Merdan: Türkiye-BAE ilişkileri stratejik kardeşliğe dönüşüyor / Al Ain Türkçe Özel
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Ali Samir Merdan, Türkiye’nin savunma sanayii konusunda dost ve kardeş ülkelerle yaptığı işbirliğini değerlendirdi. Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri ilişkilerinin stratejik ortaklığı aşıp stratejik kardeşliğe dönüşme
Türkiye savunma sanayiinde önemli bir lokomotif oldu. Dost ve kardeş ülkelerle ürettiği ürünleri paylaşıyor. Bölgesel gücünü küresele çeviriyor. Bu da dünya savunma sanayiinde dengelerin değişmesine neden oluyor. IDEF Fuarı bunun önemli göstergelerinden biri. Körfez ülkelerinden fuara üst düzey ve geniş bir katılım var. Tüm bunların ne anlama geldiğini Çankırı Karatekin Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Ali Samir Merdan’la konuştuk.
Türkiye'nin savunma sanayi ihracatında yeni bir lokomotif oluşturmasının global savunma pazarında dengelerin değişmesine işaret mi?
Bir devletin savunma sanayiindeki başarısı o devletin aktif dış politikasındaki başarıya bağlı. Türkiye kendi bölgesinde aktif bir politika uyguluyor. Bu savunma sanayiinde çok yönlü üretimin gelmesini sağladı. İhracatın da başlamasıyla birlikte en dost ve müttefik ülkelerle işbirliği yaptı.
Uluslararası ilişkilerde önce yakınlaşma olur sonra işbirliği olur sonra stratejik ortaklık olur. Türkiye stratejik ortak olduğu ülkelere savunma sanayii ürünlerini satmaya başladı. Azerbaycan’ı buna örnek verebiliriz. Karabağ savaşında başlayan süreç Türkiye’nin savunma ürünlerinin ne kadar başarılı olduğunu ortaya koydu. Sadece işbirliği yaptığı ülkeler tarafından değil küresel güçlerce de bu görülmeye başlandı.
Hemen ardından Ukrayna savaşında bunu gördük. Savaş başlamadan önce Türkiye ile Ukrayna işbirliği yapıyordu. Rusya-Ukrayna savaşında Ukrayna’nın Rusya’ya karşı diş göstermesi önemli. Rusya’ya karşı ne kadar kendisini savunduğunu da gördük. Bu Türkiye’nin savunma sanayisinin ne kadar başarılı olduğunun somut göstergesi oldu.
İHA ve SİHA’lar dışında çok çeşitli ürünler üretildi. Roket teknolojisi, radar sistemleri gibi alanlarda da önemli gelişmeler yaşandı. Kızılelma KAAN gibi uçakların da geliştirme süreci devam ediyor. Tüm alanlarda hızlı gelişmeler olduğunu görüyoruz. Tüm bu adımlarla birlikte Türkiye, global savunma sanayiinde yer edinmeye ve dengeleri değiştirmeye başladı. Türkiye İHA-SİHA konusunda ilk sıralarda. Gemi üretiminde 10-12 devletin içinde.
Uluslararası pazarda satışlar arttıkça denge değişimi daha somut olarak görülecek. 3-5 yıl sonra bunu çok daha somut göreceğiz.
Türkiye-Mısır savunma sanayi işbirliği, iki ülkenin ilişkileri ve savunma sanayi stratejileri açısından ne anlama geliyor?
Akdeniz’de mısır çok önemli bir devlet. Mısır’ın içinde olmadığı bir hedefe ulaşmak çok zor. Türkiye ile Mısır ilişkileri yakın zamanda normalleşme sürecine girdi. 10 aylık bir süreçte minimum seviyedeki ilişkiler tekrar işbirliği seviyesine çıktı. İlişkilerin kısa sürede bu seviyeye çıkarılması iki ülkenin bu konudaki iradesinin ne kadar güçlü olduğunu ortaya koyuyor. Bu irade savunma sanayiinde de kendini gösteriyor. Mısır Türkiye’nin savunma ürünlerini alma konusunda istekli hatta ortak üretim de konuşuluyor.
Mısır, Türkiye’den savunma sanayii ürünü alma isteğini hatta ortak üretimi yakın zamanda açıkladı. Kısa sürede ilişkiler bu seviyeye geliyorsa bu işbirliği de çok uzak olmayacaktır. Savunma sanayiindeki işbirliği yakın zamanda resmiyete dökülecektir.
Tüm bunların konuşulması, ilişkilerin işbirliği seviyesinden yakın zamanda stratejik ortaklık boyutuna gelebileceğini gösteriyor. Savunma sanayiinde bu konuların konuşulmasını bunun ayak sesleri olarak yorumlayabiliriz.
IDEF 2023'e Birleşik Arap Emirlikleri'nin geniş katılımı, Türkiye ve BAE arasındaki savunma ilişkileri açısından neyi ifade ediyor?
Birleşik Arap Emirlikleri ile Türkiye ilişkilerinde, son ziyaret görsel olarak öne çıksa da aslında iki ülke arasında 2 yıla yakın önemli çalışmalar yapıldı. Bu ziyaret o çalışmaların meyvesiydi. İmzalanan anlaşmalar, iki ülke arasındaki ilişkilerin boyutunu açıkça ortaya koydu. Türkiye-Birleşik Arap Emirlikleri ilişkileri stratejik ortaklık seviyesine çıktı. Devletlerin birbirine güveni had safhada...
BAE’nin IDEF’e katılımı da ilişkilerin geldiği seviyeyi ortaya koyuyor. Çok geniş bir katılım var. Üst düzey isimler geldi. Stratejik ortaklık kapsamında savunma sanayii ürünlerinin alışverişi kısa sürede gerçekleşecektir.
Birleşik Arap Emirlikleri’nin Türkiye’nin savunma sanayisine ilgi göstermesi, ortak üretimin öne çıkması, stratejik ortaklığın boyutlarını ortaya koyuyor. Bunun en ileri adımı üretilen tüm ürünlerin birlikte kullanımı, ortak tatbikatlar ve sonuçta birlikte hareket etmek. Kısa sürede bunları göreceğimizi düşünüyorum.
Birleşik Arap Emirlikleri’nin askeri gücüne Türk ürünlerini eklemesi büyük bir güvenin de göstergesi. Yabancı ülkeler yerine Türkiye’yi tercih etmesinin önemli bir anlamı var. İki ülke ilişkilerinin geldiği seviyeyi ortaya koyması açısından önemi...
İki ülke stratejik ortaklığın üstüne de çıkacaktır. Uluslararası ilişkilerde böyle bir tabir yok ama ben buna “Stratejik kardeşlik” diyorum. Stratejik ortaklığın üzerinde bir birlikteliğin dünyada çok az örneği var. Ama ben iki ülkenin bunu gerçekleştirebileceğini düşünüyorum. Stratejik Kardeşlik demek “Bana bir saldırı olduğu zaman sen beni koruyacaksın, sana bir saldırı olduğu zaman ben seni koruyacağım” demektir. Bu müttefikliğin en üst seviyesi. İki ülke ilişkileri stratejik ortaklıktan stratejik kardeşliğe çıkabilir. Çünkü iki ülkenin din gibi kültür gibi ortak çok fazla noktası var...