Demirtaş'tan özel mektup! "Sayın Devlet Bahçeli cesurca tabuları yıkmıştır"
Selahattin Demirtaş, AİHM kararının ardından Özgür Özel ve Devlet Bahçeliye teşekkür ederek “önce barış” çağrısı yaptı.
Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yayımladığı teşekkür mesajıyla iç siyasette yeni bir başlık açtı. Demirtaş, mesajında CHP Lideri Özgür Özel ve MHP Lideri Devlet Bahçeliye ayrı ayrı teşekkür ederek, “tabuların kırılması” ve “erdemli tutum” vurgusu yaptı. Siyasi gündemin odağına yerleşen bu çıkış, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 2’nci Dairesi’nin Kobani Davası kapsamında verilen ihlal ve tahliye kararına yönelik Türkiye’nin itirazını reddetmesinin ardından geldi. Demirtaş’ın “önce barış” çağrısı, hem barış, hem demokratik siyaset, hem de silahların kalıcı olarak susması başlıklarında yoğunlaştı.
Demirtaş, yayımladığı mektupta özellikle Devlet Bahçeli için “bugünkü grup toplantısında cesurca tabuları yıkmış, korkulara teslim olarak barışın inşa edilemeyeceğini göstermiştir” ifadesini kullanarak “yürekten kutluyorum, içtenlikle teşekkür ediyorum” dedi. Aynı metinde Özgür Özele dönük “erdemli bir tavır, özeleştirel yaklaşım ve başka bir cesaret örneği” sözleri dikkat çekti. Demirtaş, CHP liderini de “yürekten kutluyorum, içtenlikle teşekkür ediyorum” diyerek andı. Bu çerçevede mesaj, Edirne Cezaevinden siyaset kurumuna yönelen bir “yeni sayfa” daveti niteliği taşıdı ve Selahattin Demirtaş imzalı bu çağrının siyasal diyalog zeminini güçlendirmesi beklentisi öne çıktı.
“Geçmişin Hatalarına Takılıp Kalmayalım”
“Herkes şunu bilmeli; yepyeni bir sayfa açmaya çalışırken geçmişin hatalarına takılıp kalmak, geleceği ipotek altına almak anlamına gelir” diyen Demirtaş, “hiçbir siyasetçinin böyle bir lüksü yoktur” ifadesiyle kişisel kırgınlık ve küskünlükleri bir kenara bırakmanın önemini vurguladı. “Halk bizden sorunların çözümünü bekliyor” diyen Demirtaş, feraset ve cesaret ile “yeni şeyler söylemek, yeniyi inşa etmek” sorumluluğuna dikkat çekti.
“Önce Silahlar Kesin ve Kalıcı Olarak Ortadan Çıkacak”
Demirtaş’ın mesajındaki en kritik başlıklardan biri, “Önce silahlar kesin ve kalıcı olarak ortadan çıkacak, burası nettir” cümlesi oldu. Demirtaş, “Sayın Öcalan bu konuda net ve kararlıdır. Aynı şekilde Sayın Cumhurbaşkanı sürecin arkasındadır” sözleriyle sürecin desteklendiğini belirtti ve “Bize düşen de bu sürecin başarısı için tereddütsüz destek olmak” ifadesini kullandı. “Geri kalan tüm sorunlarımızı demokratik siyasetin imkân ve koşullarında birlikte çözmeye gayret edeceğiz ama önce barış, önce barış” cümlesi, barış ve demokratik çözüm odaklı yaklaşımın altını kalın çizgilerle çizdi. Demirtaş böylece, silahların devre dışı kalması, demokratik siyaset ve toplumsal uzlaşı kavramlarını aynı denklemde buluşturdu.
Bahçeli ve Özel’in Sözleri
Aynı gündem içerisinde, AİHM 2’nci Dairesi’nin Selahattin Demirtaş hakkında verdiği ihlal ve tahliye kararına ilişkin Türkiye’nin itirazının reddedilmesi sonrasında oluşan tabloya dair siyaset cephesinden iki önemli açıklama geldi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup toplantısı sonrasında Demirtaş sorusuna “Hukuki yollardan sonuca ulaşmıştır. Tahliyesi Türkiye için hayırlara vesile olacaktır” yanıtını verdi. Bu cümle, Demirtaş’ın da teşekkür metninde işaret ettiği “tabuların kırılması” ve “cesaret” gönderme noktalarından birini oluşturdu.
Özgür Özel’den “Özür” Cümlesi
Öte yandan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, grup konuşmasında Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve Osman Kavala başlıklarına değinerek, “Bugün hayırlısı bu diyorsanız, dönüp de bir özür borcunuz yok mu?” ifadesiyle geçmişe dönük özeleştiri içeren bir çıkış yaptı. Özel, “Partinin bugünkü genel başkanı olarak tarih önünde dokunulmazlığın kaldırılmasındaki kusur için tüm Türkiye’den özür diliyorum” sözleriyle dikkat çekti. Demirtaş’ın bu sözlere yönelik “erdem” ve “cesaret” nitelemeleri, CHP–MHP–HDP ekseninde barış ve demokratik siyaset merkezli bir dilin mümkün olup olmayacağı tartışmasını güçlendirdi.
Demokratik Siyasete Dönüş Vurgusu
Demirtaş’ın metninde öne çıkan “Önce barış” ifadesi, demokratik siyasetin imkânlarını genişletme hedefiyle birlikte değerlendirildi. “Geri kalan tüm sorunları demokratik siyasetin imkân ve koşullarında çözmek” yaklaşımı, toplumsal uzlaşı, hukuki süreçler ve parlamenter zemin gibi sacayaklarına bağlanırken, mesajın alt metninde feraset, cesaret ve yeni bir dil ihtiyacının altı çizildi.


