CHP’li Ahmet Akın: Çıkan gazı ücretsiz verseniz bile faturalara yansıması yüzde 10 indirimi bulmuyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan 1 trilyon dolarlık Karadeniz’de doğal gaz rezervi bulunduğunu açıkladı. CHP’li Ahmet Akın, Al Ain Türkçe’ye verdiği röportajda “Çıkan gazı ücretsiz verseniz bile faturalara yansıması yüzde 10 indirimi bulmuyor” dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2022 yılının son Kabine Toplantısı'nda Karadeniz'de yeni doğalgaz rezervi keşfedildiğini söyledi.
Söz konusu haberi yurttaşa 'müjde' olarak sunan Erdoğan konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
• Fatih Sondaj Gemimiz, Çaycuma-1 sondajında denizin 3023 metre altında 58 milyar metreküplük doğalgaz rezervini keşfetti. Karadeniz'deki gaz rezervimiz Çaycuma-1'deki yeni keşfimizle birlikte 170 milyar metreküp artarak toplam 710 milyar metreküpe ulaştı.
• Karadeniz'de keşfettiğimiz doğal gazın bugünkü rakamla uluslararası piyasalardaki karşılığı 1 trilyon doları bulmaktadır. Yeni keşfimiz bölgeye komşu diğer jeolojik sahalardaki benzer keşiflerimize kapı aralayacak. En kısa zamanda yeni sondajlara başlayacağız. Hazar'ın, Akdeniz'in, Orta Doğu'nun enerjide merkez noktasının Türkiye olmasını sağlamakta kararlıyız.
Enerji ve Altyapı Politikalarından Sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, Al Ain Türkçe’den Alev Olgay’a verdiği röportajda Karadeniz’den çıkan gazı hem siyasi hem de ekonomik boyutuyla değerlendirdi.
• Büyük bir doğal gaz tüketicisi olan Türkiye bu hamle ile enerjide önemli bir oyuncu mu olmaya çalışıyor?
Hatırlanacağı üzere, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin, 13 Ekim’de Astana’da görüşmelerinin öncesinde Putin Türkiye’yi “gaz merkezi” yapmaktan bahsetmişti. Ardından da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 19 Ekim’de Vladimir Putin ile kendi deyimiyle doğal gazın Avrupa’ya ulaştırılabileceği bir gaz merkezinin ülkemizde oluşturulması konusunda anlaştık. Böylece Avrupa, Türkiye’den gaz sipariş edecek” açıklamasında bulundu. Putin ile Erdoğan’ın “Gaz Merkezi”, “Gaz Hubı” “Gaz Ticaret Merkezi” tanımlarından ne anladıkları önemli. Bize göre aynı şeyi anlamıyorlar. Şimdi konuya şu açıdan bakalım:
Rus Gazprom Export şirketi Avrupa’da doğal gazın uzun dönemli petrole dayalı kontratlar yerine kısa süreli satışı için Eylül 2019 da ESP (Elektronik Satış Platformu) uygulamasını devreye almıştı. Putin Türkiye’nin Merkez olması için ESP deki çalışmaların tamamlanmak üzere olduğunu söyledi. Gazprom artık Malkoçlardan gaz veremez çünkü o hat Ukrayna üzerinden gelen gazı taşıyordu. Muhtemelen Türk Akım Kıyıköy üzerinde veya Bulgaristan üzerindeki Malkoçlar- Stranca çıkış noktası üzerinde gaz satışı için ihale açacaklar. Kıyıköy de olacak ihale için Türkiye’ye satış olabilir ama bunun için ayrıca Türk şirketlerinin EPDK Spot ihalesine girip kapasite alması aynı zamanda Gazprom’un ihalesine girip oradan da ESP gaz alış ihalesini alması lazım. Avrupa’ya gaz satışı için ya bu şirketlerin Türkiye’den ihracat lisansı alması lazım ya da Bulgaristan sınırından gazı alıp hiç Türkiye ile işleme girmeden transit gaz taşınmış olur.
Yani direksiyonda yine Rusya var ve Rus gazı bizim üzerimizden transit olarak taşınacak. Bu model Türk Akım ve TANAP ta işletilen ve Türkiye’yi bir koridor gibi gören bir modeldir. Direksiyonda biz yokuz.
Bizim önerdiğimiz modelde doğal gazlar Türkiye’ye gelsin millileşsin burada EPİAŞ Doğal gaz borsası üzerinde sürekli ticaret platformunda alıcı ve satıcılar arasında serbestçe alınıp satılsın fiyatlansın ve gazı alanlar bunu dışarıya ihraç etsinler. Böylelikle bütün ticari işlemler Türkiye’de yapılmış olacak. Bankalarımız ticari işlemlere katılacaklar likidite artacak. Böylece gerçek manada bir doğal gaz piyasası oluşacak. Avrupalı gelecek ve millileşmiş doğal gazı alıp ihraç etmek için Türkiye’de şirket kuracaklar, lisans alacaklar. EPDK’ya EPİAŞ’a kaydolacaklar bankalarımızda hesap açacaklar. Türkiye’ye yatırım yapacak yabancılar hukukun üstünlüğüne, yargının tarafsız ve bağımsız olmasına güven duymalılar. EPİAŞ’ın ve EPDK’nın gerçek manada bağımsız olması çok önemli. Bu işlemler Avrupa’daki doğal gaz borsaları Hollanda’daki TTF, Almanya’daki Gaspool artık THE oldu, İngiltere’deki NBP gibi çalıştıkça Avrupa’daki piyasalara güven verdikçe başka ülkelerin doğal gazları da Türkiye’ye gelecek. Mesela İran’dan, Kuzey Irak’tan, belki İsrail gazı, dört adet LNG terminalimiz var bunlar kimseye kullandırılmıyor ama gelecekte buralara da uluslararası piyasalardan LNG ler gelecek altyapımız boru hatlarımız daha da gelişecek ve tam manasıyla bir doğal gaz merkezi olacağız. Doğru olan budur.
