Eylem Tok vakasında yeni delil
Eylem Tok vakasında düğümü çözeceği söylenen telefon kayıtları ilk kez kamuoyuyla paylaşıldı.
Gazete Duvar yazarı Bahadır Özgür paylaştığı kayıtlarda dava üzerindeki soru işaretlerini ve şüpheli hareketleri anlattı.
Telefon kayıtlarını ilk kez kamuoyuyla paylaştan Özgür, "Türkiye’de bazı adli vakalar bazen tüm bir dönemin turnusol kağıdı olur. İşte Eylem Tok ve oğlunun karıştığı trafik cinayeti davası da böyle olaylardan birisi. Türkiye’de maddi ve siyasi gücün nelere kadir olduğunu bir kez daha gördüğümüz, kamuoyu vicdanını parçalayan bir olay bu çünkü. Ve eğer kamuoyu, medya üzerine gitmeseydi, bir trafik kazası olarak üzeri kapatılacaktı" dedi.
Olayın gerçekleştiği günlerde Demirören Medya Grubu'nda muhabir olan ve bu olayı takip eden gazeteci Rojda Altıntaş'ın sosyal medyada yaptığı bir ifşa, akıllardaki soruları artırmıştı.
Altıntaş'ın kazadan bir gün sonra söz konusu hadiseye ilişkin hazırladığı haber dalayısıyla kendisini Yıldırım Demirören'in eşi Revna Demirören'in şoförünün aradığını açıklamıştı.
Altıntaş ise yaklaşık 2 ay sonra vicdanen rahatsız olduğundan bu konuşmayı kamuoyuna deşifre ettiğini söylemişti.
Otomotiv teknolojileri konusunda sektörün uzman isimleriyle konuştuğunu ifade eden Gazeteci Bahadır Özgür, Eylem Tok vakasında bu uzmanların 'e-Call sistemi' detayına dikkat çektiklerini ifade etti.
Araçlarda normal zamanda aktif olmayan ama kaza anında otomatik olarak aktifleşen bir acil çağrı sistemi olduğunu aktaran uzmanlar, bu teknolojinin lüks araçlarda olduğunu belirterek bu teknolojinin Eylem Tok’un aracında da olduğunu dile getirdi.
Kaza yapıldığında sistemin devreye devreye girdiğini ve saniyeler içinde merkezi Ankara’da bulunan 112 Acil Çağrı Merkezi’ne çağrı gönderdiğini belirten uzmanlar, bu sistemin Mart 2018 tarihi itibariyle tüm AB, Haziran 2018 itibariyle de Türkiye’de zorunlu hale geldiği aktardı.
“SORUŞTURULMAYAN DELİL”
"Şimdi gelelim Eylem Tok’un oğlunun kullandığı araçta sistemin devreye girip girmediğine ve girdiyse neler yapıldığına…Önce olay sonrası çıkan haberlerdeki bazı bilgileri hatırlatalım. Kazanın 1 Mart günü, tahmini saat 23.50’de gerçekleştiği belirtiliyor. Sanık ve tanık ifadelerine göre, Anne Eylem Tok, 10 dakikada geliyor ve yaralılarla ilgilenmeden, oğlu ve iki arkadaşını alıp hızla uzaklaşıyor. Çok sonra da kimin aradığı bilinmeyen bir ambulans olay yerine ulaşıyor. Devamında gazetecilerin ortaya çıkardığı bilgilerden öğrendik ki, Eylem Tok ve oğlu elini kolunu sallaya sallaya saat 02.00’de İstanbul Havalimanı'na gitmiş, saat 04.30 sıralarında da Mısır’a uçmuş. Kazanın üzerinden saatler geçmiş ama kimseler engel olmamış kaçmalarına" diyen Bahadır Özgür, "Şimdi gelelim Eylem Tok’un oğlunun aracındaki acil çağrı sistemi kayıtlarına… Burası önemli bir delil. Ama dediğim gibi savcılık bunu soruşturma gereği bile duymamış" cümlelerini dile getirdi.
“HAYATIM BİTTİ”
112 Acil Çağrı tutanağına göre kaza 23.15 dolayında oluyor ve acil çağrı 23.20’de devletin resmi kurumuna ulaştığını aktaran Özgür, elektronik tutanakta yer alan bilgilerde aracın markası Porche, yakıt cinsi elektrikli, yolcu sayısı 1+2 (şoför ve yolcu) olarak yazılı olduğunu belirterek lokasyon enlem, boylam ve derece ile tam olarak işaretlendiğini ve aracın tahmini hızının dahi yazılı olduğunu belirtiyor.
Bu bilgilerin İstanbul 112 merkezine hemen gönderildiği ifade eden Gazeteci Özgür, Eylem Tok gelmeden çok önce ambulans ve polis ekiplerinin olay yerine ulaşmasının mümkün olduğunu aktarıyor.
Bir başka önemli bilginin ise 112 Çağrı Merkezi’nin sesli kaydı olduğunun altını çizen Özgür, 112 Acil Çağrı Sistemi görevlisinin 23.20'de hemen aracı aradığını ve yaralı olup olmadığını sorduğunu; o esnada Eylem Tok'un oğlunun aracın dışında ve panik halde birilerini aradığını belirterek ses kaydına göre sürekli olarak "Adem abi Allah belamı versin kaza yaptım. Hayatım bitti. Adem abi adam ölüyor…" cümlelerinin duyulduğunu ifade etti.
Bahadır Özgür, "Eğer savcılık 112 kayıtlarının tamamını ortaya çıkarıp incelerse ve gerekli soruşturmaları yaparsa Eylem Tok ve oğlunun firarında kamu görevlilerinin ihmal ve sorumlulukları ortaya çıkacaktır" cümlelerinin altını çizdi.