Fahrettin Altun: Sosyal medya mecraları özgürlüğümüzü, egemenliğimizi elimizden alamayacak!
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, " Sosyal medya mecraları üzerinden zihinleri işgal edip, özgürlüğümüzü, egemenliğimizi elimizden almaya çalışan küresel müesses nizama karşı dimdik ayaktayız.’’ dedi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca Başkanlığın konferans salonunda düzenlenen "Yapay Zeka Çağında Dezenformasyonla Mücadele Yöntemleri" panelinin açılışında konuştu.
Türkiye’de son yıllarda sıklıkla kullanılan dezenformasyon kavramına uluslararası alanda en çok Türkiye’nin maruz kaldığını söyledi. Altun, dezenformasyonun tüm insanlığı tehdit eden bir virüse dönüştüğünü vurgulayarak, her şeyden önce temelinde doğru ve temiz iletişim olması gereken toplumsal varoluş için bir tehlike oluşturduğunu dile getirdi.
Altun, siyasi tarih ve iletişim tarihinin iktidar mücadelesi için yalan habere başvuran medya organlarıyla dolu olduğunu ifade ederek, analog dönemde yani konvansiyonel medyanın hakim olduğu zamanlarda yalan haberin bir meslek günahı, bir istisna, kötücül amaçlar için kullanılan bir araç olduğunu kaydetti.
Bakan Altun, medya kuruluşlarının, dijital medya öncesinde yalan haberi farklı kontrol mekanizmaları ve kendi öz itibar kaygısı dolayısıyla engellemeye çalıştığına işaret ederek şu ifadeleri kullandı:
"Medyanın kendi dinamikleri içerisinde sıkıntılı süreçler yaşansa da geçmişte yalan habere dayalı manipülasyon haberciliğinin mesleki itibar ve kariyer açısından olumsuz karşılıkları olduğunu biliyoruz. Ne yazık ki, yeni medyayla birlikte durum değişti, medya meslek ilkeleri, öz itibar kaygıları kurumsal karşılıklarını yitirdi. Bugün, yalan haberin sıradanlaştığı bir medya düzeni, ekosisteminin içindeyiz. Dezenformasyon bu dönemin başat kavramı hatta başat değerine dönüşmüştür. Enformasyon için değil, dezenformasyon için savaşılan bir dönemi tecrübe ediyoruz."
"Gazetecilik faaliyetinin daha çok reyting için yapılabildiğini görüyoruz"
"Karşımızda sosyal medya şirketlerinin yönettiği bir algoritma diktatörlüğü ve onların oluşturduğu alanda filizlenen bir dijital faşizm vardır." diyen Altun, bu ortamda bireylerin, daha çok yalan eşliğinde kendi gettolarına hapsedildiğini, kapatıldıkları yankı odalarında gerçeğin, hakikatin sesini duymalarının engellendiğini ifade etti.
Altun, Türkiye gibi etki gücü yüksek, aynı zamanda küresel güçlere teslim olmadan kendi ad ve hesabına hareket eden ülkelere yönelik siyasi ve kültürel operasyonlarda sosyal medya mecralarının nasıl kullanıldığına herkesin şahit olduğunu belirterek yeni Twitter yönetiminin, eski Twitter yönetimine ilişkin yaptığı ifşaatlarla, sosyal medya ağlarının nasıl manipülasyon ve dezenformasyon aracı olarak kullanıldığının açık ve net şekilde görüldüğünü aktardı.
ELON MUSK'A ÇAĞRI YAPTI
Yeni Twitter yönetimine ve yöneticisi Elon Musk'a seslenen Altun, şu ifadeleri kullandı:
"Lütfen geçtiğimiz dönemlerde Twitter üzerinden Türkiye siyasal hayatına ne tür müdahaleler yapıldığını açıklayın. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın, bizlerin sosyal medya hesaplarına ne tür gizli sansürlerin uygulandığını ifşa edin. Türkiye karşıtlarına, terör örgütlerine sistematik şekilde sağlanan propaganda imkanlarının neler olduğunu ve bunların arkasındaki sistematiğin ne olduğunu açıklayın. Açıklayın ki, tüm dünya kamuoyu yeni sömürgeciliğin kullandığı melez yöntemleri açık ve net şekilde görsün. Açıklayın ki, yeniden sosyal medya mecralarına güvenebilelim, onların birer iletişim platformu olduğuna inanabilelim."
Türkiye olarak, dezenformasyonla mücadelenin ne denli önemli ve stratejik bir konu olduğunu çok iyi bildiklerini ifade eden Altun, Türkiye'nin bugün uluslararası alanda dezenformasyona en fazla maruz kalan ülke konumunda bulunduğunu bildirdi.
Altun, bugün algoritmalar, yapay zeka ve benzeri yazılım ve uygulamaların dezenformasyon yaymak için araçsallaştırıldığını ancak kendilerinin ise her mecrada dezenformasyona karşı hakikatin alanını genişletmeye çalıştıklarını söyledi.
‘’ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜ, EGEMENLİĞİMİZİ ELİMİZDEN ALMAYA ÇALIŞAN KÜRESEL MÜESSES NİZAMA KARŞI DİMDİK AYAKTAYIZ’’
Bugün düzenlenen sempozyumda yapay zeka uygulamalarının, internet tabanlı yazılımların, sosyal medyadaki farklı süreçlerin, açık kaynak istihbaratı denilen OSINT yönteminin, dezenformasyonla mücadelede nasıl kullanılabileceğinin müzakere edileceğini belirten Altun, insanlık olarak, el birliğiyle dezenformasyona karşı mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye'nin bu noktada öncü bir konumda olduğunu belirten Altun, insan kaynağı, bilgi birikimi, tecrübe ve gelişen teknolojik altyapının, bu konuda Türkiye'nin en önemli imkanları olduğunu dile getirdi.
Altun, şöyle devam etti:
"Sosyal medya mecraları üzerinden zihinleri işgal edip, özgürlüğümüzü, egemenliğimizi elimizden almaya çalışan küresel müesses nizama karşı dimdik ayaktayız. Buradan kendilerine sesleniyoruz. Biz, Türkiye olarak dezenformasyonun her türlüsüne karşı çıkmaya, hakikatin sesi olmaya devam edeceğiz. Diledikleri kadar gizlensinler. İstedikleri gibi süslü platformlar arkasına saklansınlar. Yarattıkları gayri demokratik küresel düzenin bilincindeyiz ve bu adaletsiz düzeni norm olarak dayatmalarına müsaade etmeyeceğiz. Yalanlarla ülkeleri işgal edebilirler. Yalanlarla mülteci botlarını batırabilirler. Yalanlarla eli kanlı terör örgütlerini destekleyebilirler. Yalanlarla ülkelerde darbe yapmaya kalkabilirler. Ancak Türkiye olarak bu düzenin karşısında durmaya, hakikat için mücadele etmeye ve bu kötücül sistemi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde yerle yeksan etmeye kararlıyız. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın hem küresel alandaki liderliği hem de hakikat mücadelesindeki öncü rolü, en önemli sermayemizdir."