CHP’li Özel’den ‘Boğaziçi Üniversitesi’ açıklaması: Bu kelepçe önce Erdoğan’ın zihninde takıldı
Bir de alkış olur herkes alkışlar ama akla gelen kelime kelepçe. Adalet ve Kalkınma Partisi, 18 yılın sonunda üniversiteye kelepçe vurdu.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel gündeme dair önemli açıklamalar yaptı. AKP’li Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’nde rektör olarak atanmasını eleştiren ve direnen yurttaşlara destek verdiğini belirten Özel, “Bu kelepçe önce Tayyip Erdoğan’ın zihninde takıldı. Adamın üniversiteye bakışı, yaklaşımı bu. Her şeyi ben bilirim her şeyi ben yaparım diyorsun ya, işte bunu sen yaptın. Hepimizi dünyaya rezil ettiniz” dedi.
Özgür Özel, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atanması ile Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın SMA hastası çocukların aileleleri ile ilgili sözlerine de değinerek şunları söyledi:
Partili Cumhurbaşkanı Boğaziçi Üniversitesi’ne partili bir rektör atadı. 2016’da Kanun Hükmünde Kararname ile kendisine aldığı, yani Fethullahçı Terör Örgütü ile mücadele edeceğiz bahanesiyle çıkardıkları ama önüne gelen her türlü muhalif sesi susturmaya kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisine rektör atama yetkisini almıştı.
Boğaziçi Üniversitesi kendi rektörünü seçip Cumhurbaşkanına önerdiği bugünküne göre daha iyi dönemlerde, ilk 500’de Cumhurbaşkanı ‘Hayır ben atayacağım’ dediğinden beri ilk 500’de Sayenizde 500’den 800’e gerileyen bir Boğaziçi üniversitesi var. Rektör olunca akla gelen ilk 4 kelimeyi sıralayın deseniz herhalde çiçek olur devir teslimde, belki çikolata olur. Bir kahve olur son bir kahve içilir. Bir de alkış olur herkes alkışlar ama akla gelen kelime kelepçe. Adalet ve Kalkınma Partisi, 18 yılın sonunda üniversiteye kelepçe vurdu.
Bu kapı Boğaziçi Üniversitesi kapısı 1868’den beri bilime açık, akla açık, her türlü tartışmaya açık bu kapıya polis kelepçesi vurdular dün. Bu 2015’ten önce olsaydı bu kelepçeyi takan polisleri, emniyet müdürünü, içişleri bakanını hepsini FETÖ’cülükle yaftalar kendilerini bu işten temizlerlerdi. Şimdi bu kelepçeyi takanlar kimler? 2021 yılında Türkiye’den bu fotoğrafı dünyaya servis edene yazıklar olsun. İktidardan geriye kalan 3-5 fotoğraftan biri de bu. Bu kelepçe önce Tayyip Erdoğan’ın zihninde takıldı. Adamın üniversiteye bakışı, yaklaşımı bu. Her şeyi ben bilirim her şeyi ben yaparım diyorsun ya, işte bunu sen yaptın. Hepimizi dünyaya rezil ettiniz.
Bir rektör düşünün atamasında kahve yok, çiçek yok, alkış varsa protesto için var çünkü onu öğrenci, öğretim görevlisi, üniversite emekçileri istemiyor. Bir kişi istiyor, geri kalan kimse istemiyor. Persona non grata. Böyle rektör mü olur? Otur dediler o koltukta oturacak. Üniversite rektörlerini Cumhurbaşkanı atasın hevesi KHK’dan önce bu Meclis’e geldi. Bütün partilerin itirazıyla, CHP, HDP ve MHP var o zaman. AK Parti’nin de bu şiddetli itirazlara uyumuyla 4 parti birden tekliften çıkardık. 15 Temmuz’dan 20 gün sonra bunu çıkarırken MHP ne diyordu? Erkan Akçay: ‘Bu gece yapılan üniversitelere mini bir darbe girişimidir.’ Aynen katılırız. Şimdi bu atamalara sesini çıkaramayan bir MHP var. O MHP susabilir ama o MHP’ye gönül bağlamış insanlar susmuyor. Bunu bilsinler.
SMA hastalarının durumu ciddi şekilde tartışılıyor. Başına gelmeyen bilmez bu ailelerin durumunu anlamak lazım. Bu aileler için Sağlık Bakanı’nın kullandığı dili kınıyorum. Sağlık Bakanı kendisine tanınan krediyi tüketti tüketti en son sinirleri de tüketti.
Türkiye’nin bir yetim ilaç politikası yoktur. Nadir ve çok nadir görülen hastalıkların ilaçları ‘yetim ilaç’tır. Bu ilaçlar çok kişi tarafından kullanılmayacağı için karlı değildir, karlı olmadıkları için pahalıdır. Bireylerin bunu karşılama gücü olmadığı gibi sigorta sistemlerinin de yoktur. Sizin yetim ilaç politikanız yoksa nadir ve çok nadir hastalıklar görülen çocukları sigortalatamazsınız ya da sigorta sisteminiz belirli ilaçları kapsam dışı bırakır. Dünyada politika şudur: Hastalanan çocuk artık o ailenin değildir, hepimizindir. Hepimizin başına gelebilirdi. Milyonda bir görülen hastalık. Teşhis konulduğu anda o aileyi hastalıkla baş başa bırakmak sosyal devletin değil yamyamların işidir.