Çelik: Türkiye-Suriye normalleşmesi engellenemez / Al Ain Türkçe Özel
Türkiye-Suriye normalleşmesinde üst düzey açıklamalar gelir gelmez iki ülkede de bazı provokatif olaylar yaşandı. Al Ain Türkçe’ye konuşan Kadir Ertaç Çelik, bu normalleşmenin istihbari operasyonlarla engellenemeyeceğini söyledi.
Türkiye ve Suriye, ilişkilerini normalleşmek için karşılıklı irade beyanında bulundu. Tam da o açıklamaların geldiği anda hem Türkiye içinde hem de Suriye’nin kuzeyinde provokatif olaylar yaşandı. Peki bu olaylar Türkiye-Suriye normalleşmesini engelleyebilir mi? Türkiye-Suriye normalleşmesinin bölge dengeleri açısından önemi ne? Yarın Astana’da gerçekleşecek olan Erdoğan-Putin görüşmesinde bu konu gündeme gelir mi? Cevabı merak edilen bu soruları Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi, Uluslararası İlişkiler Uzmanı Kadir Ertaç Çelik’e sorduk. Çelik, Türkiye-Suriye normalleşmesi için sağlam bir altyapı hazırlandığını, bu nedenle istihbari operasyonlarla engellenemeyeceğini dile getirdi. İşte Çelik’in Al Ain Türkçe’ye yaptığı özel açıklamalar...
Olayların normalleşme açıklamalarından sonra başlaması tesadüf mü?
Türkiye ve Suriye’de yaşanan ve iki ülke insanını birbirine düşürme amacı taşıyan olaylar, iki taraftan gelen normalleşme açıklamalarından hemen sonra başlamıştı. Kadir Ertaç Çelik de zamanlamaya dikkat çekiyor. Birilerinin, çıkarları için normalleşmeyi engellemeye çalıştığını şöyle anlatıyor;
“Suriye’deki karışıklık ve iç savaş 2011 yılında başlamıştı. Bir süre sonra bazı terör gruplarının Türkiye sınırında üslenmesi üzerine Türkiye’nin milli güvenliği tehlikeye düşmüştü. Türkiye de Suriye’deki duruma kendi güvenliği için müdahil olmuştu. Bunun ardından ilişkiler diplomatik anlamda koptu. Sonrasında Astana süreci ve Rusya’nın katkılarıyla dolaylı diplomasi yürütüldü. Olgunlaştırılan zemin son günlerde en üst düzeyde dile getirdi. Somut adımların atılması gündeme geldi. Bu açıklamalar yapılır yapılmaz hem Türkiye içinde hem Suriye’nin kuzeyinde bazı olayları gördük. Bunlar bu açıklamalar ve normalleşme sürecinden bağımsız değil. İç savaşların yaşandığı, jeopolitik açıdan önem arz eden coğrafyalarda, bu savaşlar kendi dinamiklerin dışında bazı güçler tarafından körüklenir. Vekalet savaşlarıyla bazı güçler kendi çıkarları için olayları yönlendirir. Bu son gelişmelerde net bir şekilde görüldü.”
Türkiye-Suriye normalleşmesi engellenebilir mi?
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Kadir Ertaç Çelik, Türkiye-Suriye normalleşmesinin Orta Doğu için önemini anlattı. Son olayların normalleşmenin önüne geçemeyeceğini ancak geciktirebileceğini söyledi. Çelik şu ifadeleri kullandı;
“Suriye-Türkiye normalleşmesi, Orta Doğuda bazı güçlerin desteklediği yapıların Suriye’de etkinliğinin kırılması anlamına gelir. Bölgenin barış ve istikrarına katkı sağlar. Ama bundan rahatsız olanlar var. Orta Doğu’da barış ortamı batılı devletlerin işine gelmiyor. Bu devletler, istihbarat birimleri aracılığıyla işlerine gelmeyen bu durumu ortadan kaldırmaya çalışıyor. Ama Türkiye ile Suriye arasındaki normalleşme süreci basit olarak atılmış bir adım değil. Altyapısı sağlam oluşturulmuş, bölge jeopolitiği iyi okunarak hazırlanmış bir adım. Bu nedenle bu normalleşme süreci istihbari operasyonlarla çok fazla engellenemez. Her iki devlet aklı da normalleşme konusunda irade beyan ediliyor. Tüm zorluklara rağmen hayata geçirilmeye çalışılacak. Biraz zamana yayılabilir ama normalleşmenin ortadan kalkması mümkün değil.”
Yarınki Erdoğan-Putin görüşmesinde normalleşme gündeme gelecek mi?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin yarın Astana’da görüşecek. Kadir Ertaç Çelik, görüşmede Türkiye-Suriye normalleşmesinin mutlaka gündeme geleceğini belirtti ve şu ifadeleri kullandı;
“Bu olaylar yaşanmasaydı yarınki görüşmede Türkiye-Suriye normalleşmesine yönelik açıklamalar duyacaktık. Hatta bazı kararlar açıklanabilirdi... Astana ruhunun vermiş olduğu birliktelik, Türkiye ile Rusya arasındaki yakın ilişki ve duruş, bu noktada bir irade beyanını ortaya koyabilir. Belki dolaylı bir şekilde bazı adresler de gösterilebilir. Ama ne olursa olsun, konu Erdoğan-Putin görüşmesinde mutlaka gündeme gelecek.”