DİĞER
Oğlunu Çorlu tren kazasında kaybeden Mısra Öz: Polis bu adamın üzerine 5 günde çökemedi
Çorlu tren kazası davasında hakkında tutuklama kararı verilen Mümin Karasu bugün ifade için gittiği adliyede tutuklandı. Çorlu tren kazasında oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden Mısra Öz Al-Ain Türkçe’ye Karasu’nun tutuklanma sürecinin perde arkasını anlattı.
- 4 YILDAN UZUN BİR SÜREDİR ADALET ARIYORSUNUZ. O GÜNDEN BUGÜNE NE DEĞİŞTİ?
4 yıldan beri adalet bekliyoruz. Davamızdan bir gün bile vazgeçmedik. Eğer biz aileler ve avukatlarımız olarak, ilk çıkan bilirkişi raporuna itiraz etmemiş olsaydık, ikinci ve objektif bilirkişi raporu çıkmayacaktı. İkinci bilirkişi raporunun üzerinde, savcı tam 1,5 yıl kalem dahi oynatmadı. Sonunda savcı şikâyetimiz üzerine, dosyadan el çektirildi ve atanan yeni savcı ile yeni iddianame oluşturuldu.
Bu sürenin biz aileler için ne demek olduğunu kimse bilemez. Geçen sürenin ciddiyetsizliği, giden 25 canın ve bizlerin bu ülkede ne kadar değersiz olduğunu hissettirdi çoğu zaman. Adaletsizliği gördükçe, hukuka olan inancımız ile güvenimiz sarsıldı. Acılarımız ile bizi her davada hırpaladılar adalete hizmet etmeyen kararlarla. Sonunda davaya eklenen 9 kişi gerçek sorumluların yargı karşısına çıkacağının umudu oldu.
-PEKİ, GERÇEK SORUMLULAR ORTAYA ÇIKTI MI?
4 yıldan beri beklediğimiz davanın kilit ismi Mümin Karasu duruşma öncesi davaya segbis üzerinden katılmayı talep etmiş. Heyet de bu talebi kabul etmiş. Bunu duyduğumda yine ciddiyetsiz bir dava mı göreceğiz diye düşündüm. Çünkü davada daha önce tanık olarak dahil olan Mümin Karasu’yu mahkemede tanıklık yaparken dinlemiştim. Resmen önceden sorulacak sorulara hazırladığı dosya ile gelmişti davaya. Tam kalem tarafından ifadesi alınacakken, biz oraya gittik ve baskı kurup hâkim olmadan mı ifade alacaksınız deyince işin seyri değişmişti. Saat 09:30’da olan duruşma, hâkimin geç gelmesiyle öğleden sonra 13:00’te görülmüştü. Kendisi hâkimin sorduğu tüm sorulara da tarafınıza verdiğim dosyanın ikinci sayfasında 2. paragrafta var diye cevaplar vermişti.
-DURUŞMAÇOK UZUN SÜRDÜ DEĞİL Mİ?
Tam 16 saat sürdü duruşma ve her sanık verdiği cevaplar da Mümin Karasu diyordu. Diğer sorulara bilmiyorum, yetkim yok şeklinde cevap verseler de; kimi bu görev için donanımın yoktu ama kadro boşluğundan beni göreve atadılar. 1,5 yıl çalıştım sonra emekli oldum diyerek kurumun liyakatsızlığını ortaya koydu. Başka bir sanık, eksik personel ile çalışıyoruz, personel yetersiz diyerek yönetim eksikliğini ortaya koydu ve aslında bir kez daha kayıtlara geçti ki TCDD üst yönetimi bu katliamın asıl
sorumlusu.
“SAVUNMALAR SIRASINDA, YAPILAN PAZARLIKLARA ŞAHİT OLDUK VE BUNLAR DA KAYITLARA GEÇTİ. PAZARLIĞIN İÇİNDE MÜMİN KARASU DA VAR. “
-SİZİN DAVANIZDA SİZCE ADALET YERİNİ BULDU MU?
Aslında bu kişiler daha önce mahkeme karşısına gelmiş olsaydı belki şu anda sadece Mümin Karasu değil başkaları da tutuklu yargılanıyor olabilirdi.
Savunmalar sırasında, yapılan pazarlıklara şahit olduk ve bunlar da kayıtlara geçti. TCDD üst yönetiminin mevcut sanıklar ile toplantı yapıp, her birinin ortak hareket edip ifade vermesini, onları iyi avukatlar tutarak savunabileceklerini konuşmuşlar. Burada da gördük ki bu pazarlığın içinde Mümin
Karasu var.
Görevden el çektirilmeyen bu insanlar, 25 insanın ölümünden sorumlu yargılandıklarının farkında bile değiller. Delillere ulaşabiliyorlar, her şey ellerinin altında, 25 insanın ölümü üzerinden pazarlıklar yapıyorlar kendilerini kurtarmak için.
Her şey ortada ama adalet yok. Sonunda mahkeme adalet adına bir karar verdi ve Mümin karasu hakkında tutuklama kararı çıktı. Ancak kendisinin tutuklanması da en başından beri saydığım bu olaylar gibi ciddiyetsizce oldu.
-NEDEN?
Tutuklama kararının üzerinden 5 gün geçti. Kararın ertesi günü gidip noterde vekâletname vermiş avukatına. Gece yarısı milletin evine çöken polis, bu adamın üzerine 5 günde çökemedi. Elini kolunu sallayarak 5 gün içinde neler yaptı bilen yok!
5 gün boyunca karakoldan, emniyet müdürlüklerine dair her yerde elimizde karar ile dolaştık. Anladık ki kararlar, kişilere ve görevlerine göre ciddiye alınıyor ve işlem yapılıyor. Bir kez daha suçlu
olduklarını, üstünü örtmeye çalıştıkları bu çabalardan ispatlamış oldular.
-ADALET ARAYIŞINIZ, HUKUK MÜCADELENİZ DEVAM EDECEK Mİ?
İddianamedeki TCDD üst yönetimi ile ilgili takipsizliği de en başından beri kabul etmiyoruz. Etmeyeceğiz. İlk tutuklama kararı çıktı. Ama üst yönetimi de yargı karşısında görene kadar vazgeçmeyeceğiz. Bunca usulsüzlüğe de adaletin, birilerine hizmet etmek için takipsizliğe itirazımızı reddedeceğini düşünmüyoruz. Davamızın peşindeyiz. Daha da güçlenerek…