Aykut Gül: Türkiye, Avrupa Yeşil Mutabakatı konusunda avantajlara sahip

Dünya gazetesi yazarı Aykut Gül, küresel ısınma ve olası etkilerine karşı alınan önlemlere ilişkin kaleme aldığı yazısında Türkiye’nin Avrupa Yeşil Mutabakatı konusunda önemli avantajlara sahip olduğunu kaydetti.
Dünya gazetesi yazarı Prof. Dr. Aykut Gül, “Yeşil ekonominin neresindeyiz? Ülkemizi neler bekliyor?” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Gül, yazısında küresel ısınma ve buna bağlı olarak iklim değişimine değindi. Birçok ülkenin ısınmaya karşı aldığı önlemlere değinen Gül, Türkiye’nin hedeflerinden birinin 2053’e kadar karbon-nötr olmak olduğunu da hatırlattı.
Karbon-nötr uygulamasının Avrupa Birliği’nin ticari açıdan yeni bir kullanışlı silahı olabileceğini kaydeden Gül, “Petrol, doğalgaz, kömür ve nükleer enerji başta olmak üzere yenilenemeyen enerji kaynakları yerine hidroelektrik, rüzgâr ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerjinin kullanımı için ülkemiz önemli bir potansiyele sahip. Türkiye, yenilenebilir enerjide Avrupa'da beşinci sırada. Cumhurbaşkanlığı’nın Yıllık Programına göre; ülkemizde 2020 yılında elektrik üretiminin yüzde 42’si yenilenebilir kaynaklardan karşılanmakta” dedi.
Gül şunları kaydetti:
“SEKTÖRLERİN BİLİNÇLENDİRİLMESİNE İHTİYAÇ VAR”
“Bu açıdan Avrupa Yeşil Mutabakatı konusunda önemli avantajlara sahibiz. Bununla birlikte sınırda karbon vergisi açısından dezavantajlı durumdayız. Sınırda karbon vergisi, Avrupa Birliği ülkelerinin ithal edeceği ürünlerin çevresel zararını hesaplayarak ekleyeceği vergidir. Bu değer, sera gazı emisyonunun tonu başına konulacak bir değerdir.
Türkiye olarak AB’ye olan ihraç ürünlerinin en önemlilerinin karbon ayak izleri yüksek olduğundan sıkıntılarla karşılaşabileceğiz. Bu uygulama Türkiye açısından 2026 yılında başlayacak. Karbon piyasası, sera gazları için çıkarılan emisyon izinlerinin alınıp satıldığı bir piyasadır ve ülkemizde şu an gönüllü karbon piyasası işliyor. Bu konuda tüm sektörlerimizin bir an önce bilinçlendirilmesine ihtiyaç var”