CHP’nin vizyon belgesi seçmende karşılık bulacak mı? Siyaset bilimci Tanju Tosun değerlendirdi! AL-AiN Özel
CHP’nin ekonomi vizyon belgesi ile ilgili Siyaset bilimci Prof.Dr. Tanju Tosun AL-AiN Türkçe’ye yaptığı açıklamada seçmene ulaşılırsa CHP’nin beklentilerini karşılayacağını söyledi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, dün düzenlenen “İkinci Yüzyıla Çağrı” başlıklı programda CHP’nin günlerdir beklenen ekonomi vizyon belgesini açıkladı. Kılıçdaroğlu ilk etapta 3,5 milyon kişiyi istihdam edeceklerini ve kişi başı geliri 20 bin doların üzerine çıkaracaklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, ilk üç yılda 100 milyar dolarlık yatırım getireceklerini kaydetti. Kılıçdaroğlu’nun ardından Jeremy Rifkin ve Daron Acemoğlu gibi dünyaca ünlü ekonomistler toplantıya bağlanarak açıklamalarda bulundu. O toplantıda yaşananları ve seçmende karşılık bulup bulmayacağını siyaset bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun AL-AiN Türkçe’den Buluş Akpolat’a değerlendirdi. Toplantının çıtasının oldukça yüksek olduğunu belirten Tosun, yapılan açıklamaları önemli bulduğunu ve seçmene ulaşılırsa CHP’nin hedefine ulaşacağını belirtti.
Tanju Tosun CHP’nin vizyon belgesiyle ilgili şu değerlendirmeleri yaptı:
“CHP’LİLERİ RAHATSIZ EDİYORDU, AŞILMIŞ OLDU”
“Genel olarak değerlendirildiğinde seçim bildirgelerinin ya da beyannamelerinin bir partiye yönelik, bir de seçmene yönelik yüzü bulunur. Şimdi partiye yönelik yüzü üzerinden önce değerlendirdiğimizde bu bildirge salondaki havadan edindiğimiz izlenim dikkate alındığında yani özellikle parti örgütlerinin bir anlamda heyecanlandıran ve bu örgütlerin particilerin iktidar taleplerinin nasıl gerçekleştirileceğine yönelik somut birtakım bilgileri içermekteydi. Bu anlamda önemli; parti örgütlerini harekete geçirme ve bir hedefe kilitleme anlamında çünkü kamuoyunda özellikle diğer partilerin CHP’lilere yönelik değerlendirmelerinde henüz bir ekonomi vizyonu dahi yoktu şeklindeydi. CHP’lileri rahatsız ediyordu. Bu tamamen aşılmış oldu.”
“ÇITASI OLDUKÇA YÜKSEK”
“Bildirgenin içeriğine baktığımız zaman gerçekten çıtası oldukça yüksek. Bir ekonomik vizyon çizme amaçlı olduğu için hem ekonomik sorunları tanımlama hem de bu sorunları çözmeye yönelik hem soyut hem de somut birtakım önerileri içermekteydi. Yine Kemal Bey’in özellikle CHP’nin bu 2. yüzyıl vizyonu stratejisine oturtmuş olduğu ayaklara baktığımızda endüstriyel dönüşümden, iş gücü dönüşümüne, enerji, gıda bolluğu, bereketi, istihdam artışı gerçekten Türkiye ekonomisine öncelikle gündeme sokulması gereken meseleler.”
“YAPILAN AÇIKLAMALAR ÖNEMLİ”
“Yani sorunların doğru tespit edildiğini tabi Hacer Foggo’nun konuşmasında yoksulluk üzerinden CHP’nin bu sorunları nasıl çözeceğine ilişkin değerlendirmesi yine Selin Hanım’ın yapmış olduğu sunumda özellikle üretime vurgu yapması, üretimin rant yerine üretken yatırımlara dayanması bunun üzerinden bir çözüm önerisi Türkiye'deki devlet sermayelerinin yeniden kurgulanacağı anlamında önemli. Yine diğer özellikle Kemal Bey’in danışmanı olarak dikkat çeken Jeremy Rifkin’in yapmış olduğu değerlendirme yani ilk başta Türkiye bu sorunların neresinde gibi bir algı oluşturabilir ama arka plana bakıldığı zaman dünyada yaşayan ekolojik sorunları, ekonomik sorunları Türkiye de yaşıyor biz farkında değiliz.”
