Depremden etkilenen kimliksiz ya da refakatçisiz çocuklar için süreç nasıl işleyecek?
Türkiye'de 10 ilinin etkilendiği deprem bölgesinde felaketten etkilenen çok fazla sayıda çocuk var. Birçoğu ailesinin tamamını kaybetti. Peki, depremden etkilenen kimliksiz ya da refakatçisiz çocuklar için süreç nasıl işleyecek?
Depremzede çocuklardan kimi yaşadığı ildeki hastanelerde kimileri de başka şehirlerdeki hastanelere nakledilmiş durumda.
Uzmanlar, bu çocukların nerede olduklarına dair ciddi bir takip sisteminin henüz oluşturulamadığını belirtiyor.
'Kimliksiz çocuklar' olarak kamuoyunda konuşulan bu konuyla ilgili Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Şu anda kimliği belirlenemeyen veya yanında refakatçisi bulunmayan, 0-18 yaş grubundaki evlatlarımız, Ankara, Mersin, Adana, Kayseri ve İstanbul'daki hastanelerimizde bulunmaktadır" açıklamasını yaptı.
Bakan Koca, bu çocukların "Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının gözetimi ve velayeti altında takip ve tedavilerinin devam ettiğini" söyledi. Koca, "Kimliğini bilemediğimiz hastalarımızın dijital fotoğraflarını eşleştirme yapmak üzere hazırlanan özel yazılıma yüklüyoruz. Bu sayede, önemli bir kısmının kimlik bilgilerine ulaşacağımızı umuyorum." ifadelerini kullandı.
Ancak Afet Çocuk Sivil Koordinasyon Ekibi'nden Hatice Kapusuz, açılan mevcut danışma hatlarının yetersiz olduğunu belirtiyor.
Depremin çok büyük alanda etkili olduğunu anımsatan Hatice Kapusuz, Halk TV'ye yaptığı açıklamada şu ifadeleri dile getirdi
"Biz de çocuklar bir an önce bulunsun diye verilerimizi, görsellerimizi Tübitak ile geliştirilen sistemle paylaşıyoruz. Ama şöyle bir eksiklik var, Sağlık Bakanlığı ya da Aile Bakanlığı ortaklığıyla bir bilgilendirme danışma merkezi eksikliği var. Ya da hastanelerde bir bilgilendirme merkezi eksikliği var. İnsanların tek tek hastane hastane dolaşarak çocuklarını bulmaya çalıştığı bir sistem aslında bir eksikliğe işaret ediyor. Yine mevcut danışma hatları açıldı ama bu danışma hatlarının 10 ili etkilemiş çok sayıda çocuğun etkilendiği bir alanda ihtiyacın, kapasitenin altında olduğunu görüyoruz."
"Hastanelerde kimliği tespit edilemeyen çok sayıda çocuk olduğunu tespit ettiklerini" belirten Kapusuz, durumun başka ihlallere yol açmaması için dikkatli bir izleme yapılması gerektiğini vurguluyor.
Şu ana kadar kayıt sisteminde ciddi eksiklikler bulunduğunu belirten Afet Çocuk Sivil Koordinasyon Ekibi'nden Hatice Kapusuz'un bulguları şöyle:
• "Kayıt sistemi olmadığı için kim tarafından hastaneye götürüldü, hangi hastaneye sevk edildi...bunun bilgisini takip edemediğimiz bir durum var."
• "Her ilde sağlık hizmeti verilebilecek durum yoktu. Hatay, Adıyaman ve Maraş'ta enkazdan çıkarılan çocukların çok sayıda çevre illerdeki hastanelere sevk edildiğini görüyoruz. Ama bu sevk sırasında çocuklarla aileleri arasındaki bağın koptuğunu görüyoruz."
Psikolojik destek gereken bu çocuklar için ilk kurtarma anında neler gerekli? Hangi prosedürler işlemeli?
Türkiye jeopolitik konumu dolayısıyla savaş ve doğal afetler gibi toplumun bir bölümü ya da büyük bir kısmını etkileyebilecek önemli sosyal felâketleri yaşamış ve yaşamakta olan bir ülke.
Uzmanlar, gerek enkazlarda gerekse depremin etkilediği bölge genelinde yaşanan problemlerin çözülmemesi halinde psikolojik hasarın daha da büyüyeceği uyarısında bulunuyor.
KÜNYE UYGULAMASI
Uzmanlar ayrıca arama kurtarma çalışmalarına gönüllü katılan ve buradaki enkazlarda bulunan kişiler için bir künye oluşturulabileceğine dikkat çekiyor. Künyede yer alabilecek bilgiler ise şu şekilde sıralanıyor:
• İsim-Soyisim:
• Yaş:
• Nerede bulunduğu:
• Kimin bulduğu:
• Kime teslim edildiği:
• Bu künyenin gidilebileceği veri tabanı yine kriz masalarınca oluşturulup güvenlik birimleri ile de paylaşılabilir hale gelmeli.
• Aile bireylerinin sağlık koşullarının birbirini arayıp bulamayacağı bir durumlarda, oluşturulan künyeler yetkililerin bu bireyleri birbirine ulaşmasını kolaylaştıracak.
• Ayrıca adres bilgisi paylaşımında bulunanlar önce referans noktası ile değil, bölgede hiç bulunmamış birisinin navigasyon yardımıyla ulaşabileceği şekilde adres bilgisi iletmeli.
• Oluşturulan sahra hastanelerinde veya depremzedelerin getirildiği ilk yerlerde mutlaka pedagog ve psikolojik destek ekipleri olmalı. Ancak bugün yardım kuruluşları arasındaki ağın zayıflığı dolayısıyla uzmanlar ihtiyacın olduğu yerin neresi olduğunu teyit edemiyor.