Şeyh Mohammed Bin Zayed: BAE ve Rusya Arasındaki İlişkileri Güçlendirmeyi Hedefliyoruz

Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Şeyh Mohammed Bin Zayed Al Nahyan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Moskova'da gerçekleştirdiği resmi görüşme sırasında, "BAE ve Rusya arasındaki köprüleri kurmayı ve güçlendirmeyi hedefliyoruz" dedi.
Şeyh Mohammed Bin Zayed, "İlişkilerimiz son yıllarda hızla gelişti, 2024’te ticaret hacmimiz 11,5 milyar dolara ulaştı ve Avrasya ülkeleriyle olan ticaretimiz ise 30 milyar dolara çıktı." diye ekledi.
BAE Devlet Başkanı, "Önümüzdeki beş yıl içinde, bu rakamı hem doğrudan iki ülke arasındaki ilişkilerle hem de Avrasya ülkeleriyle artırmayı hedefliyoruz" diye devam etti.
Şeyh Mohammed Bin Zayed Al Nahyan, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Sizinle, tarihi çok derin olan büyük ülkenizde bulunmak beni çok mutlu ediyor" dedi. Bu sözleri, ülkeler arasındaki derin ilişkilere ve liderlikleri arasındaki karşılıklı saygıya işaret ediyor.
Şeyh Mohammed Bin Zayed Al Nahyan, bugün Moskova’ya resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyaret sırasında, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile stratejik ortaklıklarının farklı yönlerini tartışacak ve özellikle ekonomik, ticaret, yatırım ve enerji gibi alanlardaki iş birliğini güçlendirme yollarını ele alacaklar. Ayrıca, bazı bölgesel ve uluslararası ortak ilgi alanlarında görüş alışverişinde bulunulacak.
Bu ziyaret, Şeyh Mohammed Bin Zayed Al Nahyan’ın göreve başlamasından sonra Rusya'ya yaptığı dördüncü resmi ziyaret olması nedeniyle önemli bir anlam taşıyor. Bu durum, iki ülke arasındaki siyasi gücün arttığını ve güçlenen bağları yansıtıyor.
Zirve, aynı zamanda, Şeyh Mohammed Bin Zayed Al Nahyan ile Vladimir Putin arasında 2012 yılından itibaren gerçekleştirilen 14. zirve olacak. 2022 yılından itibaren yapılan 5 zirve ile, liderler arasındaki koordinasyon ve fikir alışverişinin derinliği bir kez daha gözler önüne serildi.
BAE ve Rusya arasındaki ilişkiler, stratejik bir bakış açısı ve karşılıklı faydalı bir iş birliği temeline dayalı olarak hızla büyümeye devam ediyor. Bu ilişkiler, çok kutuplu bir dünya düzenine yönelen küresel bir ortamda, ekonomik bloklar ve uluslararası diyaloglar üzerine kurulu yeni bir stratejiyi işaret ediyor.