Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye, en büyük 11'inci savunma ihracatçısı konumunda

İstanbul Fuar Merkezi’nde "17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı"nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye bugün dünyadaki en büyük 11. savunma ihracatçısı durumuna gelmiştir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Fuar Merkezi’nde "17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı"nda Türkiye’nin savunma sanayideki atılımlarına yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Bine yakın yerli ve 400’ün üzerinde yabancı firmanın kara, hava, deniz, uzay ve siber güvenlik alanlarında geliştirdikleri ürünleri 6 gün boyunca burada sergileme imkanı bulacağını söyleyen Erdoğan, “Tasarımdan seri üretime, AR-GE çalışmalarından ve inovasyon sürecine, Türk savunma sanayiine çağ atlattık. Bir dönem temel sıkıntımız olan dışa bağımlılığımızı ciddi ölçüde atlattık” dedi.
“Göreve geldiğimizde yüzde 20 seviyesinde olan savunma sanayimizin yerlilik oranı bugün yüzde 80'lerin üzerine çıktı” diyen Erdoğan, “Sektördeki 3 bin 500'ü aşkın firmamız 100 bin kişilik nitelikli personel kadrosuyla çalışmalarını başarılı bir şekilde sürdürüyor. Türk savunma sanayii bugün 1380'in üzerinde proje sayısıyla, 20 milyar doları aşan cirosuyla, geniş ürün yelpazesiyle adeta destan yazıyor. Güvenlik birimlerimizin neredeyse tüm ihtiyaçlarını kendi kaynaklarımızla en etkin şekilde karşılıyoruz. Yerli ürünlerimiz, güvenlik güçlerimizin terörle mücadele operasyonlarında, yurt içi ve yurt dışındaki harekatlarımızda etkin rol oynuyor” ifadelerini kullandı.
“REKABET GÜCÜMÜZÜ ARTIRACAĞIZ”
Türkiye’nin, İHA ve SİHA teknolojisinde dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olduğunu söyleyen Erdoğan, “Türkiye bugün dünyadaki en büyük 11. savunma ihracatçısı durumuna gelmiştir. İnsansız hava araçlarımız, milli gemi projelerimiz, elektronik sistemlerimiz, kara araçlarımız, silah ve mühimmatlarımız gıptayla takip ve talep ediliyor. Savunma sanayi şirketlerimiz geçtiğimiz sene tam 180 farklı ülkeye ürün ihraç ederek ciddi bir başarıya imza attı. Şu rakam da dikkat çekicidir: 2024 yılında savunma ve havacılık alanındaki ihracatımız, NATO ve hizmet ihracatları da dahil olmak üzere yüzde 29'luk artışla 7 milyar 154 milyon dolara ulaşarak yeni bir rekor kırmıştır. Böylece 2024 hedefimiz olan 6,5 milyar doların yüzde 11 üzerine çıktık. 2025 Haziran ayı ihracatımız, bir önceki yıla oranla yüzde 10,4 artarak 623 milyon dolara ulaştı” diye konuştu.
Erdoğan, “Son 12 aydaki ihracatımız ise, geçtiğimiz yıla göre yüzde 23,1 düzeyinde artışla 7,5 milyar dolar seviyesini gördü. Lazer ve elektromanyetik silah sistemleri, otonom sistemler, siber güvenlik, kuantum teknolojisi ve yapay zeka gibi alanlarda izleyeceğimiz doğru stratejilerle yakın gelecekte rekabet gücümüzü inşallah daha da artıracağız. Şunu da belirtmekte fayda görüyorum. Ülke olarak en önemli avantajlarımızdan biri de nitelikli ve dinamik insan gücümüzdür. Savunma sanayi başta olmak üzere her alanda teknolojik atılımımızı çok daha ilerilere taşıyacak yetişmiş insan gücüne sahibiz. Özellikle bunu daha da geliştirmekte kararlıyız. Bu vesileyle Savunma Sanayii Başkanlığımız başta olmak üzere bütün bu başarılarda pay sahibi olan tüm kurum ve kuruluşlarımızı, firmalarımızı, emek veren her bir kardeşimi bir kez daha canı gönülden tebrik ediyorum. Türk savunma sektörüyle gurur duyuyoruz. İnşallah gelecekte çok daha iyi seviyelerde olacağımıza yürekten inanıyoruz” dedi.
NETANYAHU’YA “HİTLER” BENZETMESİ
İsrail’in Gazze’ye dönük saldırıları üzerinden Başbakan Binyamin Netanyahu’ya tepki gösteren Erdoğan, “Gazze'de insani yardım malzemesi girişine izin verilmediği için açlıktan bir deri bir kemik kalmış çocukların derdi, bizim derdimizdir” diyerek şunları söyledi:
“Tüm kalbimizle bölgemizde huzur, barış, dayanışma istiyoruz. Elbette bunu isterken gereklerini de yerine getirmekten çekinmiyoruz. Nerede bir haksızlık, adaletsizlik ve zulüm görsek, sesimizi de tepkimizi de belli bir üslup içinde açıkça ortaya koyuyoruz. Bu anlayışla İsrail'in Gazze halkına yönelik Nazileri fersah fersah aşan soykırımını tüm insanlığın gündeminde tutmaya devam ediyoruz.
“CANİLİĞE HEP BİRLİKTE TEPKİ VERELİM”
İnsani yardımlarımızla birlikte Gazze'deki vahşeti sona erdirmeye dönük diplomatik temaslarımızı da artırmış durumdayız. Gayemiz, bir an önce ateşkesin tesis edilmesidir. Gazze'ye insani yardımların girişine izin verilmesi bir başka önceliğimizdir.
Maalesef, Kızılhaç'ın bile girişine izin verilmediği gerçekten korkunç bir durum söz konusudur. Daha önce de söyledim. Netanyahu ve katliam şebekesi, barbarlıkta Hitler'i çoktan geride bıraktı. Avrupa'daki Holokost sürecinde dahi Gazze'deki kadar insanlık dışı görüntüler ortaya çıkmadı.
Açlıktan kitlesel ölümlerin başladığı bu kara günlerde tüm uluslararası toplumu insanlık cephesinde birleşmeye davet ediyorum. Gelin, bu caniliğe hep birlikte tepki verelim. Gelin, bu zulme, bu vahşete artık yeter diyelim. Gelin, gözünü iktidar hırsı bürümüş bir avuç insanlık düşmanının, insanlığın adını daha fazla lekelemesine müsaade etmeyelim. Diğer türlü bu kan lekesi sadece Netanyahu'nun ve cinayet şebekesinin eline değil, Gazze'deki soykırıma susan, tepkisiz kalan herkesin eline, alnına şayet kaldıysa vicdanına bulaşacaktır”