Gölcük'te kurtarma çalışmalarını koordine eden Emekli Koramiral Mustafa Özbey’den Al Ain Türkçe’ye özel açıklamalar
Kahramanmaraş’ta milyonların taleplerinden birisi de TSK’nın sürece güçlü biçimde katılması oldu. TSK’nın bu başlıktaki deneyimlerini, Gölcük depreminin ardından kurtarma çalışmalarının koordinesinden görevli Emekli Koramiral Mustafa Özbey ile konuştuk.
Türkiye, 10 ilde yıkıma sebep olan Kahramanmaraş merkezli 2 büyük depremin yarattığı acılarla baş başa. Kış aylarının yarattığı zorluklar, depremin geniş bir alana yayılması, yardıma erişimde yaşanan güçlükler, arama kurtarma faaliyetlerine ilişkin eleştiriler devam ederken, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gerek insan gücü, gerek deneyimi gerekse de araç gereçleri ile sürece dahil edilmesi en fazla talep edilenlerin başında geliyor.
TSK’nın 3 bin askerle bölgede çalışmalara katıldığı bilinirken, bunun yetersiz kaldığına ilişkin eleştiriler de devam ediyor.
Türkiye benzer bir yıkımı 1999 yılında da yaşamış ve TSK o dönemde çok daha fazla sorumluluk almıştı. Süreçte yaşananları, alınan dersleri ve hangi başlıklarda alınan derslere rağmen yanlış adımlar atıldığına ilişkin Gölcük depreminden Deniz Kuvvetleri Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı görevinde bulunan ve kurtarma çalışmalarının koordinesinde görevli Emekli Koramiral Mustafa Özbey önemli açıklamalarda bulundu.
Özbey, depremden yaklaşık bir saat sonra bölgede bulunan tüm birliklerin deprem sahasına yönlendirildiğini ifade ederek şunları söyledi:
“Türkiye bir deprem bölgesi. Türkiye’de yöneticiler Gölcük depreminden ders çıkarsaydı TSK’nın Gölcük depremine müdahale imkânını veren EMASYA uygulamasının ne kadar hayati olacağını görülürdü. Ve böylece bırakın Emniyet Asayiş Yardımlaşma Protokolü’nü (EMASYA) yok etmeyi daha işlevsel ve fonksiyonel hale getirirdi.”
“DEPREME EN HAZIR KUVVET ORTADAN KALDIRILDI”
“Mevcut iktidar EMASYA’yı geçmişteki askeri müdahalelerin kaynağı olarak gördüğü için bu planı iptal ederek Türkiye’nin en hazırlıklı kuvvetini ortadan kaldırdı. Bir askeri birlik kendisine verilen eğitimle o görevi yapar. Bu görevi ortadan kaldırdığınız zaman eğitimde ortadan kalkıyor. Acıları yaşadığımız bugünde sözlerim eleştiriden çok ders çıkarmak içindir. TSK elindeki birlikleri sistemin içerisindeki arama kurtarma faaliyeti yapan birimlerle koordinasyon sağlayarak bir bütün alarak yeniden EMASYA tipi bir plan yapılmalıdır.”
“DEPREMDEN BİR SAAT SONRA BİRLİKLER YOLA ÇIKARTILMIŞTI”
Özbey, depremin olduğu gece yaşanan gelişmeleri de şöyle aktardı, “Gölcük depremi gece 03.02’de oldu. Saat 06.00’da 1. Ordu Komutanı Çevik Bir helikopterle bölgeye indi. Söylediği şey şuydu: ‘Trakya’daki birliklerimi Gölcük’te yardım için 04.30’da çıkardım.’ Ordu Komutanı EMASYA planı sayesinde 1 buçuk saat içerisinde birliklerini harekete geçirmişti. Zamanla yarışılan bir süreçte bu çok önemlidir.”
Özbey, Trakya’dan gelen birliklerin İzmit girişine kadar hızlı hareket ettiğini, ancak Valiliklerin gerekli hazırlıkları yapmaması sebebi ile 4 saatlik bir gecikme ile Gölcük’e ulaşabildiklerini aktarırken, “bunu bir eleştiriden ziyade, trafik yönetiminin önemini vurgulamak için söylüyorum. Bunu bilmek, bu dersi almak tekrarlanmaması için hazırlık yapılabileceği anlamına da geliyor” dedi.
“ÇOKLU YAPI ÖNEMLİ”
Emniyet Asayiş Yardımlaşma Protokolü’nün (EMASYA) AK Parti döneminde yok edilmesinin önemli bir hata olduğunu vurgulayan Özbey, AFAD’ın misyonunun önemli olduğunu, ancak çoklu yapının hayati olduğunun da unutulmaması gerektiğini belirtti.
“TOPLANMA ALANLARI HAYATİ ÖNEME SAHİP”
Özbey, Gölcük depreminin ardından kavradıkları en kritik başlıklardan birisinin de toplanma alanları olduğunu belirtirken, bugün bunların önemli oradan yok edilmiş olmasının çok büyük bir hata olduğunun da altını çizdi. Süreç içerisinde sivil-asker işbirliğinin öneminin de anlaşıldığını, Gölcük depreminin ardından bunun unutulmayacak derslerden birisi haline geldiğini ifade eden Özbey, Gölcük’te bu koordinasyonla birlikte 15-16 saat içerisinde enkazlara müdahale edebilir hale geldiklerini söyledi. Emekli Amiral, Gölcük depreminden alınan derslerin korunması hainde bunun çok daha hızlı gerçekleşebileceğini de söyledi. Hastaların güvenli alanlara çıkartılmasında deniz yolunun önemine de dikkat çeken Özbey, Gölcükte gerek Hücümbot Filo Komutanlığı’nın gerekse de Sahil Güvenlik ekiplerinin bu alanda çok kritik bir görev üstlenmiş olduklarını da anımsattı.