Bayram: Enflasyonu hayatımızdan çıkardığımız bir döneme girebiliriz | Al Ain Türkçe Özel

Ekonomist Muhammet Bayram, Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın açıklamalarına ilişkin yaptığı değerlendirmelerde “2025 yılında enflasyonu hayatımızdan çıkardığımız bir döneme girebiliriz” ifadelerini kullandı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı sunumda ekonomideki gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Erkan, 2024 yılında dezenflasyon sürecinin başlayacağını, 2025'te ekonomik istikrarın sağlanacağını ve 2026'da enflasyonun tek haneli rakamlara indirileceğini açıkladı.
Erkan, parasal sıkılaştırma ve makro ihtiyati çerçeve ile birlikte ekonomide güven ve öngörülebilirliği artırmayı hedeflediklerini belirtti. “Yıllık enflasyonda düşüşü baz etkisiyle Mayıs 2024'ten sonra görmeye başlayacağız” diyen Erkan, “2025'te istikrar dönemi olacak ve 2026'da enflasyonu tek haneye indireceğiz” ifadelerini kullandı.
“EKONOMİNİN YÜZDE 90’I SÖYLEM GERİSİ İCRAATTIR”
Ekonomist Muhammet Bayram, Erkan’ın sözlerini Al Ain Türkçe için değerlendirdi.
28 Mayıs seçimlerinin ardından göreve gelen yeni ekonomi yönetiminin ciddi referanslarla yoluna devam ettiğini belirten Bayram, Erkan’ın açıklamalarına ilişkin “Ekonominin yüzde 90’ı söylem geri kalanı icraattır. Hafize Gaye Erkan da söylem dilini net bir şekilde kullanan bir isim. Söylediği hedeflerin de verdiği mesajların da sürdürülebilir ve gerçekçi olduğunu söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.
Muhammet Bayram
Bayram, “Hafize Gaye Erkan, 2024 Mayıs ayı itibarıyla dezenflasyon sürecinin yaşanacağından bahsetti. Bu tarihe kadar yüksek enflasyonist süreci yaşayacağız ancak önden yüklemeli faiz artışları yapıldı. Akaryakıttaki zamlar, KDV’nin artırılması ve deprem nedeniyle yaşanan olumsuz tablonun ortadan kaldırılması adına finansal maliyeti vatandaşların da yüklenmesini istedi. Bunlar enflasyonist etki yaşattı. Erkan da 2025’te ekonomik istikrarın sağlanacağını yani enflasyonist ortamın son bulacağını söyledi.
2026’da da tek haneli enflasyon ve faiz rakamlarına geri dönebiliriz. Ömer Bolat da ihracat rekorunun kırıldığını açıklamıştı. 2024 yılı itibarıyla dezenflasyon sürecinin desteklenmesi adına parasal sıkılaştırma, sıkı bir maliye politikası yürütülecektir” diye konuştu.
“DOLARI BİR TASARRUF MEKANİZMASI OLMAKTAN ÇIKARMAK GEREKİYOR”
“Sadece faiz enstrümanı üzerinden gitmek yanlış. Faiz artırmanın yan etkileri de var” diyen Bayram, atılması gereken adımlara da değindi. Bayram, “Belli özel sektörlere yönelik önlemler alınabilir. Enflasyonun en katı olduğu sektör otel ve lokanta. Bunun için ek önlemler alınabilir. Bununla beraber Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önderliğinde Sayın Mehmet Şimşek’in ziyaretleri oldu ve olmaya devam edecek. Türkiye’nin notu da negatiften durağana geçiyor. Yatırımcı hem kurdan hem faizden hem mevduattan kazanıyor.
Vatandaşlar neye yatırım yapacağına iyi karar vermeli. Kur Korumalı Mevduat’ın daha cazip hale getirilmesi söz konusu olabilir. En fazla kazandıran borsa bizim borsamızdı. Bu gibi adımlar atılarak dolarizasyonun engellenmesi sağlanabilir. Doların bir tasarruf mekanizması, üzerinden para kazanılacak bir amaç olmasından çıkarılması gerekiyor. Doların bir değişim aracı olarak kullanılmasını halkımıza anlatmamız gerekiyor. Devletin KKM’yi çözüp parayı doğru yere kanalize etmesi gerekiyor” dedi.
Bayram şunları kaydetti:
“2024 MAYIS AYI İTİBARIYLA DEZENFLASYONİST ORTAM OLUŞACAK”
“İnşaat sektörü 900’den fazla kalemi destekliyor. Burada kayıt dışı da çalışma söz konusu. Bunlar tamamen durdurulursa şirketler zor dönemlerden geçebilir. Ticari kredilerin verilmesi adına bankaların selektif politikalara geçmesi gerekiyor.
2024 Mayıs ayı itibarıyla dezenflasyonist ortam oluşacak. Bunun son bulmasıyla birlikte de enflasyonu hayatımızdan çıkardığımız bir döneme gidebiliriz. 2025’te enflasyon artışının sınırlı olduğu, borsanın artış hızının devam ettiği bir ortamı görebiliriz. Yabancı yatırımcı şu an izlemekte. Yabancı yatırımcı faizin artmasını ve parasını bozdurarak zarar etmemeye çalışıyor. Biz de istediğimiz paraya kavuşmuş olacağız. Sermaye piyasasının tabana yayılması hedefleniyor”