Gazze Savaşı’nın İkinci Yılı: Barış İçin Emirliklerin Diplomatik Destanı
Gazze Savaşı’nın başlamasının üzerinden iki yıl geçti. Bu süre zarfında savaşın sona ermesine yönelik umutlar, ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı planla yeniden canlandı.
Birleşik Arap Emirlikleri, savaşın bitmesini, Gazze’nin yeniden inşa edilmesini, Filistin halkının yerinden edilmesinin önlenmesini ve kapsamlı barışın sağlanmasını amaçlayan bu planı destekleyen Arap ve İslam ülkelerinin başında yer aldı.
Pazartesi günü, İsrail ve Hamas arasında Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde planın ilk aşamalarının uygulanmasına yönelik dolaylı müzakereler başladı. Tarafların uygulama süreci üzerinde uzlaşmasının ardından görüşmelerin salı günü devam etmesi bekleniyor. Amaç, anlaşmaya götürecek adımlar üzerinde ortak bir anlayışa varmak.
Birleşik Arap Emirlikleri, son iki yılda Gazze’ye yönelik siyasi, diplomatik, insani ve yardım faaliyetlerinde aktif rol oynadığı gibi, bugün de aynı kararlılıkla bu desteğini sürdüreceğini vurguladı. Abu Dabi yönetimi, Gazze halkının acılarının son bulması ve adil, kalıcı bir barışın sağlanması için siyasi ve insani sorumluluğunu sürdüreceğini açıkladı.
Bu çabalar, kuruluşundan bu yana Filistin davasını dış politikasının temel ilkelerinden biri olarak benimseyen BAE’nin kararlı duruşunun devamıdır.
Diplomatik ve Siyasi Girişimler
7 Ekim 2023’te İsrail’in Gazze’ye saldırısıyla birlikte, BAE diplomatik sahnede bir dizi yoğun girişim başlattı. Bu çabalar, farklı düzeylerde ve çeşitli kanallar üzerinden yürütüldü.
Bu kapsamda öne çıkan başlıca girişimler arasında şunlar yer aldı:
Siyasi liderlik düzeyinde görüşmeler: BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan’ın yürüttüğü temaslar,
Yoğun diplomatik faaliyet: Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayid Al Nahyan’ın ve BAE’li diplomatların sürdürdüğü görüşmeler ve yayımlanan açıklamalar,
Uluslararası platformlarda aktif rol: Küresel örgütlerde, zirvelerde ve toplantılarda yürütülen diplomatik çalışmalar.
Liderler Arası Görüşmeler
Savaşın başlangıcından bu yana neredeyse her gün, BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan, dünya liderleriyle iletişim kurarak gerilimin azaltılması, sivillerin korunması ve bölgede barışın tesis edilmesi yönünde girişimlerde bulundu.
Bu kapsamda, son olarak pazartesi günü Ürdün Kralı II. Abdullah ile yaptığı telefon görüşmesinde, iki lider Gazze’de kalıcı ateşkesin sağlanmasına yönelik tüm girişim ve inisiyatiflere desteklerini yineledi.
Şeyh Muhammed bin Zayid ve Kral Abdullah, “iki devletli çözümün” bölgede güvenlik ve istikrarın sağlanması için tek yol olduğuna dikkat çekti. Liderler, bölgenin karşı karşıya olduğu zorluklar karşısında Arap ülkeleri arasında koordinasyonun ve ortak eylemin önemine vurgu yaptı.
Her iki taraf, iki ülke arasında süregelen istişare ve iş birliğinin devam edeceğini teyit etti.
Bu ayın başında ise Şeyh Muhammed bin Zayid, İngiltere Başbakanı Keir Starmer ile yaptığı telefon görüşmesinde, Orta Doğu’daki son gelişmeleri ele aldı. Görüşmede iki lider, Gazze’de ateşkesin sağlanması ve insani yardımların kesintisiz biçimde ulaştırılması amacıyla yürütülen tüm girişimlere destek verdiklerini belirtti.
Şeyh Muhammed bin Zayid, İngiltere’nin Filistin devletini tanıma kararını memnuniyetle karşıladığını ifade etti ve “iki devletli çözümün” bölge istikrarı için en doğru yol olduğunu vurguladı.
Son iki yıl boyunca Şeyh Muhammed bin Zayid, Arap ve yabancı devletlerin liderleriyle yaptığı sayısız görüşmede, şiddetin durdurulması, uluslararası insancıl hukuka saygı gösterilmesi ve sivillerin korunması çağrısında bulundu. Ayrıca, sahadaki tehlikeli gelişmelerin neden olduğu insani krizin hafifletilmesi için uluslararası toplumun çabalarını birleştirme gereğine dikkat çekti.
Şeyh Muhammed bin Zayid, katıldığı uluslararası konferanslarda ve yaptığı ikili görüşmelerde Filistin meselesini sürekli gündeme taşıdı.
BAE Dışişlerinin Diplomatik Çalışmaları
Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayid Al Nahyan da, son iki yılda dünyanın dört bir yanında mevkidaşlarıyla yürüttüğü yoğun diplomasiyle öne çıktı.
Amaç, Gazze’de sürdürülebilir bir ateşkese ulaşmak ve insani yardımların engelsiz akışını sağlamak.
