"AKP iktidarında 27 bin 493 kişi işkence ve kötü muameleye maruz kaldı"
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun açıkladığı rapora göre 18 yıllık AKP iktidarında 27 bin 493 kişi işkence ve kötü muameleye maruz kaldı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “2002-2020 Yılları AKP Hükümetleri İşkence ve Kötü Muamele Raporu”nu açıkladı. Rapora göre 18 yıllık AKP iktidarında 27 bin 493 kişi işkence ve kötü muameleye maruz kaldı.
Raporda, işkence gördüğü halde açıklamayan, suç duyurusunda bulunmayanlar, toplantı ve gösterilerde işkenceye maruz kalanlar dikkate alındığında gerçek sayının bunun çok üzerinde olduğu belirtildi.
Avrupa Konseyi İşkenceyi ve İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezalandırmayı Önleme Komitesi’nin (CPT) Türkiye’ye 2017 ve 2019 yıllarında yapılan iki ayrı ziyarete ilişkin yayınladığı rapora da yer verilen raporda, şunlar kaydedildi:
Gözaltında ve işkence sonucu yaşanan ölümlerin yıllara göre dağılımına da yer verildi.
Buna göre; 2002 yılında 5, 2003 yılında 2, 2004 yılında 5, 2005 yılında 5, 2006 yılında 2, 2007 yılında 6, 2008 yılında 8, 2009 yılında 6, 2010 yılında 6, 2011 yılında 5, 2012 yılında 9, 2013 yılında yok, 2014 yılında 6, 2015 yılında 6, 2016 yılında 6, 2017 yılında 3, 2018 yılında 3, 2019 yılında yok, 2020 yılında 3 olmak üzere toplamda 86 yaşam hakkı ihlali yaşandı.
“2017 ziyaretine ilişkin raporda, başta İstanbul ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki iller olmak üzere gözaltı merkezlerinde çok sayıda kişiye fiziksel şiddet ve kötü muamele uygulandığı belirtildi. Özellikle kadınların tecavüz tehdidi, sözlü ve fiziksel tacizi de içeren psikolojik baskı ve kötü muameleye maruz kaldığı anlatılan raporda, uzun gözaltı sürelerinin ve çok sayıda insanı bir arada tutmaya uygun olmayan gözaltı merkezlerinin de kişiler için ayrıca kötü muameleye dönüştüğü ifade edildi. Batman M Tipi, Diyarbakır E Tipi, Siirt E Tipi ve Trabzon E Tipi cezaevlerinde koşulları insanlık dışı ve aşağılayıcı düzeydedir. Kapasite aşıldığı için mahkumların yerde yatmak ya da dönüşümlü uyumak zorunda kalıyor, sağlık personeli yetersiz, revir ve hastane sevkleri güç yapılıyor.”