“ADİL PAYLAŞMANIN MÜMKÜN OLDUĞU İFADESİ ÖNEMLİ”
“Bizim ajandamızda arka planlarda kalıyor ama çok önemli aslında bu yaklaşımı da önemli Jeremy Rifkin’in,Faik Bey’in yine değerlendirmesine bakıldığında yani ekonomi, kalkınmayı sadece teknik bir mesele olarak değil aynı zamanda demokrasi ile ilintili yani demokrasi kurumsallaştığı takdirde üretmenin rekabet etmenin elde edileceği zenginliğin adil paylaşmanın mümkün olduğu ifadesi değerli. Şimdi genel olarak bakıldığında tabi kamuoyunda bu konu ile daha ilgili olan çevreler açısından benim anladığım kadarıyla önemli saptamalar var.“
“SEÇMENE ULAŞILIRSA CHP’NİN BEKLENTİLERİNİ KARŞILAYACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM”
“Sorunlara yönelik ve sorunların çözümüne yönelik burada dediğimiz gibi bildirgelerin diğer yüzü doğrudan doğruya seçmene dönük oluyor. Seçmen ne ölçüde bu vizyon bildirgesi toplantısını izledi. Yani medyanın içinde bulunduğu durum itibari ile çok fazla izlendiğini ben düşünmüyorum ama önümüzdeki süreçte bu vizyon belgesi üzerinde çok net somut projelerle birlikte seçmene ulaşılırsa bildirgenin bence CHP’nin beklentilerini karşılayacağını düşünüyorum. Tabi bu koşullarda seçimi kazandıran enstrümanlar ya da materyaller değil tek başına etkili kuşkusuz ama seçmen özellikle kampanya sürecinde yüzünü partiye döndüğü zaman oy vermeye değer bir parti olup olmadığını anlamak için zihninde önce bu partiye ilişkin nasıl bir imaj var nasıl bir algı mevcut ve sahip olduğu değerler ile partiye ilişkin algı arasında bir ilişki kurarak rasyonelleştirerek sandıkta gidip oy kullanıyor.“
“SEÇMEN GÜNCEL MESELELERE GÖRE POZİSYON ALIYOR”
“Türkiye örneğinde bakıldığında seçmen güncel meselelere göre pozisyon alıyor partiler ona bakıyor. Orada da yani bu bildirgede açıkça ekonomi üzerinden bir vizyon tanımlaması söz konusu. Türkiye'nin temel meselesi de ekonomik kriz; bunun yol açtığı sorunlar olduğuna göre burada da seçim bildirgesinin işlevi anlamında o işlevi CHP gerçekleştirmiş oluyor. “
“LİDERLİK ÇOK ÖNEMLİ”
“Bildirge temelinde geriye liderlik kalıyor. Lider çok önemli, tabi bildirgeyi topluma naklederken lider aracılığı ile aslında seçmenin partiye ilişkin algısı netleşmiş oluyor. Sayın Kılıçdaroğlu son dönemdeki performansı dikkate aldığımızda burada da liderlik anlamında seçim bildirgesi ile liderlik arasındaki ilişkiyi seçmen kurabilecek nitelikte. Bu bildirge kanımca tabi önümüzdeki süreç adaylık üzerine yoğunlaşacak, aynı zamanda Altılı Masa’nın aday belirlemesi tartışmalı. CHP’nin bu bildirgesinin Altılı Masa’nın programı içinde nereye oturacak onu da izleyip göreceğiz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun ekonomi danışmanı olarak ABD'li Jeremy Rifkin'i atamasını eleştirdi. Erdoğan, "Türkiye'nin kendi ekonomi programına kafa yormak yerine ithal ekonomi komiserlerine bel bağlayanlar bu ülkenin geleceğine ışık tutamaz" ifadelerini kullandı. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati de benzer ifadelerle Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi. Siyaset Bilimci Tanju Tosun ,Kemal Derviş dönemini hatırlatarak “iktisat biliminin dini, milleti, yerlisi, yabancısı yoktur” dedi.
AK PARTİ’YE KEMAL DERVİŞ HATIRLATMASI
“Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldikten sonra Kemal Derviş’in inşa ettiği ekonomik vizyonu, programı elinin tersiyle itip mi yola devam etti hayır. Türkiye’nin ekonomik yapılanması için bir dizi önlem mevcuttu, onunla yola devam etti. Ondan sonra bir yol ayrımına geçildi ama dünyayla ekonomik rasyonalitenin koptuğu andan itibaren AKP’nin ekonomi politikaları da zaafa uğramaya başladı. O açıdan bence iktisat biliminin kurallarının, dini, milleti, yerlisi, yabancısı yoktur. Hamasi birtakım söylemlerle sadece içe dönüp, dış dünyanın iktisat biliminin referanslarıyla meşgul olmazsanız sonuç bugün olduğu gibi ortada olur.