Pazar günü Ürdün, Endonezya, Pakistan, Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve Mısır dışişleri bakanlarıyla ortak bir bildiri yayımlayan BAE, Hamas’ın ABD Başkanı Donald Trump’ın önerisini kabul etmesinden duyulan memnuniyeti dile getirdi.
Açıklamada, Başkan Trump’ın İsrail’e “bombardımanı derhal durdurma” çağrısı da memnuniyetle karşılandı.
Bakanlar, bu çağrının savaşın durdurulması ve insani yardımın sağlanması yönünde “gerçek bir fırsat” sunduğunu vurguladı.
Ayrıca, Hamas’ın Gazze’nin idaresini bağımsız teknokratlardan oluşacak geçici bir Filistinli komiteye devretme kararının da olumlu bir adım olduğu ifade edildi.
Taraflar, bu önerinin tüm yönleriyle uygulanmasına yönelik müzakerelerin hemen başlatılması gerektiğini belirtti.
Açıklamada, savaşın sona erdirilmesi, insani yardımların engelsiz biçimde ulaştırılması, Filistin halkının yerinden edilmemesi, sivillerin korunması, Filistin Yönetimi’nin Gazze’ye dönmesi ve Batı Şeria ile birleşmesinin sağlanması gibi hedefler vurgulandı.
Ayrıca, tüm tarafların güvenliğini teminat altına alacak bir güvenlik mekanizmasının oluşturulması, İsrail’in tamamen geri çekilmesi ve Gazze’nin yeniden inşasının başlatılması gerektiği belirtildi.
BAE’nin Uluslararası Arenadaki Rolü
BAE, Filistin meselesinde uluslararası platformlarda da aktif bir tutum sergiledi.
Eylül ayında New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 80. oturumunda Filistin meselesi, BAE’nin diplomatik gündeminde ilk sıradaydı.
Abu Dabi yönetimi, bu oturum çerçevesinde düzenlenen “Filistin Meselesinin Barışçıl Çözümü Uluslararası Konferansı”na ve “ABD Başkanı Donald Trump ile Arap ve İslam ülkeleri liderlerinin katıldığı zirveye” etkin biçimde katıldı.
Aynı oturum sırasında Şeyh Abdullah bin Zayid, birçok devlet başkanı, hükümet yetkilisi ve uluslararası örgüt temsilcisiyle birebir görüşmeler yaparak Filistin konusunu gündeme getirdi.
BAE Cumhurbaşkanı’nın Diplomatik Danışmanı Dr. Enver Gargaş da X hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
“BAE diplomasisinin önceliği, Şeyh Abdullah bin Zayid’in liderliğinde, Gazze’de savaşın durdurulması, kan dökülmesinin önlenmesi ve insani yardımların ulaştırılması oldu. BAE, tüm imkanlarını bu hedef doğrultusunda seferber etti.”
4 Eylül’de gerçekleştirilen Arap Birliği Dışişleri Bakanları toplantısında da BAE, İsrail saldırılarının durdurulması, insani yardımların engelsiz biçimde ulaştırılması ve Batı Şeria’daki yasa dışı uygulamaların son bulması yönünde çağrıda bulundu.
Ayrıca, uluslararası toplumun sorumluluk bilinciyle hareket ederek Filistin halkının haklarını koruması ve “iki devletli çözüm” temelinde adil, kalıcı bir barışın sağlanması gerektiği ifade edildi.
Temmuz ayında New York’ta düzenlenen “Filistin Sorununun Barışçıl Çözümü ve İki Devletli Formül” konulu uluslararası konferansta BAE, önceliğin Gazze’deki insani felaketin durdurulması olması gerektiğini vurguladı.
BAE, “Gazze’deki insani durumun eşi görülmemiş bir krize dönüştüğünü” belirterek, uluslararası toplumun acilen harekete geçmesi gerektiğini ifade etti.
Tarihi Diplomatik Adımlar
BAE, Gazze krizine ilişkin uluslararası alandaki en önemli başarısını Aralık 2023’te, BM Güvenlik Konseyi üyeliğinin son günlerinde elde etti.
Konsey, BAE’nin sunduğu ve oy çokluğuyla kabul edilen 2720 sayılı kararla, Gazze’ye insani yardımların artırılmasını ve BM personelinin korunmasını karara bağladı.
Eylül 2024’te BM Genel Kurulu, İsrail işgalinin bir yıl içinde sona erdirilmesini talep eden kararı büyük çoğunlukla kabul etti.
Mayıs 2024’te ise, BAE’nin Arap Grubu başkanlığı döneminde, Filistin’in BM’de tam üyelik kazanmasını talep eden tarihi karar onaylandı.
Köklü Destek ve Süregelen Duruş
BAE’nin diplomatik faaliyetleri, 1971’deki kuruluşundan bu yana Filistin davasına verdiği köklü desteğin devamı niteliğinde.
Bu destek, merhum lider Şeyh Zayid bin Sultan Al Nahyan’ın izinden giderek, Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayid’in liderliğinde bugün de aynı kararlılıkla sürüyor.
BAE’nin bu istikrarlı tutumu, yalnızca Filistin halkına değil, bölge barışına da umut veriyor.
Gazze’de acıların sona ermesi ve barışın tesis edilmesi yönündeki diplomatik girişimleriyle Emirlikler, bölgesel istikrar için önemli bir rol üstlenmeye devam ediyor.