Biz bunun tasarımını “Cumhuriyetin İkinci Yüzyılında CHP Enerji Politikaları” adlı çalışmamızda ortaya koyduk. Nedir Bunlar?
• Türkiye’nin komşularıyla doğal gaz ticareti yapmasına imkan sağlamak üzere bağlantı anlaşmaları imzalanacak, yeni fiziki boru hattı bağlantıları yapılacak ve bu suretle EPİAŞ Spot ve Vadeli İşlemler piyasası uygulamalarına derinlik kazandırılarak bölgede doğal gazda bir ticaret merkezi olması sağlanacaktır.
• Mısır, İsrail, Türkmenistan ve Irak doğal gazlarının ilk etapta Türkiye ve daha sonra Avrupa’ya ulaştırılmasında EPİAŞ kullanılarak Ticaret Merkezi olmamızın imkânlarından faydalanılacaktır.
• Karadeniz’de bulunan doğal gaz rezervi ne kadar sürede çıkarılabilir? Kısa zamanda sisteme bağlanması mümkün mü? Mart ayına yetişir mi? Karlı bir iş mi?
Her şeyden önce şunu söyleyeyim, ilk Karadeniz keşfi açıklandığında da söylemiştim: Amasız, fakatsız ülkemiz yararına bulunan her bir metreküp doğal gazın keşfedilmesinden sevinç duyuyoruz. Bu sevinçleri milletimizin de yaşaması en büyük arzumuz. Yani doğal gazın siyasi şov için değil, milletimiz için kullanılmasını istiyoruz. Geldiğimiz noktada AK Parti iktidarı Karadeniz doğal gazıyla ilgili dün üçüncü müjdeyi verdi. 2023 seçimleri öncesi rezerv miktarını 710 milyar metreküpe çıkardı. Peki, bu rezerv miktarındaki artış vatandaşa yansıttılar mı? Maalesef hayır. Bu süreçte 11 zamla konut tarifesi yüzde 213, sanayi tarifesi ise yüzde 1016 oranında arttı. Yani vatandaşın faturası 3 kat, sanayicinin üretim maliyeti de 11 kat arttı. Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan Karadeniz doğal gazın ekonomik değerinin 1 trilyon dolar olduğunu açıkladı. Bu rakama gazın taşınması, işlenmesi ve sisteme verilmesi için gerekli yatırım bedeli dahil mi değil mi bilmiyoruz. Yatırım bedeli dâhil kabul edilirse, Erdoğan’ın açıklamasına göre 1000 metreküpün fiyatı şu an ortalama 1400 dolara denk geliyor. Bugün Avrupa’da ana borsa olarak kabul edilen Hollanda borsasındaki 1000 metreküp fiyatı ise 900 ile 1000 dolar arasında değişiyor. Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan Karadeniz gazını şu anki piyasa fiyatından yüzde 40 daha pahalı olarak hangi kritere göre hesapladı bilmiyoruz. 1 trilyon dolar değerinde olduğu belirtilen doğal gazı vatandaşlara bu değerden satacaksanız 1 metreküpün vergisiz, fonsuz fiyatı 5 liradan güncel kurla 27 liraya çıkıyor. Kısaca iktidarın her şeyden önce bir tercih yapması gerekiyor. Siz bu gazı uluslararası piyasaya mı satacaksınız, yoksa vatandaşın kullanımına mı sunacaksınız?
• Türkiye’nin yeterli kapasitede bir depolama tesisi var mı?
Türkiye’nin Silivri Yeraltı deposu ve Tuz gölü Yeraltı Deposu bulunuyor. Silivri Yeraltı deposu kapasitesi 4 milyar 600 milyon metreküp Tuz Gölü kapasitesi ise 1 milyar metreküptür. Karadeniz’den çıkarılacak doğal gazın depolanması ile ilgili olarak AK Parti iktidarının bir projesi bir politikası görünürde yok. Yeni depolama tesisi kurarlar mı planları programları var mı bilmiyoruz? Bunu açıklamaları lazım. Ama AK parti iktidarının 20 yıldır enerji politikalarına bakacak olursanız ne program ne plan var. Buradan hareketle depolama tesisi hakkında yaptıkları ve yapacakları net olarak ortada olmadığını söyleyebiliriz.
• Çıkan gaz miktarı ile diğer giderler hesaplananınca kar ortaya çıkıyor mu?
Mart 2023’te günlük 10 milyon metreküp olarak verileceği belirtilen doğal gazın milletin zamlanarak artan faturalarına faydası olmayacak. Çünkü Türkiye’de kış aylarında toplam tüketim 300 milyon metreküpe dayanıyor. Yalnızca konut tüketimi 100 milyon metreküpü aşıyor. Siz bu çıkan gazı tamamen ücretsiz verseniz bile faturalara yansıması yüzde 10 indirimi bulmuyor. Yıl içinde yüzde 164 oranında zamlanan faturalarda yapılacak göstermelik indirim vatandaşı dertten kurtarmaz.