HDK soruşturması: 30 kişi tutuklanmıştı, DEM Parti'den sert açıklama

DEM Parti, HDK soruşturması kapsamında 30 kişinin tutuklanmasına tepki gösterdi: "Bu operasyon siyasal bir kumpastır, muhalefeti susturma girişimidir."
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Halkların Demokratik Kongresi'ne (HDK) yönelik başlatılan soruşturma kapsamında 30 kişinin tutuklanmasına DEM Parti sert tepki gösterdi. Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) tarafından yapılan açıklamada, soruşturmanın siyasi olduğu savunularak, "Yargı, muhalefeti ve siyaset yapmayı suç ilan etmiştir" denildi.
30 Kişi Tutuklandı, 13 Kişiye Ev Hapsi Kararı
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 35 kişiden 30'u, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. 13 kişi hakkında ev hapsi kararı verilirken, 7 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
DEM Parti MYK tarafından yapılan yazılı açıklamada, operasyonun hukuki temellerden yoksun olduğu belirtilerek, "Bu operasyon tam bir hukuk felaketidir. Yargı, iktidarın siyasal faaliyetlerini yürüten bir araca dönüşmüştür" ifadeleri kullanıldı.
"İktidar Hukuksuzlukta Rekor Kırıyor"
DEM Parti, operasyonun siyasi bir tasfiye girişimi olduğunu savunarak şu ifadelere yer verdi:
"AKP iktidarı hukuksuzlukta ve muhalefete karşı baskılarda her gün kendi rekorunu kırıyor. HDK'ye yönelik gerçekleştirilen bu operasyon, demokratik siyaseti hedef alan bir kumpastır."
Açıklamada, HDK MYK üyeleri Semiha Şahin, Mehmet Saltoğlu ve önceki dönem HDK Eş Sözcüsü Esengül Demir'in de tutuklananlar arasında olduğu hatırlatılarak, sürecin hukuka aykırı olduğu vurgulandı.
"Savcılık Kararları Siyasidir"
DEM Parti, savcılık tarafından hazırlanan iddianamenin siyasi nitelikte olduğunu belirterek, "Alınan kararlar ve kullanılan dil siyasidir. Ortaya konan suçlamalar, iktidarın muhalifleri tasfiye etme girişiminin bir parçasıdır" açıklamasında bulundu.
Açıklamada ayrıca, soruşturmada kullanılan delillerin büyük çoğunluğunun eski ve hukuka aykırı yollarla elde edildiği öne sürüldü:
"Suçlama konusu yapılan deliller, 2011-2013 yılları arasında, FETÖ'cü yapı tarafından oluşturulmuş ve bugün yeniden gündeme getirilmiştir. AKP, o dönemdeki ortağının yarım bıraktığı kumpası şimdi kendi yargı mekanizmasıyla tamamlamak istemektedir."
"Kent Uzlaşısı'na Yönelik İddialar Asılsız"
DEM Parti, operasyonun, partinin yerel seçimlerde benimsediği "Kent Uzlaşısı" politikasını hedef aldığını savundu.
"Kent Uzlaşısı'nı suç haline getirmek, iktidara karşı bir araya gelmeyin, ortak hareket etmeyin demektir. Bu operasyonun arkasında, toplumsal dayanışmayı hedef alan bir anlayış yatmaktadır."
Parti yetkilileri, HDK’nin seçimlerde "Kent Uzlaşısı" kararı aldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirterek, bu durumun iktidarın baskı politikalarının bir yansıması olduğunu ifade etti.
"Baskılar Sonuçsuz Kalacaktır"
Açıklamanın sonunda, DEM Parti, "Kumpas davalarına son verin, hukuksuzca tutuklanan arkadaşlarımızı serbest bırakın" çağrısında bulundu. Ayrıca, iktidarın baskıcı politikalarının demokratik mücadeleyi engelleyemeyeceği belirtilerek, "Her baskıcı rejim, sonunu kendi elleriyle hazırlar. Ülkenin uçuruma sürüklenmesine izin vermeyeceğiz" denildi.