Zirvenin perde arkası: Erdoğan'ın NATO Stratejileri!
Hürriyet Gazetesi'nin köşe yazarı Hande Fırat, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın NATO Zirvesi öncesi geliştirdiği stratejiler ve İsveç'in NATO üyeliği süreci hakkında detayları kaleme aldı.
Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Hande Fırat'ın aktardığına göre, 10 Temmuz'da Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta, NATO Zirvesi öncesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın NATO Genel Sekreteri ve İsveç Başbakanı ile gerçekleştirdiği görüşmeler tarihi öneme sahipti.
Erdoğan'ın "Batı’nın yüzüne ayna çevirmek" olarak nitelendirdiği bu görüşmelerde, Türkiye'nin NATO'ya olan taahhütlerini yerine getirme kararlılığı ve Batı ile eşit müttefiklik yükümlülüğü beklentisi dile getirildi. Ankara, özellikle NATO müttefiklerinden, AB sürecinde ve terör örgütleriyle ilgili meselelerde daha dürüst bir tutum sergilemesini talep etti.
Türkiye, İsveç'in NATO üyeliği, F-16'lar, terör örgütlerine verilen destek ve örtülü ambargolar gibi konuların birlikte ele alınması gerektiğini ifade etti. Bu tarihi görüşmelerde, Türkiye'nin beklentileri ve eleştirileri net bir şekilde ifade edildi. Kurban Bayramı'nın ilk gününde yaşanan Kuran yakma eyleminin olumsuz etkileri üzerinde duruldu ve bu olayın eleştirilerin dozunun artmasına yol açtığı belirtildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsveç'in NATO üyeliği üzerinde AB kartını kullanması ve bu konuda girişimde bulunması, AB liderlerinden olumlu tepkiler aldı. Bu gelişmeler ışığında, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç'ın, AB yetkilileri ile ilişkilerin ivme kazanması için bir yol haritası üzerinde çalışacağı belirtildi.
Görüşmelerin detaylarını yazan Hande Fırat, 10 Temmuz gecesi yaşananları şu şekilde aktardı:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, beklentilerini ve eleştirilerini açık bir şekilde sıraladı. NATO Genel Sekreteri ve İsveç Başbakanı ile yapılan görüşmelerde Türkiye'nin meşru hak ve çıkarlarını savundu.
Kurban Bayramı'nın ilk günü gerçekleşen Kuran yakma eylemi konusunda rahatsızlığını dile getirerek, İsveç tarafının daha dikkatli olmasını istedi.
İsveç’e İsveç'in NATO üyeliği konusunda anlaşmanın Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sevk edileceği, bu süreçte kamuoyu ve diğer siyasi partilerin ikna edilmesi gerektiğini bildirdi.
Fırat, görüşmelerin ardından NATO Genel Sekreteri'nin hem uzlaşılan metni hem de AB sürecinde ilerleme şartını NATO üyeleri ve AB üyelerine anlattığını belirtti.
Savunma sanayiinde müttefikler arası örtülü kısıtlamaların kabul edilemez olduğu tüm liderlere aktarıldı ve bu durum NATO'nun yayımladığı metine eklendi.
Hande Fırat ayrıca, NATO Genel Sekreteri'nin atayacağı terörle mücadele özel temsilcisinin sadece İsveç ve Finlandiya ile sınırlı kalmayıp, tüm dünya genelinde görev yapmasının beklenildiğini aktardı.
AB ile ilişkiler konusunda ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsveç'in NATO üyeliği kartını kullanması sonucunda AB liderlerinden olumlu mesajlar alındığını ve ilişkilerin ivme kazanması için Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç'ın Brüksel'de AB yetkilileri ile bir yol haritası üzerinde çalışacağını belirtti. Bu çalışmalar, Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin geleceği için kritik önem taşıyor.