Döviz kurunun ateşi düşmüyor: Enflasyon için korkutan tahmin!
Merkez Bankası'nın faiz indirimi ve AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kabine Toplantısı sonrası düşük faiz politikalarında kararlı olduklarını yinelemesi, TL'ye Cumhuriyet tarihinin en büyük değer kaybını yaşattı.
Dolar ve euro kurundaki hareketlilik sürerken, ekonomistler de uyarılarını sürdürüyor. Son olarak Merkez Bankası'nın eski başekonomistinden korkutan bir enflasyon tahmini geldi.
Cumhuriyet gazetesinde yer alan haberde, Türk Lirası, dolar ve euro karşısında erimeye devam ediyor. Son olarak 23 Kasım günü TL'de bir günlük değer kaybı yüzde 20'ye yaklaştı. Dolar 13,45, euro ise 15,16'yı gördü.
23 Kasım Salı günü, TL yüzde 5 değer kaybıyla gelişen ülke para birimleri arasında en fazla değer kaybeden para birimi olurken ikinci sırada yüzde 0.72 düşüşle Tayland bahtı yer aldı. Türk lirasındaki değer kaybı Kasım ayı başından beri yüzde 17’nin üzerine çıktı.
Öte yandan, gram altın 730 lira ile tarihi zirvesini gördü.
Eylül'den bu yana 400 baz puan faiz indirimi yapan TCMB'nin indirime devam edeceğinin sinyalini vermesi ve AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kabine Toplantısı sonrası düşük faiz politikalarında kararlı olduklarını yinelemesi, TL'deki değer kaybının ana nedeni konumunda.
Reuters'ın aktardığına göre ekonomi yönetimi artık cari fazla hedeflediğini belirtiyor. Cari fazlanın kalıcı hale gelmesiyle birlikte dövizde dengenin lehe döneceğini öngörüyor. Yabancı yatırımcının da Türkiye yatırımlarını yıllardır büyük ölçüde azaltmasıyla birlikte dolar/TL'de lokallerin daha belirleyici olduğu bir senaryo oluştu. Bu şekilde ithalatın azalarak dış ticaret dengesinin de belirgin pozitif seyir bekleyen hükümet aynı anda ithalatın pahalanmasıyla birlikte bir çok ara ürünün de Türkiye'de üretileceğini ihracatın istihdamın belirgin artacağını öngörüyor.
Ekonomi yönetimindeki genel kanı; bu şekilde Türkiye'nin kalıcı düşük enflasyona ulaşacağı, kısa vadede enflasyonun artabileceğini bunun yarattığı fakirleşme hissinin ise diğer ülkelere göre daha güçlü olan bütçe ile telafi edileceğini belirtiyor.
Enflasyonun en az yüzde 30'a doğru yükseleceği beklentisiyle birlikte TCMB'nin yüzde 15 seviyesindeki politika faizi TL'nin reel getirisinin '- yüzde 15' ile tarihte görülmemiş kadar düşük seviyelere gerileyeceği anlamına geliyor. Bu denli negatif reel faiz ise 250 milyar doları bulan döviz tevdiat hesaplarında Eylül-Ekim ayında kurdaki yükselişleri sınırlı döviz satışları yapan lokallerin son haftalarda belirgin döviz alımlarına dönmesi ile sonuçlanıyor.
Birçok ekonomist bunun sürdürülebilir bir politika olmadığını, cari fazla ile düşük enflasyon arasında iktisadi gerçeklere uygun bir bağ da olmadığını belirtiyor.
Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi ve TCMB eski başekonomisti Hakan Kara, twitter paylaşımında, "Bu zorlama teorileri ciddiye almamak lazım biliyorum ama yine de inananlar oluyor diye üşenmedim baktım. 152 gelişmekte olan ülke verisi ile son 20 yıllık ortalamalara göre: Cari açık veren ülkelerde ortalama enflasyon yüzde 6.1. Cari fazla veren ülkelerde ortalama enflasyon yüzde 8.7. Türkiye ile akran kabul edilen gelişen piyasa ülkelerinde cari açık ile enflasyon arasında anlamlı bir ilişki görünmüyor" dedi ve ekledi:
"Bugünkü (dün) kur seviyesi ile önümüzdeki aylarda resmi enflasyon yüzde 30'u geçebilir. Mevcut mevduat faiziyle -15 reel faiz demek. Acilen tedbir alınmazsa finansal sistem buna dayanamaz."
Erdoğan ise düşük faizlere ilişkin, "Bu politika ile biz ne yaptığımızı, ne için yaptığımızı, nasıl yaptığımızı hangi risklerle karşı karşıya bulunduğumuzu, sonunda ne elde edeceğimizi gayet iyi biliyoruz" derken, süreci "ekonomik kurtuluş savaşı" olarak niteliyor.
Gelişmekte olan ülke para birimleri dolardaki küresel güçlü seyir nedeniyle değer kaybetse de TL'deki kayıp açık ara daha fazla oldu. TL, TCMB'nin ilk faiz indirimi sinyalini verdiği Eylül ayı başından düne kadar yüzde 35 değer kaybederken; TL'yi rand yüzde 9, real yüzde 7 değer kaybı ile takip etti. TL'nin yılbaşından beri değer kaybı dünkü kapanışa göre yüzde 42 civarında.