Akbaş: Türkiye, İsveç'in NATO üyeliğine yeşil ışık yakmamalı!
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Hakan Akbaş'a göre, ABD'nin destek beyanına rağmen Senato onayı bekleyen Türkiye, İsveç'in NATO üyeliğine yeşil ışık yakmada tereddütlü davranıyor.
İsveç'in olası NATO üyeliği, Türkiye'nin muhalefeti ve Washington-Ankara hattındaki yoğun trafik konularında Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin AB üyeliği konusunu gündeme getirdi. Uzmanlar, Türkiye'nin açıkça 'ne alıp verebileceği' konusunu işaret ederken, Ankara'nın hem ABD'ye hem de AB'ye tam güven duymadığını belirtiyorlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Zirvesi'nde ev sahipliği yapacak olan Litvanya'ya hareket etmeden önce kamera önünde konuştu. Genel beklenti toplantıya dair notların öne çıkarılmasıydı, fakat Erdoğan İsveç'in üyeliği konusunda "Öncelikle Türkiye'nin AB'deki konumunu açıklığa kavuşturun, sonra İsveç'in yolunu da açabiliriz" ifadesini kullandı.
Litvanya'da NATO Genel Sekreteri ve İsveç Başbakanı ile bir toplantı yaptıktan sonra Erdoğan, Türkiye'nin İsveç'in NATO üyelik sürecini TBMM'ye taşıyacağını, İsveç'in Ankara'nın AB üyelik sürecine tam destek vereceğini ve ABD'nin Türkiye'nin F-16 modernizasyon talebini somut adımlarla karşılayacağını belirtti.
Bu maddelerin hangisinin ve ne zaman gerçekleşeceği şu an için belirsiz. Ancak bazı yorumlar, Ankara'nın rotasını AB/ABD'ye çevirdiğini, diğerleri ise Türkiye'nin süreci yeni argümanlarla çıkmaza sokacağını öne sürdü.
Türkiye'nin AB üyeliğini neden tekrar gündeme getirdiği merak konusu. İsveç'in NATO üyeliği ve Türkiye'nin AB üyelik süreci, Almanya Şansölyesi Olaf Schloz'un söylediği gibi bağımsız olaylar mı, yoksa ülkelerin ulusal çıkarlarına hizmet eden durumlar mı? Uluslararası İlişkiler Uzmanı Hakan Akbaş ile bu soruların yanıtlarını ve sürecin ayrıntılarını konuştuk.
Akbaş, Erdoğan'ın AB'yi gündeme getirmesini Avrupalı başkentler için 'sürpriz' olarak nitelendirdi. ABD Başkanı Biden ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki son telefon görüşmesine atıfta bulunarak, her iki liderin de İsveç'in bu toplantıda 'koşulsuz' NATO üyesi olmayacağı konusunu karşılıklı olarak onayladıklarını hatırlatıyor.
Akbaş, "Türkiye bunları koşulsuz bir şekilde almayı talep etmişti ama henüz olmadı" diyor ve Biden'ın desteğine rağmen sürecin senatoda engellendiğini, Senato Dış İlişkileri Komitesi Başkanı Bob Menendez'in Türkiye karşıtı tutumu nedeniyle Litvanya'daki zirveye F-16 onayının yetişmediğini hatırlatıyor.
Akbaş'a göre, Ankara-Washington hattındaki karşılıklı açıklamalar, Biden'ın destek mesajları ve NATO lideri ve AB temsilcilerinin demeçlerine rağmen Ankara, ne ABD'ye ne de AB'ye tam güven duyuyor.
Akbaş, "ABD Başkanı 'desteğimi ifade ediyorum' diyor, ancak Senato'dan onay çıkmıyor. Türkiye, İsveç'in NATO üyeliğine yeşil ışık yakmayacak gibi görünüyor" diyor.
Erdoğan'ın "AB'nin önümüzü açmasını" talep etmesi karşısında, Almanya Şansölyesi Scholz'un "Her iki konu tamamen ayrı ve bağımsız" yanıtına atıfta bulunan Akbaş, AB'nin göçmen meselesi gibi bazı konularda Türkiye'nin AB üyeliği konusunu tamamen ayrı tutmadığını hatırlatıyor.
"Türkiye'nin dikkatli olması gerekiyor"
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Hakan Akbaş, NATO'nun içinde Türkiye'yi dışlamak için bir mekanizmanın oluşabileceğini belirterek,"Avrupa'nın kapısında Rusya sorunu var ve bu sorun sıcak savaşa dönmüş durumda. Eğer Avrupa, Türkiye'yi kendi güvenlik şemsiyesinde önemli bir rolde görüyorsa kapalı kapılar ardından vize kolaylığı, gümrük anlaşmasının güncellenmesi gibi konular mutlaka gündeme gelir. Ancak ben Avrupa'nın kolay kolay geri adım atacağını düşünmüyorum." diye konuşuyor.
Akbaş'a göre, Türkiye'nin bu süreçte dikkat etmesi gereken başlıca hususlar arasında, kendisi ve Macaristan dışında kalan NATO üyesi ülkelerin İsveç'e tam destek vermesi bulunuyor. Bu, İsveç'in NATO'ya üyelik sürecini potansiyel olarak hızlandırabilecek bir faktör.
Akbaş, "Türkiye, İsveç'in NATO üyeliği için destek verme konusunda çekingen davranıyor. Bunun nedeni, ABD Senatosu'ndan Türkiye'nin F-16 satışına onay çıkmaması olabilir. Bu durum, Türkiye'nin NATO'nun daha geniş kararlarında nasıl bir yol izleyeceğini belirleyecek." şeklinde konuşuyor.
Sonuç olarak, Akbaş, Türkiye'nin hem ABD'nin hem de AB'nin müttefik olarak adlandırılmasına rağmen, her iki yapıdan gelen destek açıklamalarına karşın, Türkiye'nin ne ABD'ye ne de AB'ye tam anlamıyla güvenmediğini belirtiyor.