Sağlık ve iklim değişikliğine ilişkin en ciddi küresel rapor: COP28 insanlık için son tren!
Uluslararası bir rapor, yavaş iklim eylemi nedeniyle milyarlarca insanın sağlığına yönelik yıkıcı riskleri ortaya çıkardı. Ayrıca COP28'in sağlığa odaklanmasının insanlık için son bir fırsat olduğunu vurguladı.
Uluslararası bir rapor, yavaş iklim eylemi nedeniyle milyarlarca insanın sağlığına yönelik yıkıcı riskleri ortaya çıkardı. Ayrıca COP28'in sağlığa odaklanmasının insanlık için son bir fırsat olduğunu vurguladı.
Sağlık ve iklim değişikliği arasındaki ilişkinin takibi ve izlenmesi konusunda uzmanlaşmış ünlü tıp dergisi The Lancet'e bağlı Lancet Countdown'ın sekizinci yıllık raporu, iklim değişikliğiyle mücadelede harekete geçmede artan gecikmeden kaynaklanan sağlık üzerindeki ciddi ve artan tehdidi ortaya çıkardı.
University College London tarafından yürütülen ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) dahil olmak üzere dünya çapındaki 52 araştırma kurumundan ve BM kuruluşundan 114 önde gelen uzman tarafından tamamlanan rapor, sağlık ve iklim değişikliği arasındaki bağlantılara ilişkin en son küresel değerlendirmeyi sunuyor.
Rapor, bu yüzyılın ortalarına kadar dünyada sıcaktan kaynaklanan ölümlerin üç kat artacağını öngörüyor.
Rapordaki veriler ayrıca, sıcaklık artışını sanayi öncesi seviyelerin 1,5 santigrat derece üzerinde sınırlamaya yönelik eylemlerde herhangi bir gecikmenin dünya çapında milyarlarca insanın sağlığı ve yaşamı için yıkıcı bir tehdit oluşturduğunu ve başarılı uyum çabalarını baltaladığını ortaya koydu.
COP28 İNSANLIK İÇİN SON FIRSAT
“Geri Dönülemez Hasarla Karşı Karşıya Olan Bir Dünyada Sağlık Odaklı Müdahalenin Zorunluluğu” başlıklı rapora göre, dünya şu anda 2100 yılına kadar ortalama küresel sıcaklıkta 2,7 santigrat derecelik bir artışa doğru ilerlerken, mevcut ve gelecek nesillerin hayatları tehlikede. 2100 yılına kadar ortalama dünya sıcaklığının santigrat olması bekleniyor.
University College London'daki Lancet Countdown'ın Genel Müdürü Dr. Marina Romanello, "Sağlık değerlendirmemiz, iklim değişikliğinin sağlık üzerindeki artan risklerinin bugün dünya çapında hayatlara ve geçim kaynaklarına mal olduğunu ortaya koyuyor" dedi.
Dr. Marina şunları ekledi: "Dünyanın geleceğine ilişkin 2 santigrat derecelik ısınma tahminlerimiz aynı zamanda potansiyel felaketleri de ortaya koyuyor ve mevcut azaltma çabalarının hızı ve ölçeğinin insanların sağlığını ve güvenliğini korumak için tamamen yetersiz olduğuna dair bir uyarı görevi görüyor."
Dr. Marina, “Saniyede 1.337 ton karbondioksit salımının devam etmesi, sağlık sistemlerimizi iklim riskleriyle baş edebilecek seviyelerde tutmak için dünyanın hiçbir yerinde emisyonları yeterince hızlı azaltmadığımız anlamına geliyor. Ertelediğimiz her an, yaşanabilir bir geleceğe giden yolu daha da zorlaştırmakta, adaptasyon ise giderek daha maliyetli ve zor hale gelmektedir.” diye ekledi.
Raporda, her biri evdeki hava kirliliğini, fosil yakıt finansmanını ve uluslararası kuruluşların iklim değişikliğinin azaltılmasının sağlık açısından sağladığı yan faydalara katılımını izleyen yeni ve geliştirilmiş ölçümler içeren 47 gösterge sunuluyor.
Romanello, "Umuda hala yer var. COP28'de sağlığa odaklanmak, taahhütlerimizi ve eylemlerimizi güvence altına almak için hayatımızın fırsatıdır." ifadelerini kullandı.
Romanello şunları söyledi: "İklim müzakereleri fosil yakıtların adil ve hızlı bir şekilde ortadan kaldırılmasına, azaltımların hızlandırılmasına ve sağlık için uyum çabalarının desteklenmesine yol açarsa, Paris Anlaşması'nın küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlandırma hedefi ulaşılabilir olmaya devam edecek ve sağlıklı, müreffeh bir dünya gelecek ulaşılabilir olacak.”
GECİKME HAYATLARIMIZA MAL OLUYOR
2023 yılında dünya 100.000 yılı aşkın sürenin en yüksek küresel sıcaklıklarını yaşadı ve tüm kıtalar daha önceki sıcaklık rekorlarını kırarak dünyanın her yerindeki insanları ölümcül zararlara maruz bıraktı.
Küresel ortalama sıcaklıktaki mevcut 1,14°C artışla birlikte, insanlar 2018-2022 döneminde ortalama 86 gün boyunca sağlığı tehdit eden yüksek sıcaklıklarla karşılaştı. Bunların yüzde 60'ından fazlasının insan kaynaklı iklim değişikliği nedeniyle görülme olasılığı iki kattan fazla arttı.
2013-2022'de 65 yaş üstü insanlar arasında ısıya bağlı ölümler, 1991-2000'e kıyasla %85 arttı. Bu oran, sıcaklıklar değişmeseydi beklenen %38'lik artışın çok üzerinde.
Aşırı hava olaylarının artan yıkıcılığı, su güvenliğini ve gıda üretimini riske atıyor. Ayrıca milyonlarca insanı yetersiz beslenme riskiyle karşı karşıya bırakıyor.
Daha sık görülen sıcak hava dalgaları ve kuraklık, 1981 ile 2010 yılları arasındaki yıllık dönemle karşılaştırıldığında, 2021 yılında 122 ülkede 127 milyon daha fazla insanın gıda güvensizliğinden ve acı çekmesinden sorumlu. Aynı şekilde, değişen hava koşulları yaşamı tehdit eden bulaşıcı hastalıkların yayılmasını hızlandırıyor.
Örneğin, sıcak denizler, insanlarda hastalık ve ölüme yol açabilen Vibrio bakterisinin yayılmasına uygun dünya kıyı şeridi alanını 1982'den bu yana yılda 329 km artırarak 1,4 milyar insanı ishalli hastalıklara yakalanma riskiyle karşı karşıya bıraktı. Bu bakteriler için uygun kıyı sularının her yıl 142 km arttığı Avrupa'da tehdit özellikle yüksek.
Mevcut 1,14°C'lik küresel sıcaklık artışı da sağlık hizmetleri üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor; ankete katılan 525 şehrin %27'si, yani yaklaşık 141'i, sağlık sistemlerinin iklim değişikliğinin etkileri nedeniyle bunalıma girdiğine ilişkin endişelerini bildiriyor.
Aşırı hava olaylarından kaynaklanan ekonomik kayıpların toplam değerinin 2022'de 264 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor; bu, 2010-2014 dönemine göre %23 daha yüksek.