Erdoğan'ın din bezirganlığı.. Hz. Peygamberi bile siyasetine alet etmekten çekinmiyor!
Erdoğan bundan 1 yıl ya da daha fazla bir süre önce partisinin yenilgiye uğrayacağını anlayınca Yeni Zelanda’daki bir camiye yönelik saldırıyı kendi siyasetine alet etmiş,
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bundan 1 yıl ya da daha fazla bir süre önce partisinin yenilgiye uğrayacağını anlayınca Yeni Zelanda’daki bir camiye yönelik saldırıyı kendi siyasetine alet etmiş, aynı zamanda Libya'yı işgal etmeyi planladığında ise işgali bir "kutsal savaş" olarak gösteren özel fetvalar çıkartmıştı.
Hatta kimileri, Erdoğan'ı desteklemenin her Müslümanın üzerine farz olduğunu iddia etmiş idi. Bugün ‘’Dinin savunucusu” olarak görünen Erdoğan, ürünlerini boykot ederek Fransa’ya karşı sert bir kampanya yürütüyor.
Ancak bu kampanyanın asıl amacı peygamberimizi savunmak değil, Akdeniz'deki ihlallerini reddeden Paris’e baskı uygulamaktır.
Fransa'dan intikam almak için dini kullanıyor
Erdoğan'ın Fransa'ya karşı yürüttüğü boykot çağrısı İslam'a olan bağlılığından ya da dinin değerlerine verdiği önemden kaynaklandığına inananlar yanılıyor. Zira Erdoğan sadece siyasi ve maddi kazanımları olduğu zaman dinle ilgileniyor.
Türkiye cumhurbaşkanı, Fransa deniz kuvvetlerinin Doğu Akdeniz sularında Yunan gemileri ile birlikte tatbikat düzenlediği geçen Ağustos'tan bu yana aralarındaki artan anlaşmasızlık nedeniyle Fransız mevkidaşı Emmanuel Macron'u açıklamalarında hedef aldı.
İki taraf arasındaki düşmanlığın tarihi birkaç yıl öncesine dayanıyor. Zira Paris, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılmasını hiçbir zaman desteklemedi. 2001'de ise Ankara'nın öfkelenmesine neden olan Ermeni soykırımını tanımısıyla ilişkiler gerilmişti.
Türk halkının dini duygularını istismar etmesi
Erdoğan, düşmanca politikaları ve diktatörlüğü nedeniyle içeride ve dışarıda yaşadığı krizlerde din istismarcılığının her zaman kazandıran bir kart olduğunun farkında. Bu nedenle Erdoğan, halkın öfkesinin patlama noktasına geldiğini hissettiğinde dini kullanıyor.
Eski Türkiye Müftüsü İhsan Özkes,’’Twitter'den şunları söyledi: "Hz. Muhammed bugün yaşıyor olsa Saraya girer mi, bu akşam orada hissettim ki kesinlikle girerdi, çünkü orada sünnetten emareler çok.’’
Siyasi oyun
Erdoğan Mart 2019'da belediye seçimlerinde AKP’nin sarsıldığının farkındaydı ve seçimleri kaybedeceğinden emindi. O dönemde her zaman olduğu gibi Erdoğan seçim uğruna Yeni Zelanda'daki Christchurch cami katliamı olayını siyasetine alet ederek halkın dugularıyla oynadı.
Aynı şekilde, seçimlerden bir hafta önce Ayasofya Müzesi'ni camiye çevireceğini ve Sultanahmet Camii'nde olduğu gibi seçimlerden sonra Ayasofya’nında ücretsiz olarak halka açılacağını ima etmişti.
İşgal’i örtbas etmek
Dış politikasına bakıldığında Erdoğan'ın terör örgütlerinin yaptığı gibi askeri operasyonlarını örtbas etmek için dini istismar ederek müslümanların duygularıyla oynaması gerekiyordu.
Kendisini hilafetin sorumlusu, dünyadaki Müslümanları desteklemek, onları zulüm ve adaletsizlikten kurtarmakla ve İslam hukukunu uygulamakla görevli olarak gösterdi.
Erdoğan’ın İkiyüzlü karmaşık imajı, Erdoğan’ın asıl hedefinin Suriye, Libya, Doğu Akdeniz, hatta Ermenistan ile Azerbaycan arasında tartışmalı olan Dağlık Karabağ bölgesinde maddi ve siyasi kazançlar olduğu apaçık ortaya çıkıyor.