COP27’nin öncüsü: COP28 zirvesi iyi sonuçları elde edecek
Mısır'ın COP27'deki iklim öncüsü olan Dr. Mahmud Muhyi Eddin, COP28 Zirvesi'nden umutlu sonuçlar beklediğini ifade etti.
Eddin, Al-Ain News’e verdiği röportajda, küresel iklim meselelerini ele almak adına sadece finansmanın, teknoloji desteği olmadan yeterli olmayacağını dile getirdi.
İklim değişikliği dosyasındaki finansman açığının bir trilyon doları aştığını belirten Muhyi Eddin, son 10 yılda güneş enerjisinin maliyeti yaklaşık yüzde 90 oranında azaldığını dile getirdi.
Muhyi Eddin, “2009'dan bu yana, trilyon dolara ulaşan finansman açığı, Meksika Zirvesi'nde tespit edilerek teyit edildi. Paris zirvesi, şu anda iklim eylemini finanse etmek için gereken asgari miktarın yüzde 10'undan fazlasını temsil etmediği için bu taahhüdün gözden geçirilmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Muhyi Eddin, Al-Ain News’e verdiği özel röportajda, iklim kriziyle mücadeleyle ilgili soruları cevapladı.
COP28 Zirvesi, söz konusu bu açığı kapatabilir mi?
Dubai Zirve’sinin en önemli mekanizmalarından ve tartışmalarından biri, Paris Anlaşması'ndan bu yana ilk kez zorunlu olan küresel değerlendirme veya küresel değerlendirme anketidir. Bu değerlendirmeyle birlikte pek çok şey netleşecektir.
Finans ve teknoloji transferi arasındaki bağlantı COP28'in odak noktası mı?
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Sözleşmesi Taraflar Konferansı'nın (COP28) BAE Başkanlığı için BM Üst Düzey İklim Lideri Razan El Mubarak'ın biyolojik çeşitlilik ve doğayı koruma alanındaki geçmişine, ilgisine ve uzun deneyimine dayanarak bu konuya özel önem vereceğini düşünüyorum.
COP28 müzakerelerinde gelişmiş ülkeleri mali yükümlülüğünün yanı sıra teknoloji transferine de zorlanmalı mı?
Bunun bir zorlama olduğunu söylemeyelim de, teşvik edilmeli diyebiliriz. Zira değişim olabilmesi için üç ana belirleyiciye (finansman, teknoloji ve davranış değişikliği) bağlıdır.
Uluslararası kuruluşların iklim finansmanı krizini çözme konusunda ciddi mi?
Söz konusu bu kurumların başkanları ve liderleri iklim konusunu destekliyor. Ancak kriz bu uluslararası kurumların finansman sağlama kapasitesiyle bağlantılıdır. Bir trilyon doları bulan finansman açığı, bu finans kuruluşlarının sundukları ile karşılaştırıldığında 100-150 milyar doları geçmiyor. Burada özel sektör katılımının önemine dikkat çekmeliyiz.
Zorlu bir jeopolitik zeminde geçen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) 27. Taraflar Konferansı (COP27), ülkelerin küresel sıcaklık artışını sanayi öncesi düzeylerinin 1.5-2 °C üzerinde sınırlama yükümlülüğünü “yeniden 'teyit eden” bir karar paketi sunmasıyla sonuçlanmıştı.