Davutoğlu: Türkiye’de bir takım işler yanlış gidiyor
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin Koronavirüs değerlendirmelerini ve önerilerini paylaştı.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin Koronavirüs değerlendirmelerini ve önerilerini paylaştı.
SondakikaTurk sitesinin aktardığına göre "Türkiye'de bir takım işler yanlış gidiyor. Aynı geminin içindeyiz. Kimsenin başarısızlığı bizi memnun etmez. Ama başarısızlığın bedelini hep birlikte ödeyeceksek hesap sorulabilir olmak demokrasinin olmazsa olmaz şartlarındandır" diyen Davutoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:
"Türkiye'de ilk vakanın tespit edildiği 11 Mart'tan 18 Mart'a kadar Sayın Cumhurbaşkanının kamuoyunun karşısına çıkmaması yanlış bir iletişim stratejisi olmuştur. Önemli olan krizin derinleştiği anca liderlerin, siyasi öncülerin o güveni verebilmesi önemlidir. Umut ederiz ki bundan sonra daha dikkatli bir zamanlama ile yapılır. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’nın başlattığı kampanya başarılı bir kampanyaysa hepimiz desteklemeliyiz. İHH’nın açıklamış olduğu kampanyaya desteğimiz de bundandı. Sanatçımız Haluk Levent’in kampanyasına desteğimiz de. Pozitif çalışmalar desteklenmeli."
"Toplumla dertleri, problemleri, krizleri anında paylaşmak lazım. Hangi şehirde, hangi hastanede, kaç vaka var bunlar açıklanmalı. Açıklanmazsa fısıltı gazetesi devreye girer, bu tehlikelidir. Bugün ekonomiye can suyu verilmesi önemli. Para arzından çekinmemek lazım. Ama bir rakam zikredip bunu nasıl ve kimlere kullandığınızı açıklamazsanız spekülasyonlar oluşur. Yurt dışından gelen, ateşi olmayıp taşıyıcı olan hastaların kontrolleri iyi yapılmalıydı. Yurt dışından gelen dostlarımız hayretle birçok ülkede uygulanan kontroller Türkiye’de uygulanmadı dedi."
"Başta vakaların bulunduğu iller olmak üzere süreli ve sınırlı sokağa çıkma yasağında tereddüt edilmemesi gerekir. Maalesef halen sağlık çalışanlarımızın kişisel koruma kitleri sağlanmış değil, sağlık çalışanlarımızın aileleri büyük bir tedirginlik içinde. Gerekirse otellerimizi onlara seferber edelim. Onları yürekten alkışlayalım, ama yürekten destek de olalım. "Test ve tedavilerde vatandaşlar arasında ayrımcılık olduğu, belli statüye sahip insanlara özel testler uygulandığı kanaati yaygınlaştığı zaman toplumda güven duygusunu koruyabilmek mümkün olmaz."
"Bir spor klübü, tek başına biz test yaptıracağız demeye başladığı zaman, ya da bir toplum kesimi, ya da bazı siyasilerin yakınlarıyla ilgili böyle söylentiler yayıldığı zaman toplumda ortak bir problemle karşı karşıya olunduğu hissi yok olur."