Tunus'ta 43 yıllık kan ve terör: İhvan'ın son çırpınışları
Tarih sanki kendini tekrar ediyor ve her seferinde Ennahda hareketinin kaderi ya hapishanelerde çürümek ya da sürgünde kaybolmak oluyor.
43 yıldır var olan ve ülkeyi kana, teröre sürükleyen bu hareket, bu sefer dağılma ve yasaklanma tehlikesiyle karşı karşıya.
Ennahda Hareketi'nin iktidar mücadelesi her defasında, tıpkı 1987 ve 1989'da olduğu gibi, onu hapishaneye geri gönderen bir şokla sonuçlanıyor. İktidara geldikten sonra bile, terör ve kan dökme suçlamalarıyla tekrar cezaevine dönmekten kaçamadı.
Gözlemcilere göre, Ennahda hareketi, kuruluşundan bu yana taktikleri ve planları nedeniyle her defasında cezaevine girip çıktığında, ülkenin siyasi durumuna bağlı olarak aynı politikaları benimsemiştir. Ancak bu sefer, katı bir hukuk adamı olan Başkan Kais Saied'in politikalarıyla bu başarılamayacak gibi görünüyor.
Ennahda Hareketi'nin kuruluş yıldönümü, liderlerinin karşı karşıya olduğu terör suçları, siyasi suikastlar, kara para aklama, yurt dışından yabancı fon alma ve liderlerinin çoğunun Tunus devletine karşı işlenen suçlara karışması gibi skandalların ortaya çıktığı bir döneme denk geldi.
BİTMEYEN SUÇLAR
Al-Ain News'e konuşan analist ve siyasi aktivist Nabil Ghawari, "Ennahda hareketi sona erdi ve ülkeyi şiddet, cinayet, terör ve kan dökme sarmalına sürükleyen iktidarı boyunca işlediği suçlar nedeniyle bugün en ağır suçlamalarla karşı karşıya." dedi.
Ghawari, "Bu hareket 2011'de Tunus halkını aldattı. Onlar adaletsizlik konuşmalarını yaptıktan sonra halk tarafından seçildiler, ancak halka yalan söylediler, çıkarlarına zarar verdiler ve ülkeyi şiddete sürüklediler." diye ekledi.
Ghawari, Ennahda'nın iktidara geldiğinden beri kanlı bir parti olduğunu, ülkeyi sorunlara ve bölgesel planlara sürüklediğini, cihat için teröristleri Tunus'tan gerginlik yuvalarına taşıyarak kardeş ülkelere büyük zarar verdiğini, siyasi suikastlara, askerlerin katledilmesine, masumların öldürülmesine ve ülkenin iflasına bulaştığını açıkladı.
Ghawari, "Seksen yaşındaki Raşit Gannuşi, 2011'de sürgünden Tunus'a ülke ve halkına karşı intikam duygularıyla döndü. Bu nedenle tüm teröristleri hapishanelerden serbest bırakarak ve ülkeyi yok etmek için ülkeye girmelerini sağlayarak intikamcı ve terörist suç planını hızlandırdı." ifadelerini kullandı.
Öte yandan Tunuslu siyasi analist Abdel Razzaq Al-Rais, ülkenin ulusal güvenliğine zarar veren terör olaylarına karışmasının ardından Ennahda hareketinin şu anda dağılma ve yasaklanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.
Al-Rais, Al-Ain News'e şunları söyledi: "Raşid Gannuşi'nin Nisan 2023'te hapsedilmesinden bu yana, bu hareket, özellikle siyasi ve mali açıdan onun şahsına ve onu çevreleyen dar çevreye bağlı olduğundan sona erdi. Gannuşi, hareketin başı ve Müslüman Kardeşler'in uluslararası örgütüyle bağlantısıdır."
Al-Rais, bu hareketin bu kez sona erdiğini ve bir daha asla etkisini geri kazanamayacağını, özellikle de hareketin başında olan isimlerin daha önce ikinci sırada yer aldığını ve Müslüman Kardeşler'in planlarında ya da yönetiminde çok fazla etkilerinin bulunmadığını belirtti.