Erdoğan’ın Kıdemli danışmanı Muhalefeti savunmuştu... istifaya mecbur bırakıldı!
Bülent Arınç, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliğinden istifa ettiğini açıkladı.
Bülent Arınç, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliğinden istifa ettiğini açıkladı.
Habertürk TV'de Mehmet Akif Ersoy'un operatörlüğündeki canlı yayın programında gazeteci Nagehan Alçı, Deniz Zeyrek ve Kemal Öztürk'ün sorularını yanıtlayan Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi Bülent Arınç'ın açıklamaları tartışma yaratmıştı.
HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve iş insanı Osman Kavala'nın tutukluluğu hakkında konuşan Bülent Arınç, "Kavala'nın tutuklu kalmasına hayret ediyorum, Demirtaş'ın da tahliyesi olabilir" dedi.
Arınç’ın açıklamaları şöyle geldi:
"Selahattin Demirtaş 3-4 yıldır tutuklu. Tutukluluk cezaya dönüşmemeli. Demirtaş ile bizim 1-2 görüşmemiz oldu. Cezaevlerinde isyanlar, açlık grevleri olmuştu. Selahattin Demirtaş'ı tanımak veya onu yargılamak için onun yazdığı ‘Devran’ isminde kitap var. Ne olur onu alıp okuyun. Ben corona süreci içinde bunu okudum. Belki Selahattin Demirtaş hakkındaki kanaatinizi değiştirmeyeceksiniz ama ve Kürtler ve Kürtlerin yaşadığı travmalar üzerinde kafanızda çok şeyler değişecek’’.
Osman Kavala ile ilgili bir soru üzerine görüşlerini açıklayan Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Osman Kavala 2017'den beri 3 buçuk yıldır tutuklu. Ben iddianameyi okudum. Hala tutuklu kalmasına hayret ediyorum. Tahliye edilmesi lazım. Bu iddianameleri okuduğumda çocuk bile yazmaz bunu dedim, cübbeyi bile giyesim gelmişti. Çıkması lazım."
ERDOĞAN'DAN TEPKİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, Bülent Arınç'ın bu açıklamalarının ardından, "Son günlerde bizimle asla ilgisi olmayan kimi bireysel açıklamalar ile yeni bir fitne ateşi yakılmaya çalışıldığını görüyoruz. Geçmişte birlikte çalışmış olsak bile hiç kimsenin şahsi açıklamaları hükümetimizle, partimizle ilişkili hale getirilemez. " diye tepki göstermişti.
Arınç, Twitter hesabından şu açıklamayı paylaştı:
"Bir televizyon kanalında yaptığım konuşmalar, kamuoyunda yoğun tartışmalara neden olduğundan aşağıdaki açıklamayı yapma ihtiyacı hissettim.
Konuşmamın ana ekseni, yargıda yapılacak reform konusuydu. Bir hukukçu olarak bu konudaki görüşlerimi açıkladım. Ömrüm boyunca hukukun üstünlüğünü ve adalet kavramını savunan birisi olarak yine aynı görüşlerimi dile getirdim. Gazeteci arkadaşımız program esnasında soru sorarken isim zikrettiğinde, "İsimler üzerinden tartışmayalım" diye altını çizmeme rağmen evrensel hukuk, adalet ve yargının sorunları üzerine dile getirdiğim fikirlerimin bu isimlerin gölgesinde kalmasından ve meselenin özünün kaçırılmasından üzüntü duyduğumu belirmeliyim.
Yeni aynı televizyon programında dile getirdiklerim, Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi olmama hasebiyle farklı yönlere çekildi. Oysaki programda görüşlerimi YİK üyesi olarak değil, TBMM Eski Başkanı Bülent Arınç olarak açıkladığımı defalarca belirttim.
Konuşmama yönelik seviyeli ve saygn eleştirilerin tümüne saygı duyuyor ve not alıyorum. Ancak şahsıma karşı içlerinde duydukları kin ve nefretlerin dışa vurumu olan seviyesiz hakaretleri sahiplerine iade ediyorum.
Türkiye'nin yargı, ekonomi ve başka alanlarda reformlara duyduğu ihtiyaç aşikardır. Ülkemizin rahatlamasına ve milletimizin dertlerine çare bulunmasına ihtiyaç vardır. Bahsi geçen televizyon programında da defalarca belirttiğim üzere Sayın Cumhurbaşkanımızın bu yöndeki iradesini gördüm ve destekliyorum. Ancak benim konuşmamın, şahsılar üzerinden farklı zeminlere kaydırılması sebebiyle, reform çalışmalarını engelleyeceğine dair kaygılandığımdan, Yüksek İstişare Kurulu Üyeliği görevinden ayrılmamın daha uygun olacağına karar verdim.’’