Ekrem İmamoğlu'ndan özelleştirme ve halka arz açıklaması
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, özelleştirme ve halka arz ile ilgili yaptığı açıklamada "Gündemimizde yok mudur? Halka arz olarak var. Ama toplumcu ve kamucu anlayışla bunların yol yöntemleri mevcuttur” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, gazeteci Barış Pehlivan’a açıklamalarda bulundu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Mali Hizmetler Daire Başkanı Neslihan Vural'ın özelleştirme ile ilgili sözlerine yanıt veren İmamoğlu,"Bir bürokratın haddini aşan bir açıklaması olmuş. İGDAŞ’ın özelleştirilmesi ile ilgili geçmişten gelen bir meclis kararı var. Halka arz özelleştirme anlamına gelmez. Bu konular onun da meselesi değil. Halka açık meseleler" dedi.
İmamoğlu, halka arzın gündemlerinde olduğunu belirterek "Gündemimizde yok mudur? Halka arz olarak var. Ama toplumcu ve kamucu anlayışla bunların yol yöntemleri mevcuttur. Şu anda masamızda müzakere edilmiş dahi değil. Haddini aşan bir açıklamadır” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu, dün karar duruşması görülen Kobani Davası hakkında da konuştu. Açıklanan cezalar hakkında da değerlendirmelerde bulunan İmamoğlu, "Türkiye'de üzülerek söylüyorum ki, birçok siyasi dava var. Ve siyasi davalar üzerinden kin, öfke ve neye dayalı belli değil ama çoğu zaman insanlar boşu boşuna yıllardır hapiste yatabiliyor. Bir tanesi de benim yaklaşık 10-15 yıllık canciğer arkadaşım. Bir Gezi davasından ötürü içeride olan bir arkadaşım. Bugün şunu söylemek lazım. Normalleşmeyi konuşuyoruz. Normalleşmenin bence ilk kuralı adalettir ve adalete uygun bir biçimde hareket etmektir. Siyaseti de adalete alet etmemek gerekir" ifadelerini kullandı.
LEGAL SİYASET VURGUSU
"Bizim ilerlememiz gerekirken geri gitmiş durumdayız" ifadesini kullanan İmamoğlu, "Bunun adı ister Selahattin Demirtaş, ister Ahmet Türk olsun. Bu insanları mahkum etmek bu ülkeye hiçbir şey kazandırmaz. Kazandırmayacak da. Ahmet Türk 1970’lerde Cumhuriyet Halk Partisi'nde siyaset yapan bir aktördü. O bakımdan az önce de ifade ettiğim gibi legal siyaseti yok ettiğimiz takdirde, makul ve mantıklı bir ortamın ve insanların huzur, güven içerisinde kendini hissedeceği bir ülkeyi oluşturma şansımız yok" dedi.
"BENİM DE BİR DAVAM VAR"
"Ben de şu anda siyasi bir davanın aktörüyüm. Benim de içeride bir davam var" diyen İmamoğlu, "Belki şu anda sadece siyasi yasakla muhatap olan bir kişiyim. Ama kim bilebilir ki bir üst mahkemede cezanın arttırılmayacağı diye bir husus yok yani. Bu da arttırılabilir. Pekala böyle bir gündemle Türkiye'de muhatap olabiliriz. Peki bu bir şaka mı? Değil. Bu bir kaygı oluşturmalı mı? Kesinlikle oluşturmalı. Ben kaygı duyuyor muyum? Vallahi duymuyorum. Ama ülkede bu kaygıyı duyup bana soran ve “ya ne olacak senin davan” diyen binlerce insan var. Bu bakımdan Türkiye'nin sağlam bir zemine oturması noktasında, verilen kararların bu ülkeye faydası yok, zararlıdır” ifadelerini kullandı.
AYHAN BORA KAPLAN DAVASI
Ayhan Bora Kaplan davası kapsamında gözaltına alınan emniyet mensupları hakkında konuşan İmamoğlu, "Çok derin bir soru. Ne yazık ki Türkiye’de hukuk, yargı, emniyet gibi kavramlar uzun zamandır kurallar ya da kanunlar üzerinden değil de talimat üzerine yönetildi. Talimatlar üzerinden yönetildiği zaman da belli bir zaman dilimi içerisinde bunun bir kaosa dönüşmemesi mümkün değil" dedi.
İmamoğlu, "Yani bu konularla ilişkili ve ilintili birisi değilim. Şunu söyleyeyim: Bu ve buna benzer daha çok olay yaşarız biz. Yarınlarda bu çelişkileri, bu çatışmaları ne yazık ki yaşarız. Sadece benim beş yıllık dönemimde İçişleri Bakanı'nın müdahil olduğu onlarca olayı burada konuşabiliriz. Hangisinin mantığı, hangisinin bir kuralı, hangisinin bir kanuna yaslanan çerçevesi vardı ki bunu da tartışalım. Bu çerçevede çok bilinmeyenli bir denklem asla değil. Ama meselenin özünde bu iki kişi mi vardır? Ben emin değilim. Bu meselenin özü o iki kişi değildir. Dönem dönem farklı talimatların yönlendirdiği ve ne yazık ki karanlık sahaların oluşturduğu birçok olay vardır. Yani bu işin tek kurtuluşu ve hepimizin rahat edeceği şey çok net olarak ülkenin kurallar, kanunlar ve asla çiğnenmeyecek olan birtakım evrensel değerleridir. Umarım ona hep beraber kavuşuruz” diye konuştu.