Hasan Taşkın: Türkiye-BAE ilişkileri çok katmanlı hale geldi / Al Ain Türkçe Özel

BAE Devlet Başkanı Şeyh Mohammed Bin Zayed Al Nahyan, Türkiye ziyaretinde Erdoğan ile görüşecek. BAE ile Türkiye arasındaki ikili ilişkileri ve bu önemli görüşmeyi Hukukçu Gazeteci Hasan Taşkın Al Ain Türkiye Özel'e değerlendirdi.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Mohammed Bin Zayed’in Türkiye’ye gerçekleştireceği devlet ziyareti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile son bir ayda gerçekleşecek üçüncü temas olma özelliği taşırken; görüşmede iki ülkenin kalkınma öncelikleri, bölgesel istikrar ve stratejik iş birliği konuları ele alınacak. Bu önemli görüşmeyi ve ikili ilişkileri Dünya E Basın Konseyi Başkanı Hukukçu ve Gazeteci Hasan Taşkın, Al Ain Türkçe'den Erdal Bozkurt'a değerlendirdi.
BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed’in bu ziyareti, Türkiye–BAE ilişkileri açısından nasıl bir anlam taşıyor?
Bu ziyaret, her şeyden önce sembolik değil, stratejik bir ziyaret. 2023 yılında kurulan “Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey”in ilk toplantısının bu ziyarette yapılacak olması, iki ülkenin artık günübirlik ilişkilerden ziyade kurumsallaşmış, orta ve uzun vadeli bir iş birliğini tercih ettiğini gösteriyor.
Şeyh Muhammed bin Zayed’in Türkiye’ye gelişi, sadece bir liderin Ankara’ya ayak basması değil; bölgesel güçlerin yeni dönemde birbirlerini rakip olarak değil, ortak çıkarlar üzerinden yeniden tanımladığının somut örneği. Türkiye ve BAE, geçmişte birçok noktada karşı saflarda yer aldı. Ancak bugün geldiğimiz noktada bu iki ülke, bölgesel dengeyi birlikte inşa etmeye aday.
Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki siyasi, ekonomik ve stratejik ilişkilerin geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Artık ilişkilerde ekonomi, savunma, lojistik, enerji ve dijital dönüşüm gibi reel sektör başlıkları belirleyici hale geldi. Yani söylemden eyleme geçilmiş durumda.
Özellikle son beş yılda, karşılıklı güven zemininde ilerleyen bu ilişkiler, ticari hacimle sınırlı kalmadı. Türkiye için Körfez ülkeleri sadece yatırımcı değil, aynı zamanda diplomatik ve güvenlikte de paydaş. BAE içinse Türkiye, sadece büyük bir pazar değil, aynı zamanda jeopolitik açıdan kritik bir ortak.
Bu ilişkiyi tanımlarken "stratejik yakınlaşma" demek artık zayıf kalır. Bu bir “çok katmanlı ortaklık” sürecidir.
Bu ziyaretin ardından iki ülke arasında özellikle hangi alanlarda yeni iş birlikleri ve somut adımlar bekleniyor?
irkaç alan öne çıkıyor. Birincisi enerji. Özellikle yenilenebilir enerji ve yeşil hidrojen gibi yeni nesil teknolojilerde ortak yatırımlar masada.
İkincisi savunma ve güvenlik. “Terörsüz Türkiye” adı verilen çerçevede, BAE’nin Türkiye’nin terörle mücadelesine dolaylı destek verebileceği konuşuluyor. Bu çok yeni ve dikkatle izlenmesi gereken bir gelişme.
Üçüncüsü lojistik ve ulaşım koridorları. Orta Koridor ve Kızıldeniz üzerinden Avrupa–Asya entegrasyonunu sağlayacak projelerde, iki ülkenin ortak hareket etme ihtimali var.
Ve son olarak da dijital dönüşüm. Yapay zekâ, fintech, veri güvenliği gibi alanlarda ortak merkezler ve girişim fonları kurulması da sürpriz olmaz.