Hatay'daki depremlerin ardından yer bilimcilerinden uyarı: Adana ve Kıbrıs'a dikkat
Prof. Dr. Görür, "Kahramanmaraş depremleri Kıbrıs’ta da belli hareketlere neden olabilir"dedi. Prof. Dr. Pampal ise “Bu fay Hatay’ın güneyine doğru Ölü Deniz fayı olarak devam ediyor" ifadelerini kullandı.
Hatay'da akşam saatlerinde Defne ilçesinde 6.4, Samandağ ilçesinde ise 5.8 büyüklüğünde 3 dakika arayla depremler meydana geldi.
6,4'lük deprem sonrası en büyüğü 5,8 olan 32 artçı sarsıntı gerçekleşti.
Deprem sonucu kentteki bazı hasarlı binalar yıkıldı. Son bilgilere göre depremde can kaybı 6'ya yükseldi. Yaralı sayısı ise 294 oldu.
Depremin ardından televizyonlarda canlı yayınlara katılan uzmanlar, bölgede yeni depremler olacağı konusunda uyarı yaptı.
Jeolog ve Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Naci Görür, tv100 canlı yayınında yaptığı açıklamada, “Bu bizim kastettiğimiz depremler. Çünkü bu Kahramanmaraş depremleri olduktan sonra o zaman biz bu depremlerin güneye doğru stres transfer etmiş olabileceğini düşünerek; ‘Adana havzasına ve Hatay yöresine dikkat edin’ demiştik. Hatay yöresinde bir deprem oldu ve bu küçük bir deprem sayılmaz. Bu depremler bizim olmasını mümkün gördüğümüz kırılmamış fayların kırılması sonucu oluşabileceğini tahmin ettiğimiz faylardır. Kahramanmaraş-Hatay arasında Ölü Deniz fayı çok büyük ölçüde kırıldı ve enerjisi boşalttı. Hatay ve Kahramanmaraş’ta artık büyük bir deprem olmaz” ifadelerini kullandı.
"KAHRAMANMARAŞ DEPREMLERİ KIBRIS'TA BELLİ HAREKETLERE NEDEN OLABİLİR"
Kahramanmaraş depremlerinin Kıbrıs’ta da belli hareketlere neden olabileceğini ifade eden Naci Görür, “Kahramanmaraş depremleri Kıbrıs’ta da belli hareketlere neden olabilir. Kıbrıs’a da gerekli uyarılarımızı yaptık. Kahramanmaraş depreminden sonra stres kuzeye ve doğuya gönderilmiş olabilir. Dolayısıyla oralarda faylar yüklenmiş olabilir” dedi.
İSTANBUL DEPREMİNİ ETKİLER Mİ?
Görür, yaptığı açıklamada şöyle konuştu:
"İstanbul’daki faylara etki edecek bir durumda değil. Bu bütün Türkiye’deki fay sistemlerinde bir gerilim alanı değişikliğine sebep olacaktır ama bu deprem doğrudan doğruya İstanbul’da beklediğimiz depreme bir etkisi olmaz."
"Teorik olarak belli bir etki olabilir ama doğrudan doğruya bir etkisi olmaz ama İstanbul depremi başlı başına bağımsız, beklediğimiz ve tetik altında olmamız gereken, çok ciddiye almamız gereken bir deprem."
Bölgedeki tehlikelere dikkat çeken Prof. Dr. Süleyman Pampal ise, “Bu beklenmeyen bir durum değildi. Antakya fayı dediğimiz yerin üzerinde oldu. O bölge hala tehlikenin yüksek olduğu bir bölge. Bu fay 1000 kilometre, fayın kuzeyinde, güneyinde yırtılma devam ediyor” dedi.
Prof. Dr. Süleyman Pampal, sözlerinin devamında şöyle konuştu:
“Bu fay Hatay’ın güneyine doğru Ölü Deniz fayı olarak devam ediyor. Suriye, Lübnan, İsrail yönünde 8 büyüklüğe varan dönem depremi var bu fay o fay. Yani sınırlarımızın içindeki kısmı bile daha tamamen kırılmadı.”
“YIRTILMA DEVAM EDEBİLİR”
“Yukarıdan aşağı geliyor bu fay, bu hareketlerin ana kaynağı buraları iyice hırpaladı, yırtılma devam edebilir. Ovalar depremin ivmesini 3-4 kat artırdığı için yıkıcı etkisi de o derece artıyor. Ovalardan, kayalık zeminlere gitmek gerekir.”
"İSTANBUL İÇİN ZAMAN DARALIYOR"
Öte yandan Prof. Dr. Naci Görür, T24 ekranlarında da yaptığı değerlendirmede "Hatay enerjisini boşalttı; İstanbul için zaman daralıyor, hazırlanmazsak ülkemiz için yıkım olur!" dedi.
Prof. Dr. Görür, Hatay merkezli depremlerle ilgili "Bu uyarıları ben ve yerbilimci arkadaşlarım yapmıştık ama hiç kimse bizi dinlemedi, duymadı. Bize başvurulmadığı gibi Kahramanmaraş depremlerinin ortaya koyduğu tablo yeterince hazırlığın olmadığını gösterdi. Koca Doğu Anadolu boyunca 10 ilimiz bugün neredeyse haritadan silinecek duruma geldi" ifadelerini kullandı.
"BİLİMSEL ARAŞTIRMALARA GÖRE 30 YIL İÇERSİNDE OLMA İHTİMALİ YÜZDE 62'YDİ"
Görür, İstanbul depremine de dikkat çekerek " Bilimsel araştırmalara göre 30 yıl içerisinde olma ihtimali yüzde 62 idi. 23 yıl geçti, biz daha yeterince hazırlanamadık. Zaman daralıyor çünkü her geçen gün o fayda stres birikimi fazlalaşıyor. Her sene Anadolu 2 buçuk santimetre fay zonu boyunca Batı'ya doğru hareket ediyor. Her 2 buçuk santimetreye gelen stres o faya enjekte ediliyor. 23 sene geçmesi demek, 23 çarpı 2 buçuk harekete denk gelen enerji fazlalığı yükleniyor. Zaten kırıldı kırılacak. Seneler geçtikçe bu yükleme, enerji enjeksiyonu artık orada fayın kırılmasını zorluyor. Onun için zaman geçtikçe endişelerimiz artıyor. Gerçek beka meselesi budur. Bu ülkede her şey siyaset değildir. Deprem siyaset üstü bir olaydır. Lütfen insanlarımızın bekası için, can güvenliği için bu işi hep birlikte yapalım. Artık gün deprem, fay tartışması yapacak, onunla oyalanacak zaman değil" diye konuştu.