Emrah Lafçı yazdı: Enflasyon ne zaman ve nasıl düşecek?
Dünya gazetesi yazarı Emrah Lafçı, geçtiğimiz perşembe yayınlanan üçüncü enflasyon raporundan yola çıkarak enflasyonu düşürmek için atılması gereken adımlara ilişkin bir yazı kaleme aldı.
Dünya gazetesi yazarı Emrah Lafçı, ‘Enflasyon ne zaman ve nasıl düşecek?’ başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Yazısında Merkez Bankası’nın geçen perşembe yayınladığı yılın üçüncü enflasyon raporuna değinen Lafçı, “Bu rapor genel olarak Temmuz-Ağustos-Eylül aylarını kapsayan üçüncü çeyreğin bir muhasebesini ve geleceğe dönük tahminleri içeriyor. Piyasada en çok merak edilen unsur da 2023 yıl sonu ve 2024 yıl sonu enflasyon tahminlerinin nerede belirleneceğiydi.
2023 tahmini %58’den %65’e, 2024 tahmini ise %33’ten %36’ya yükseltildi. Bir diğer önemli konu da yıllık enflasyonun ne zaman düşmeye başlayacağı meselesi. TCMB orada da 2024 ikinci yarısını işaret ediyor” dedi.
Raporun önümüzdeki yılın ilk yarısında da enflasyon artışının devam edeceği mesajını verdiğini kaydeden Lafçı, “Enflasyon hesabının yıllık yapılmasından dolayı, bu ay açıklanan yıllık enflasyonun içinde Ekim 2023’teki fiyat artışlarının etkisi varken aynı zamanda Kasım 2022 ve devamındaki ayların fiyat etkileri de yer alıyor.
Dolayısıyla yıllık enflasyon bana göre analiz amaçlı kullanılırken eskimiş ve pek de kullanışlı olmayan bir veri. Maaş artışları, yeniden değerleme oranları vs. belirlenirken faydalı olan bu veriye güncel ekonomi analizi yaparken ya da alınan önlemlerin etkileri değerlendirilirken ihtiyatla yaklaşmakta fayda var. Biraz daha açayım konuyu” ifadelerini kullandı.
Lafçı şunları kaydetti:
“2023 neredeyse bitti. 2024 tahminleri üzerinden gitsek daha anlamlı olacak. Yukarıda belirttiğim gibi TCMB’nin 2024 yıl sonu enflasyon tahmininin orta noktası %36. Böyle bir enflasyon rakamına ulaşmamız için, her ay eşit enflasyon geleceğini varsayarsak, 2024’te aylık enflasyon rakamlarının %2.47 olması gerekiyor. Aslına bakarsanız Türkiye standartlarında bile bu oldukça yüksek bir rakam.
Enflasyon konusunda bizim milat olarak alabileceğimiz yer 2021 Aralık. Aynı ay “Kur Korumalı Mevduat(KKM)” da hayatımıza girdi. Bu ayda bu kadar yüksek enflasyon gelmesinin ana sebebi de dövizdeki hızlı yükseliş olmuştu. Zaten KKM’nin devreye alınması da bu sebeple gerçekleşti.
“ARALIK VE SONRASI İÇİN AYLIK ENFLASYON ORTALAMAMIZ YÜZDE 4,78”
Dövizin bu kadar yükselmesinin nedeni de anlaşılmaz bir şekilde Eylül 2021 itibariyle faiz indirimlerine başlamamızdı. Buralar artık iyice bildiğiniz konular. Rakam vererek olayın çarpıcılığına dikkat çekmek isterim. 2004 başı ile 2021 Kasım arasında kalan dönemde Türkiye’nin aylık enflasyon ortalaması %0.83. Sıkı durun, 2021 Aralık ve sonrası için aylık enflasyon ortalamamız ise %4.78.
İlk verdiğim rakam 215 ayın ortalaması, ikincisiyse 23 ayın ortalaması. Yani öyle arızi bir durum değil, bir trend değişimi. Şimdi bunu tersine çevirmeye çalışıyoruz. Geçmiş veriler de göz önüne alındığında, doğru işler yapılması durumunda, %36 enflasyon erişilmez bir tahmin değil. Bu arada yıllık %36 enflasyonun hala çok yüksek bir rakam olduğunu belirtelim.
Peki neden 2024 ikinci yarısı düşecek enflasyon. Çünkü 2023 yılı Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim aylık enflasyonları sırasıyla %9.24, %9.09, %4.75 ve %3.43. 2024 ikinci yarı itibariyle denklemden hesaplama gereği bu rakamlar aybeay çıkacak ve yerlerine 2024 rakamları girecek.
“HATALARI TEKRARLAMAMAMIZ GEREKİYOR”
Bu girecek olan rakamların da yukarıda hesabını yaptığımız şekilde aylık %2.47 olduğunu varsayarsak, doğal olarak yıllık enflasyon da düşecektir. Yani 2024 ikinci yarısı enflasyon düşecek, Mayıs, Haziran gibi tepe yapacak söylemlerinden fiyatlardaki artış bir anda duracakmış bir anlam çıkarmamak gerekir.
Aylık fiyat artışları zaten bunun öncesinde azalmaya başlayacak Merkez Bankası’nın söylemine göre. Tabii ki bunlar birer tahmin. Tahminlerin ne kadar isabetli yapıldığı, ne ölçüde tuttuğu konusu ülkemizde çok tartışmalı. İyi kötü, yeni ekonomi yönetimine bu konuda bir kredi açılmış durumda.
Tahminlerin tutmamasının içte ve dışta farklı sebepleri olabilir. Enerji fiyatlarındaki artış, küresel sermaye akımlarında çok sert bir duruş vs. gibi sebeplerle bu tahminlerin tutmama ihtimali her zaman var. Bunlar da anlaşılabilir şeyler. Ama bir de bizden kaynaklı sebeplerle tahminlerin tutmama meselesi var. İşte zaten zorlandığımız nokta orası.
Geçmiş bize kendi yaptığımız hatalar nedeniyle bu alanda başarısız olduğumuzu gösteriyor. Yukarıdaki senaryoların tutmasının da ön koşulu bana göre bu hataları tekrarlamamamız. Bu konudaki en büyük risk de hala 2024 Mart sonundaki yerel seçimler. Umarım bir yol kazası daha yaşamayız!”