Beypazarı'ndan bor iddiaları hakkında yeni açıklama
Beypazarı İçecek Pazarlama A.Ş., bor iddiaları hakkında yaptığı yeni açıklamada “Avrupa Birliği (AB) üyesi olmayan İsviçre'de yaşanan bu durum AB ve İsviçre mevzuatının farklılığından kaynaklanmaktadır” ifadelerine yer verdi.
Beypazarı, İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik Bürosu’nun "Beypazarı maden suyunun yüksek miktarda bor içerdiği" iddialarına ilişkin yeni bir açıklama yaptı. Açıklamada, maden suyunun değerlerinin AB mineralli su kriterleri ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygun olduğu belirtildi.
"AB üyesi olmayan İsviçre'de yaşanan bu durum AB ve İsviçre mevzuatının farklılığından kaynaklanmaktadır” denilen açıklamada “Doğal maden suyumuz, Sağlık Bakanlığı ve Ankara İl Sağlık Müdürlüğü denetiminde olup, üretim sıklığı ile orantılı olarak düzenli şekilde denetlenip analiz edilmektedir. Yer altında doğal olarak oluşan maden suyumuz tam 68 yıldır aynı kaynaktan, el değmeden şişelenmekte ve bütün ülkelere aynı içerikte ürün gönderilmektedir. Bu süreçte markamıza destek olan bilinçli ve değerli tüketicilerimiz ile basın mensuplarımızın ilgisine teşekkür eder, sağlıklı günler dileriz” ifadelerine yer verildi.
NE OLMUŞTU?
İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik İşleri Dairesi, Türkiye’nin en ünlü soda markası Beypazarı ile ilgili bir karar almıştı. Daire, Beypazarı sodalarda aşırı seviyede bor tespit edildiğini bildirmişti. Daire tarafından yayımlanan kamuoyu uyarısında ürünün tüketiminin sağlık riski oluşturduğu belirtildi ve tüketilmemesi tavsiye edildi.
Sodanın İsviçre'deki dağıtımcısı BAK-SAN GmbH'nin ürünü derhal satıştan çektiği ve geri çağırma işlemlerini başlattığı bildirilmişti.
İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik İşleri Dairesi tarafından yapılan açıklamada yüksek seviyede borun fetal gelişimi ve doğurganlığı etkilediğinin düşünüldüğü ifade edilmişti.
“Bor elementi doğal olarak yer altı suyunda ve dolayısıyla kayalardan ve topraktan yıkanabildiği için maden suyunda da bulunur. Borun fetal gelişimi ve doğurganlığı etkilediği düşünülmektedir” denilen açıklamada “Bu sebeple ürünün uzun vadede sağlık riski göz ardı edilemez" ifadelerine yer verilmişti.