Demircan: Isınmanın kalp hastalıklarını tetiklediği yönünde bir kanıt yok | Al Ain Türkçe Özel
Prof. Dr. Sabri Demircan, küresel ısınmanın kalp krizi başta olmak üzere kalp hastalıklarını tetiklediğine dair kanıtlanmış bir mekanizma olmadığını belirtti. Demircan, ısınmanın hangi koşullarda hastaları olumsuz etkileyebileceğini de açıkladı.
Küresel ısınma, yalnızca ekosistemleri değil insan sağlığını da tehdit ediyor. Havaların ısınmasıyla birlikte kalp hastalıklarına bağlı yaşanan ölümlerde de artış gözlemlendi.
Bu sebeple özellikle kardiyovasküler rahatsızlıkların iklim değişiklikleriyle içerisinde olduğu bağ daha fazla tartışır hale geldi.
Prof. Dr. Sabri Demircan, konuya ilişkin görüşlerini Al Ain Türkçe ile paylaştı.
Demircan, küresel ısınmaya bağlı hava sıcaklıklarının kalp hastalıklarını tetiklediği yönünde kanıtlanmış bir çalışma olmadığını belirtti. Bunun ancak gözleme dayanabileceğini belirten Demircan, “Bu yönde epidemolojik veriler olabilir. Ancak yorum üretilebilir” dedi.
“Isınma 2 şekilde etkileyebilir” diyen Demircan, şunları söyledi:
“Eğer kişinin kalp krizi ya da kalp hastalıklarıyla ilgili bir alt yapısı varsa sıcak ya da sigara ya da yağlı yemek bardağı taşıran son damla olabilir. Bir de sıcağın oluşturduğu akut etki kalp krizini etkileyebilir. Sıcağın bazı durumlarda krizin tetikleyicisi olduğu söylenebilir”
“SICAK, HAREKET ALANINI KISITLIYOR”
Koronavirüs salgını sürecine değinen Demircan, bu süreçte vatandaşların kapanmalara bağlı olarak hareketsizleştiğine dikkat çekti. “Aynı şeyi sıcağa uyarlayalım” diyen Demircan, “Pandemi insanların yeme ve hareket alışkanlıklarını değiştirdi. Aynı şekilde mevcut kalp hastalarının da rutinleri var. Spor yapabilmeliler, hareket edebilmeliler ve sıcak bunları engelliyor. İnsanların hareket alışkanlıkları değişince de bu hareket kabiliyetlerini etkiliyor. Hareketsizlik hastalıkları etkileyebiliyor” ifadelerini kullandı.
“FAZLA MEYVE YENMEMELİ, SU TÜKETİMİNE DİKKAT EDİLMELİ”
Demircan, insanların sıcaktan korunmasının önemine de dikkat çekti.
Demircan şunları kaydetti:
“Nemin düşük olduğu, serin havalar gerekli. Sıcaktan kaçma refleksiyle evde sürekli yemek yeme gibi kontrolsüz bir beslenmeye de yönelmemek lazım. Hareketten kaçıldıkça risk artıyor. Fazla meyve tüketmek de hastalığı etkiliyor. Su tüketimine dahi dikkat etmek lazım. Doktorlar her hasta için farklı miktarlarda su tüketimi öneriyor.
Öte yandan hastaların tansiyonu olabiliyor, düşebiliyor ya da yükselebiliyor. Bu sebeple ilaçların dozajlarının da buna göre değiştirilmesi, belirlenmesi gerekiyor. Özellikle idrar söktürücü ilaçların doktor gözetimiyle kullanılması önemli. Sıcaktan mümkün olduğunca kaçarak egzersiz yapmak mühim”