Büyüme rakamları faiz kararını nasıl etkileyecek? / Al Ain Türkçe Özel
Büyüme rakamları bugün açıklandı. Peki bu rakamlar Merkez Bankası’nın faiz kararına nasıl yansıyacak? Ekonomist Nazlı Sarp, hem rakamların detaylarını hem de faiz kararına etkisini Al Ain Türkçe’ye anlattı.
Merkez Bankası’nın aralık ayı faiz kararında kasım enflasyonu oldukça belirleyici olacak. Bugün açıklanan 3. çeyrek büyüme verileri de göz önünde bulundurulacak bir başka önemli veri. 3. çeyrekte Türkiye ekonomisi yüzde 2,1 büyüdü. Ancak bu büyümenin detaylarında olumsuz noktalar da göze çarpıyor. Ekonomist Nazlı Sarp, 3. çeyrek büyüme rakamlarının detaylarını ve ortaya çıkan durumun Merkez Bankası’nın faiz kararını nasıl etkileyeceğini Al Ain Türkçe’ye anlattı.
Nazlı Sarp’ın Al Ain Türkçe’nin sorularına veridiği cevaplar şöyle;
3. ÇEYREK BÜYÜME RAKAMLARININ DETAYLARI NE ANLATIYOR?
3. çeyrek büyüme verilerinin detaylarına baktığınızda ne görüyorsunuz? Ekonomi yönetiminin uyguladığı politikalar, istenen sonuçları veriyor mu?
“Öncelikle şunu ifade edelim büyüme rakamları gecikmeli açıklanan bir veri. Rakamlara baktığımızda çıktı açığı denilen soğuma gerçekleşmiş durumda. Ancak harcama kalemleri açısından baktığımızda hane halkı harcamalarında artış var. Kamu harcamalarında düşüş var ancak istenen seviyede değil. Evet bir durgunluk emaresi var. Teknik resesyona da girmiş bulunuyoruz. Ancak küresel açıdan baktığımızda dünyanın büyük bölümünde büyüme ile ilgili bir gerileme olduğu görülüyor. İnşaat hızlanıyor, makine yatırımları düşüyor. Daha ziyade üretimi vuran bir soğuma olduğunu görüyoruz. Sanayi üretimindeki küçülme bunun örneği. Gelecek için bu olumsuz bir durum. İnşaatta deprem etkisi var. Konutun bir yatırım aracı olarak görülmesi var. Hem konut üretimi artıyor hem de konutsuz insan sayısı artıyor. Yani konut, geliri yüksek kesimde toplanıyor. Soğuma daha çok üretim ve yatırım tarafında gerçekleşti. İhracatın katkısı artıyor gibi görünüyor ancak arkasında ithalattaki düşüş var.
Normalde tüketimin düşmesi ve soğumanın bu yolla gerçekleşmesi gerekiyor. Ancak bizde tüketim değil üretim düşüyor ve soğuma bu yolla oluyor. Bu sağlıklı bir durum değil.”
BÜYÜME VERİLERİ FAİZ KARARINI NASIL ETKİLER?
Merkez Bankası aralık ayında faiz kararını verirken büyüme rakamlarına da bakacak. Bu rakamlar, faiz indirimi konusunda Merkez Bankası’na ne söylüyor?
"Büyüme rakamları gecikmeli de olsa Merkez Bankası’nı tedit eder nitelikte. Çünkü program çalışıyor ancak daha çok imalat sanayiinde çalıştığı görülüyor. Bu böyle devam ederse işsizlikle ilgili bir sıkıntıyı da beraberinde getiecektir. Sanayideki daralma sıkıntılı bir durum. Reel kesimin uzun süredir dile getirdiği sıkıntılar, veri ve rakamlarla ortaya koyulmuş oldu. Üretim kısmında yaşanan sıkıntı net bir şekilde görülüyor. Bu da Merkez Bankası’na indirim yönünde bir baskı yapıyor.”
BÜYE RAKAMLARI FAİZ İNDİRİMİ İHTİMALİNİ ARTIRDI MI?
Bu yorumunuzdan, aralıkta faiz indirimi ihtimalinin arttığı sonucunu çıkarabilir miyiz? Enflasyon verisi daha mı önemli indirim için? Ve indirim yapılırsa sizce miktar ne kadar olur?
“Ben üretim tarafındaki sıkıntılar nedeniyle aralıkta bir faiz indiriminin ağırlık kazandığını düşünüyorum. Faiz oranımız oldukça yüksek olduğu için yüzde 2,5’luk bir indirim olabileceğini düşünüyorum.
Büyüme gecikmeli bir veri. Faiz indiriminde bakılacak esas veri kasım ayı enflasyonu olacak. Burada yüzde 2 ve altı bir enflasyon çıkarsa, aralıkta faiz indirimi yapılacaktır. Yüksek bir enflasyon rakamı, indirimden vazgeçilmesine neden olabilir.
Aralıkta indirim beklentimin altındaki bir neden de ocak ayında gerçekleşecek kamu zamları ve asgari ücret artışının enflasyonu yükseltecek olması. Zamlar nedeniyle ocak enflasyonu yüksek çıkabilir. O ortamda faiz indirimi zor olabilir. Bu nedenle enflasyondaki o yükseliş olmadan faiz indirimine başlamak mantıklı...”
ASGARİ ÜCRET ZAMMI NE KADAR OLUR?
Ekonomideki bütün bu konuştuğumuz dengeleri göz önüne alınca akıllara asgari ücret zammının miktarı geliyor. Bu ortamda siz nasıl bir zam bekliyorsunuz?
“Asgari ücrette çok büyük bir artış da beklemiyorum. Yüzde 30-35 bir zam olacaktır. Çünkü reel kesim bunun üstünde bir artışı çok zor kaldırır. Firmalar üretimlerini başka ülkelere kaydırmaya başladılar bile. Özellikle tekstil gibi emek yoğun sektörlerde bunu görüyoruz. Evet kamuoyu baskısı var, insanların alım gücü çok düştü ve geçim sıkıntısı büyüyor ama mevcut ekonomik koşullarda ben zammın yüzde 40’ı bulacağını tahmin etmiyorum.
İmalat sanayii sıkıntı yaşıyor ve bu sıkıntı her geçen gün artıyor. Artık firmalar yurt içinden finans sağlayamayınca kur riskini göz önüne alarak yurt dışından borçlanmaya başladı. Tabi bu da bazı riskleri beraberinde getiriyor. Normal şartlarda yurt dışı borçlanmanın özendirilmemesi gerekir ama son dönemde dolaylı da olsa bu tür şeyler oluyor.”