Bakan Fidan rakam verdi! Son 1 yılda kaç Suriyeli ülkesine döndü
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TBMM’de 2026 bütçesi görüşmelerinde Suriye’de rejimin devrilmesinden bu yana yaklaşık 560 bin Suriyelinin gönüllü şekilde ülkesine döndüğünü açıkladı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TBMM Genel Kurulu’nda Dışişleri Bakanlığının 2026 yılı bütçe görüşmeleri kapsamında yaptığı konuşmada, Suriye’de rejimin devrilmesinden bu yana geçici koruma altındaki yaklaşık 560 bin Suriyelinin ülkelerine döndüğünü açıkladı. Fidan, söz konusu sürecin “gönüllü, güvenli ve onurlu” bir şekilde ilerlediğini ifade ederek, geri dönüşlerin sahadaki siyasi ve güvenlik çerçevesiyle yakından ilişkilendirildiğine işaret etti.
10 Mart Mutabakatı
Bakan Fidan, farklı din ve etnik grupların huzur içinde bir arada yaşadığı bir Suriye hedefini desteklediklerini belirtti. Bu yaklaşımın sahaya yansıması açısından, SDG’nin 10 Mart Mutabakatı’na uymasının “elzem” olduğunu dile getiren Fidan, mutabakatın bir an evvel hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Konuşmada, Türkiye’nin Suriye’de istikrarı ve toplumsal uyumu önceleyen bir çerçeveye vurgu yaptığı dikkat çekti.
Fidan’ın açıklamalarında öne çıkan başlıklardan biri, Suriyelilerin geri dönüşünün niteliği oldu. Bakan, rejimin devrilmesinden sonraki süreçte yaklaşık 560 bin Suriyelinin ülkelerine dönüş yaptığını aktarırken, sürecin gönüllülük temelinde, güvenlik ve insan onuru hassasiyetiyle yürütüldüğünü ifade etti. Bu mesaj, dönüşlerin yalnızca sayısal bir veri olarak değil, aynı zamanda siyasi ve insani çerçeve içinde değerlendirildiğini gösterdi.

Geri Dönüş Sayısı Meclis Tutanaklarına Girdi
Genel Kurul’da yapılan bu bilgilendirmeyle birlikte, 560 bin Suriyeli ifadesi, 2026 bütçe görüşmeleri bağlamında dış politika başlıkları arasında öne çıkan somut verilerden biri olarak kayda geçti.
Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Hakan Fidan’a, Mardin’de bulunan sınır kapılarının ne zaman yeniden faaliyete geçeceği de soruldu. Fidan, politika olarak tüm sınır kapılarını açma niyetinde olduklarını ifade ederken, özellikle Nusaybin ve çevresindeki kapıların açılabilmesi için 10 Mart Mutabakatı sürecinin tamamlanması ve merkezi hükümetin belirli bir noktaya gelmesinin gerektiğini söyledi. Bu değerlendirme, sınır kapıları meselesinin sahadaki siyasi zemine bağlı bir takvimle ele alındığını ortaya koydu.
Sınır Kapıları İçin Mutabakat Süreci
Fidan’ın açıklamalarına göre, Nusaybin hattı başta olmak üzere bölgedeki hareketliliğin normalleşmesi, 10 Mart Mutabakatı eksenindeki ilerlemeyle doğrudan ilişkilendiriliyor. Bu çerçevede, kapıların yeniden açılması için diplomatik ve idari süreçlerin olgunlaşmasının beklendiği mesajı verildi.
Gazze’de Garantörlük Tartışması
Genel Kurul’daki görüşmelerde, Gazze bağlamında Türkiye’nin garantör ülke rolü üstlenip üstlenmeyeceği sorusu da gündeme geldi. Bakan Fidan, teknik ve hukuki olarak Türkiye’nin garantör bir ülke olmadığını, ayrıca mevcut durumda herhangi bir garantör ülkenin de bulunmadığını ifade etti.