Belgeler.. Erdoğan'ın muhaliflere baskısı Güney Kore'ye uzandı!
İsveç'te bir internet sitesi, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın muhaliflere yönelik baskısının Güney Kore'ye kadar uzandığını belgelerle ortaya çıkardı.
İsveç'te bir internet sitesi, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın muhaliflere yönelik baskısının Güney Kore'ye kadar uzandığını belgelerle ortaya çıkardı.
İsveç "Nordic Monitor" sitesinin yayımladığı mahkeme belgesinde, Başsavcının, Güney Kore'de yaşayan bazı Türkleri terörle suçladığı ortaya çıktı. Bu durum, Erdoğan'ı eleştirenlere yönelik baskının Doğu Asya'ya da uzandığını gösterdi.
Soruşturma, 2016-2018 yılları arasında Seul'deki Türk Büyükelçiliği tarafından hazırlanan casusluk dosyalarına dayandırılıyor.
Nordic Monitor, Türk diplomatların, Erdoğan'ı eleştirenlere karşı sistematik bir şekilde casusluk eylemlerinde bulunduklarını ve yurt dışında yaşayan Türkler hakkında bilgi toplayıp Ankara'daki Dışişleri Bakanlığı'na aktardıklarını belirtti.
Belgede ayrıca bazı ülkelerde Erdoğan rejimi hesabına çalışan diplomat ya da kişilerin, Türk İstihbaratının muhalif Türkleri kaçırmak için yaptığı operasyonlara yardım ettikleri açıklandı.
Türk diplomatlarının, Gülen hareketine bağlı olduğuna inanılan muhalifler hakkında bilgi topladıklarına işaret eden belgede, "Türk diplomatlar, Güney Kore'de yaşayan Türk öğretmenleri, yerel kurumların temsilcilerini ve işadamlarını izliyor" denildi.
Dışişleri Bakanlığı'nın Ankara'daki merkezine aktarılan bilgiler, Başsavcı Adem Akıncı tarafından hazırlanan terör suçlamasıyla ilgili iddianamede kullanıldı.
Akıncı’nın 20 Aralık 2018 tarihinde verdiği karara istinaden, Ankara Başsavcılığı o zaman, Güney Kore'de yaşayan 17 Türk hakkında müstakil bir soruşturma başlattı. Akıncı, onları "terör örgütüne üye olmakla" suçladı.
Aralık 2013 tarihinde Erdoğan ve ailesinin yaptığı yolsuzluk skandalının ortaya çıkmasıyla Erdoğan hükümeti muhaliflere karşı baskıları daha da artırmış, Erdoğan'ı eleştirenleri de terörle suçlamıştı.
Erdoğan, yaptığı yolsuzlukları ortaya çıkaran ve daha sonra haklarında soruşturma açılan polis, hakim ve savcıları, hükümete karşı darbe düzenlemekle suçlamış ve bunların Gülen hareketiyle bağlantılı olduğunu iddia etmişti.