekleştirdiği Eyüpsultan’da “Bu seçim, ne yazık ki yalanın, montajın, dolanın ‘ya şu ya bu’ diyerek bu işe damga vurduğu bir seçim oldu” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı Ekrem İmamoğlu, tüm seçim kampanyası sürecinin kendi adına 100’üncü halk buluşmasını Eyüpsultan’da gerçekleştirdi.
Yeşilpınar Mahallesi’ndeki buluşmada İmamoğlu’na, TBMM CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ve Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel eşlik etti.
Burada konuşan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Bu benim kaçıncı mitingim? Yüz oldu. Yüzüncü buluşmamız burada oldu. Milletimizle buluşmak, onlarla dertleşmek, onlarla konuşmak, hasbihal etmek çok güzel. Toplumumuzun bütün görüntüsü burada var. Bizi en güçlü kılan şey, bir bütün olmamızdır. Allah, birliğimizi ve bütünlüğümüzü kimseye bozdurmasın. Birbirimizi, en güçlü şekilde sevmeye devam edeceğiz. Komşuyuz. Aynı mahallede, aynı şehirde yaşıyoruz. Aynı şeylerle dertleniyoruz. Aynı şeyleri konuşuyoruz. Bakın duygularımız, hep bir bütün. Yahu kardeşim, kime oy verirsen ver; sen benim vatandaşımsın. Bunlar, bu seçime yaptıkları büyük kötülükle, damga vurdular. Bu seçim, ne yazık ki yalanın, montajın, dolanın, ‘ya şu ya bu’ diyerek bu işe damga vurduğu bir seçim oldu. Bu yalanlar, bu iftiralar hiç unutulmayacak. Umuyorum milletimiz, kendi dilleriyle itiraf ettiği yalanları, onların kendi ayaklarına bu seçimde bulaştıracak.
Bu milletin siyasi tercihlerine, kimse set kuramaz. Siyasi tercihlerinden dolayı, kimse kimseye ‘terörist’ diyemez. Seni bir insan beğenir, bir başkasını bir başkası beğenebilir. Yahu Allah'tan kork. Kendinin de uydurma olduğunu kabul ettiğin görüntüleri, o mitinglerde göstererek insanları aldatmak, büyük günahtır. İnsan, aldatmaz. İnsan, yalan söylemez. İnsan, iyi insan, iftira atmaz. Atmaz kardeşim. Dolayısıyla, biz onların yaptıklarını yapmayacağız. Bakın; biz seçildik, göreve geldik. ‘Bu parti, şu parti’ denmez. Bakın; Eyüpsultan ilçesi. Burada da bir AK Partili kardeşimiz, belediye başkanı seçildi. Seçilebilir. Biz, bu ilçede her attığımız adımda bu ilçenin belediyesiyle beraber çalıştık. Kapısını çaldık. Aynı masayı kurduk. Buradaki meclis üyelerimiz şahit. Onları dinledik. Bazen bizim tespit ettiğimizi değil, onların tespit ettiğinin doğru olduğunu gördük. Onu yaptık. Yahu kardeşim siyaset, her şey değil. Parti, her şey değil. Bunlar, bu ülkeyi partizanlığa boğdular. Biz, bu ülkeyi, bu zor duruma sokan partizanlığı, devletin bütün kurumlarından söküp atana kadar mücadele edeceğiz. Bu memleketin adı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Bu memleketin adı, şu parti devleti değil. Böyle bir şey yok. Bunu kabul etmeyiz.
“O KİŞİLER BELEDİYENİN ELEMANI DEĞİL”
Kemal Kılıçdaroğlu, Babala TV diye bir programa katıldı. Bir kişi dedi ki, ‘Siz namus sözü vermiştiniz, beni işten attı’ dedi benim için. Hatırlıyor musunuz? Bakın o kişi, bir; belediyenin elemanı değil. İki; taşeronun elemanı. Üç; 2,5 sene, yani biz görev aldıktan 2,5 sene sonra, taşeronun iş hizmeti bitti diye, elemanlar çıkartılmış, tazminat ödemiş. Biz göreve geldik. Birini çıkaracaksak, ilk gün çıkartırız öyle değil mi? 2,5 sene çalışmış. Daha ötesine gideyim. Kendi yakın akrabaları, tam 5 yakın akrabası, bizim farklı kurumlarımızda hala çalışıyor. Bakın iki tane yanlış var. Bir; bir aileden bu kadar insanın bir kurumda olması doğru değil. Bu tesadüf olamaz. Ama ona rağmen hiçbirinin hakkına dokunmadık. Hatta işini yapıyor diye terfi edenler bile var. Size bir şey söyleyeyim mi? Bizim ahlakımızda, iş yapmak için bizde ne var biliyor musunuz? Hazreti Ömer adaleti var. Bizim adaletimiz var, adaletimiz. Size bir şey söyleyeyim mi? Aynı durumda bunlar olsun, o kişilerin köklerini oradan kazımazlarsa, Allah canımı alsın. Köklerini kazırlar, bu kadar kinci davranırlar. Biz kimsenin kılına dokunmadık kardeşim”
İmamoğlu, 101’nci ve son halk buluşmasını, Üsküdar sahilini dolduran coşkulu kalabalığa hitap ederek noktaladı.