İmamoğlu’ndan Refah çıkışı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı İmamoğlu, İstanbul'da görev yapan yabancı ülke misyon şefleriyle buluştu. İmamoğlu buluşmada, İsrail'in Refah operasyonuna ilişkin açıklamalarda bulundu.
Sarıyer'deki Sait Halim Paşa Yalısı'nda düzenlenen buluşmada konuşan Istanbul’da Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, haftaya bir kez daha korkunç bir insanlık trajedisinin damga vurduğunu söyledi.
İmamoğlu, İsrail'in Refah'a yönelik saldırısının insanlık dışı olduğunu dile getirirken, "Refah, İsrail güçlerinin Gazze'de yok etmediği tek Filistin şehridir. Gazze nüfusunun üçte ikisi, yani yaklaşık 1,5 milyon Filistinli evlerinden edildi ve savaştan kaçarak Refah'a sığındı. Zaten savunmasız ve aşırı kalabalık olan bir şehre yapılan bu saldırı, zalimliğin de ötesindedir" ifadelerini kullandı.
Bugüne kadar 14 bini çocuk 34 bin kişinin hayatını kaybettiğini anımsatan İmamoğlu, Filistinlilere yardım için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.
“İSRAİL’E AÇILAN KREDİNİN SINIRI NEDİR?”
İmamoğlu, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'yu eleştirerek, "Netanyahu'nun bu sözde ‘varoluşsal savaşı’ daha kaç cana mal olacak? İsrail 'topyekun zafer' peşinde, Batı da bu katliamı seyrediyor. Bu, tırnak içinde 'zafer kotası'nın, İsrail'e açılan kredinin sınırı nedir? Daha kaç kişinin hayatını kaybetmesi gerekecek?" dedi.
Uluslararası toplumu, barış için daha fazla çaba göstermeye davet eden İmamoğlu, bu hafta sonu, muhtemel işbirliği fırsatlarını görüşmek ve Filistin'deki durumu daha iyi anlamak için Ramallah Belediye Başkanı Issa Kassis'i İstanbul'da ağırlayacağını aktardı.
İmamoğlu, Gazze'deki durumla ilgili uluslararası topluma yönelik eleştirilerde bulunarak konuşmasında şu cümlelere yer verdi:
Gazze'de yaşanan trajedi konusunda daha güçlü bir duruş içinde olunmaması son derece rahatsız edicidir. Yaşadığımız trajedi karşısında uluslararası toplumun büyük bölümünün sergilediği bu tutum, hukuk ve etik değerler üzerine kurulması gereken küresel barış ve istikrar ihtimalini tehdit etmektedir. Evrensel insani değerler adına şimdiye kadar elde ettiğimiz birikim zarar görmektedir. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra antisemitizmin, İslam karşıtlığının ve ırkçılığın hiç olmadığı kadar güçlendiği bir dünyada yaşama riskiyle karşı karşıyayız.