AYM HSK üye seçimi itirazını reddetti
Anayasa Mahkemesi, CHP’nin HSK üye seçimine ilişkin iptal başvurusunu görevsizlik gerekçesiyle reddetti. Karar, hukuk çevrelerinde tartışma yarattı.
Anayasa Mahkemesi (AYM), Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) TBMM Genel Kurulu’nda yapılan Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) üye seçimine ilişkin iptal başvurusunu görevsizlik gerekçesiyle reddetti. 20 Mayıs 2024 tarihli oturumda Fuzuli Aydoğdu, Hakan Yüksel, Seyfi Han, Cengiz Aydemir ve Alişan Tiryaki’nin HSK üyeliğine seçilmesine yönelik kararın, Anayasa Mahkemesi’nin 10 Kasım tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan gerekçesiyle kesinleştiği bildirildi.
KARAR 11’E KARŞI 4 OYLA ALINDI
AYM, söz konusu TBMM kararının Meclis’in çalışma usul ve esaslarına ilişkin bir düzenleme içermediğini belirterek, bu nedenle Anayasa’ya uygunluk denetimi kapsamına girmediğine hükmetti. Karar 11’e karşı 4 oyla alındı. Mahkeme gerekçesinde, Anayasa’nın 148. maddesi uyarınca yalnızca kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve TBMM İçtüzüğü’nün denetlenebileceği vurgulandı.
HUKUKÇULAR: “DENETİMSİZLİK ALANI OLUŞUYOR”
T24 yazarı Prof. Dr. Tolga Şirin, kararın Türk anayasa hukuku açısından “kritik bir kırılma” oluşturduğunu belirtti. Şirin, “Bu karar, TBMM çoğunluğunun ‘parlamento kararı’ adı altında yargı denetiminden kaçabileceği bir sürecin önünü açıyor. Türk anayasa tarihinde emsali görülmemiş bir denetimsizlik alanı doğdu” değerlendirmesinde bulundu.
CHP’DEN “TEHLİKELİ ALAN” UYARISI
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Artık iktidar, kritik düzenlemeleri ‘parlamento kararı’ kılıfına sokarak yargı denetiminden kaçırabilir. Bu, Meclis çoğunluğuna tehlikeli bir alan açıyor” ifadelerini kullandı. Emir, kararın, yargı kurumlarının siyasi çoğunluklara göre şekillenmesi riskini artırdığını ve muhalefetin denetim hakkının fiilen ortadan kalkabileceğini belirtti.
TARTIŞMA: MECLİS YETKİLERİNİN SINIRI NEREYE KADAR?
Kararla birlikte hukuk çevrelerinde TBMM’nin yetki sınırlarının yeniden tartışmaya açıldığı görülüyor. Uzmanlar, kararın ileride benzer nitelikteki atamalarda ve düzenlemelerde yargı denetiminin devre dışı kalmasına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.