DEM Parti ile görüşecek MHP'li isimler belli oldu

10 Mart itibarıyla siyasi partileri ziyaret edecek olan DEM Parti, MHP ile de görüşecek. MHP’den DEM Parti’yi karşılayacak isimler belli oldu.
Abdullah Öcalan’ın PKK’ya yaptığı silah bırakma ve fesih çağrısının ardından siyasi partilere ziyaret düzenleyeceği belirtilen DEM Parti’de görüşme trafiği başlayacak. DEM Parti ilk ziyareti pazartesi Emek Partisi’ne (EMEP) yapacak. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yapılacak görüşmede eş genel başkanlar ile İmralı heyetinden isimlerin de yer alacak.
Heyet, aynı gün CHP Genel Merkezi'ne gidecek ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüşecek. Heyetin üçüncü ziyareti DEVA Partisi'ne olacak. Tura, çarşamba günü Türkiye İşçi Partisi ziyaretiyle devam edilecek. Meclis'te gerçekleşecek görüşme sonrası heyet, Saadet Partisi Genel Merkezi'ne gidecek. DEM Parti heyeti Saadet Partisi yetkilileriyle görüşecek. Bir sonraki adres ise gelecek partisi olacak. DEM Parti kaynaklarından edinilen bilgiye göre 15 Mart'ta Yeniden Refah Partisi ziyaret edilecek.
17 MART'TA AK PARTİ VE MHP’YE ZİYARET
Habertürk’ün haberine göre AK Parti ve MHP ziyaretleri ise 17 Mart'ta yapılacak. AK Parti ve MHP ziyaretlerinin adresi Türkiye Büyük Millet Meclisi olacak. DEM parti heyeti, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Feti Yıldız ve Faruk Aksu ile görüşecek. AK Parti'den ise yine Meclis Grup Başkanı Abdullah Güler başkanlığındaki heyet ile görüşülmesi bekleniyor.
ABDULLAH ÖCALAN ÇAĞRI YAPTI
DEM Parti İmralı Heyeti, 27 Şubat’ta Abdullah Öcalan’ın çağrısını paylaştı. Toplantı öncesi DEM Parti Abdullah Öcalan'ın yıllar sonra fotoğrafını paylaştı.
Fotoğrafta Abdullah Öcalan'ın yanı sıra İmralı Heyeti'nde bulunan Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve Ahmet Türk, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek ve Asrın Hukuk Bürosu avukatı Faik Özgür Erol yer aldı. Öcalan mesajında “Teori, program, strateji ve taktik olarak yüzyılın reel-sosyalist sistem gerçeğinin ağır etkisinde kalmıştır. 1990’larda reel-sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkarının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, PKK’nin anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır. Dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır” ifadelerine yer verdi.