Erdoğan-Esad görüşmesi yakın mı, ilk görüşmede neler görüşülür? Al Ain Türkçe Özel
Dr. Hazar Vural Jane, Türkiye ile Suriye arasındaki olası görüşme hakkında Al Ain Türkçe’ye değerlendirmelerde bulundu. Görüşmenin zamanlamasının doğruluğuna dikkat çeken Jane, “Zemin, ilişkilerin yeniden kurulması için uygun görülmektedir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşebileceğini açıkladı. Erdoğan bu açıklamasını Berlin’deki Hollanda-Türkiye maçının ardından Türkiye’ye dönüşünde uçakta gazetecilere yaptığı açıklamalarla destekledi. Erdoğan, “Şimdi öyle bir noktaya geldik ki Beşar Esed şu anda Türkiye ile ilişkileri düzeltme noktasında bir adım attığı anda biz de ona karşı o yaklaşımı gösteririz. Çünkü biz dün Suriye ile düşman değildik ki biz Esed ile ailece görüşüyorduk” dedi.
Esad’a bir davet yapılacağını belirten Erdoğan, “İnşallah bu davetle birlikte de Türkiye-Suriye ilişkilerini geçmişte olduğu gibi aynı noktaya getirelim istiyoruz. Davetimiz her an olabilir. Türkiye'de görüşme olması konusunda ise Sayın Putin'in yaklaşımları var. Irak Başbakanı'nın bu konuda yaklaşımları var. Biz her yerde arabuluculuktan bahsediyoruz da sınırımızdakiyle, komşumuzla niye olmasın?” ifadelerini kullandı.
“ZEMİN, İLİŞKİLERİ YENİDEN KURMAK İÇİN UYGUN GÖRÜNMEKTE”
Bu açıklamaların ardından Türkiye ile Suriye ilişkilerinin ne yöne evrileceği merak konusu oldu. Görüşmenin zamanlaması, olası etkileri ve Suriye’nin Kuzeyi’nin tepkilerini İstanbul Aydın Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Hazar Vural Jane Al Ain Türkçe için yanıtladı. Sözlerine, Suriye’nin uzun yıllar boyunca birçok aktörün ve terör örgütlerinin güç yansıttığı bir alan halinde olduğunu belirterek başlayan Jane, “Şam’ın Suriye’nin tamamında yeniden egemenlik sağlamak adına, eski iyi komşuluk ilişkileri bulunan Türkiye ile yeniden ilişki tesis etmesi hususu ve Türkiye’nin de doğrudan birinci derece güvenlik sorunu olarak gördüğü sınırının hemen ardındaki terör örgütünün sözde devletleşme çabalarına karşı duruşuyla izin vermeyeceğini net bir şekilde ortaya koyduktan sonra zemin, bugün iki komşunun ilişkileri yeniden kurması için uygun görünmektedir” dedi.
“Zirvede konuşulduğu gibi Rusya lideri Vladimir Putin’in kolaylaştırıcılığında yahut Irak Başbakanı’nın çabasıyla olsun şimdi tam zamanı denebilecek bir dönemden geçiyoruz” diyen Jane, “Türkiye’nin kısa süre önce Irak’la yaptığı Kalkınma Yolu ve bölgenin terörden arındırılması projesinin bir benzerini şimdi Beşar Esad’ın da söz konusu davete daha önce beyan ettiği gibi olumlu yaklaşmasıyla, konunun “kazan kazan’a” evrilme potansiyelini gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Hazar Vural Jane
Görüşme sürecine engel olabilecek noktalara da dikkat çeken Jane, “Şam’dan gelen birtakım ön koşullar olabilir, dışarıdan ise ABD-İsrail bu normalleşmeden rahatsız olacağı için süreci baltalama girişimlerinde bulunabilirler. Çünkü Lübnan’la karşı karşıya gelen İsrail, bölgede İran ve Direniş Ekseni’nin tüm ortaklarının zayıflamasından memnuniyet duyacaktır. Bu bağlamda, İsrail açısından Lübnan ve sonraki adımda Suriye’nin de hedef halinde olduğu söylenebilir. Dahası İsrail, Türkiye’nin terörle mücadele ederken gücünü harcamasından da memnun olacaktır.
Öte yandan ABD’nin son yıllarda DEAŞ’la mücadele kılıfı altında, açıktan ve resmen YPG-PYD’ye ekonomik ve stratejik anlamda fon ayırarak destek olması bir diğer önemli ve Türkiye açısından kabul edilemeyecek durumdur” diye konuştu.
Jane şunları söyledi:
"BÜYÜK FIRSAT ORTADADIR"
“Uluslararası ilişkilere, çıkarlar çerçevesinde bakıldığında, geçmişi geçmişte bırakarak, bugün yapılabilecek olanlara bakmak bölgenin geleceği, bölge devletlerinin refahı ve huzuru açısından da fayda sağlayacaktır.
Suriye’nin kuzeyinde birçok sorun bir arada bulunmaktadır. İdlib’ten, terör örgütlerine, IŞİD’den, Türkiye’deki sığınmacıların gelecekte ülkelerine kolaylıkla dönmeleri ve yaşayabilecekleri ekonomik ortamın inşa edilmesi gerekliliği uğraşılacak “sorunların ve eş zamanlı fırsatların” başında gelmektedir. Kolay olmasa da başarıldığı takdirde iki komşu açısından büyük fırsat ortadadır”