DEM Parti İmralı kararını "barış iradesinin en somut ifadesi" olarak niteledi
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun İmralı’ya gidiş kararını “tarihsel bir adım” olarak nitelendirerek, sürecin Türkiye’de barış ve demokratikleşme için eşsiz bir fırs
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun İmralı’ya gidiş kararına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, Komisyon’un İmralı’ya gitme yönündeki kararının, Türkiye’nin demokratik olgunluğunu ve barış iradesini gösteren somut bir adım olduğu vurgulandı. Karar, “tarihsel bir adım” olarak nitelendirilirken, sürecin Türkiye’de barış ve demokratikleşme için eşsiz bir fırsat sunduğu ifade edildi.
Barış ve Demokratikleşme İçin “Tarihsel Bir Adım”
Hatimoğulları ve Bakırhan imzalı açıklamada, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun İmralı’ya gidiş kararı, on yıllardır süren acıların kalıcı biçimde son bulması ve toplumsal uzlaşının tesis edilmesi yolunda atılmış önemli bir eşik olarak tanımlandı. Gerçekleşecek İmralı ziyaretinin, Türkiye’de yeni bir dönemin kapısını aralayacağı, korku siyasetinin yerini birlikte yaşam umudu ve güven duygusuna bırakacağı belirtildi. Açıklamada, İmralı’da kurulacak diyalog zemininin ve geliştirilecek şeffaf temas kanallarının, hem Kürt meselesinin çözümü hem de Türkiye’nin demokratikleşmesi açısından kritik bir imkân sunduğu, bu çerçevede kararın “tarihsel” nitelik taşıdığına dikkat çekildi.
DEM Parti Eş Genel Başkanları, Komisyon’un İmralı’ya gitmesinin sürecin şeffaflığını ve samimiyetini pekiştireceğini, toplumun her kesiminin barışın inşasına katılımını güçlendireceğini belirtti. Açıklamada, “Sayın Öcalan” ile yapılacak görüşmelerin, sürecin sağlıklı ve güvenli biçimde ilerlemesinde belirleyici bir rol oynayacağına dair inanç dile getirildi. İmralı’da kurulacak diyalog zemininin, sadece mevcut krizi aşmak açısından değil, aynı zamanda eşit yurttaşlık, demokratik özgür birliktelik ve kalıcı barış vizyonunun güçlenmesi bakımından da taşıdığı öneme vurgu yapıldı. Komisyon üyeleri, bu tarihsel süreçte üstlenecekleri rol dolayısıyla yürekten kutlanırken, Komisyon çalışmalarında yapıcı katkı sunan tüm siyasi partilere ve TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a teşekkür edildi.
Erdoğan, Bahçeli, EMEP ve TİP’e Teşekkür
Açıklamada, Komisyon’un kurulması, sükûnet içinde çalışmasını sürdürmesi, halkların barış talebini gözetmesi ve İmralı’ya gitme iradesini cesaretle ortaya koyması dolayısıyla siyasi sorumluluk alan kesimlere özel olarak değinildi. Bu kapsamda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile ittifak partileri EMEP ve TİP’e, İmralı’ya gidiş kararına verdikleri destek ve sürece yaptıkları katkı nedeniyle teşekkür edildi. Öte yandan, bazı siyasi çevrelerin bu tarihi adıma mesafeli yaklaşımlarının üzüntüyle karşılandığı belirtildi. Açıklamada, barış süreçlerinde cesaret ve ileri görüşlülüğün her zaman takdir edilmeyi hak ettiği, buna karşılık tereddüt ve kaçınmaların toplumsal vicdanı yaraladığı ifade edildi ve siyasal tutumun, ülkenin ve halkların ortak çıkarını gözeten bir çizgide olması gerektiği vurgulandı.
“Demokratik Siyasetin Gereği Yan Yana Durmaktır”
DEM Parti Eş Genel Başkanları, demokratik siyasetin gereğinin, böyle tarihsel bir süreçte halkların ortak geleceğine dair alınacak kararlarda yan yana durmak ve omuz omuza yürümek olduğunu belirtti. Açıklamada, siyasetin esas rolünün ülkenin temel sorunlarına çözüm üretmek, barış ve demokratikleşme yönünde inisiyatif almak olduğunun altı çizildi. Bu doğrultuda, Komisyon’un aldığı kararın, siyasal sorumluluk bilincinin somut bir göstergesi olduğuna dikkat çekildi. Mesafeli ve dışlayıcı tutumların, barış iradesini zayıflattığı, buna karşın çözüm eksenli yaklaşımların ülkenin geleceği açısından kritik önemde olduğu vurgulandı.
Açıklamanın devamında, “barış iradesinin güçlendirilmesi” için herkesin üzerine düşen tarihi sorumluluğun altı çizildi. Bugün atılacak cesur adımların, kardeşlik hukuku içinde bir gelecek kazandıracağı ifade edilerek, İmralı’ya gidiş kararının 86 milyonun ortak geleceğine, demokratik birlikteliğe ve kalıcı barışa vesile olması temennisinde bulunuldu. Eş Genel Başkanlar, barışı inşa etmenin herkesin ortak görevi ve sorumluluğu olduğunu belirterek, siyasal görüşler farklı olsa da, ortak geleceğin ve kalıcı barışın inşası için bu ülkenin geleceği adına sözü olan herkesi çözüm ve barış ortak paydasında buluşmaya davet etti.